Birleşik Arap Emirlikleri ve Suudi Arabistan'dan…
Bu iki ülkenin iki veliaht prensinden,
Yani, Prens Salman ve BAE Prensi Zayed'ten…
Truva atları olduğuna, Arap İsrail'i gibi çalıştıklarına ve hemen her olayda Türkiye'ye hasmane tutumlarına dikkat çektim.
Geldiğimiz noktada bu iki prensin ama özellikle de BAE ve Prens Zayed'in bugüne kadar alttan alta, terör örgütlerinin finansmanıyla, paralı askerlerle, Arap mahallesinde yaptıkları dezenformasyonla Türkiye düşmanlığı iyice görünürleşmeye ve aşikarelik arzetmeye başladı.
Geçtiğimiz günlerde Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar'ın El-Cezire televizyonuna yaptığı açıklama oldukça manidardır ve Birleşik Arap Emirlikleri denen ülkemsi, ne idüğü belirsiz tıynetsiz üredi-türedi devletin artık Türkiye'nin tahammül sınırlarını iyice zorladığının delaletidir.
Her yerde karşımızda…
Suriye'de askerimiz şehit oluyor; bir bakıyorsun BAE var,
Libya'da saldırı oluyor; altından BAE çıkıyor,
Kuzey Irak ve PKK ile mücadele ediyoruz; terörün finansmanında yine BAE karşımızda,
Mısır'da Türkiye aleyhine propagandaların arkasındaki maddi ve fitnesel güç yine BAE,
Katar'da planlanan saray darbesinin arkasında yine bu BAE,
Sudan’da BAE,
Yemen’de BAE,
Somali’de bombalı saldırı oluyor ve yine BAE…
Ve Prens Zayed…
Binlerce km. uzağında bir coğrafyada, Ermenistan-Azerbaycan arasında sınır çatışması oluyor. Kendileriyle uzaktan yakından bir alakası yok. Ama Zayed ve BAE düşmanlık kusuyor.
Kıbrıs konusu oluyor, Yunanistan'la Ege adaları ihtilafı yaşanıyor; BAE yine kin kusmaya devam ediyor.
Türkiye içinde terör saldırıları, patlamalar ve siyasi provokasyonlarda, dolaylı olarak da olsa; yine karşımıza yine diplomatik şeref ve edepten yoksun, içi düşmanlık dolu bu hazımsızlar çıkıyor.
Bence artık tahammül mülkü yıkıldı ve bu BAE denen "uşak devletçik" ve de onun kendini bir şey sanan ama hiçbir şey olan prensi Zayed haddi iyice aşmaya başladı.
Türkiye'nin diplomatik zarafetini zafiyet gibi algılayan aczini görmekten aciz ülkeye yel değirmeni mesabesindeki Türkiye ile aşık atamayacağını gösterip, haddini bildirmenin vakti geldi/geçiyor bile…
Birleşik Arap Emirlikleri denen Uşak Devletciğin uşak Prensine şöyle esaslı ve okkalı bir ders verilmelidir, artık.
Artık Libya üzerinden mi, Katar vasıtasıyla mı veya daha farklı planlarla mı; bilemem.
Ama ivedilikle ve ertelemesiz Türkiye'nin ne yapabileceğinin gösterilmesi vaktidir.
Bu bataklık sineği susturulmalı ve yok edilmelidir.
Günün koşul ve konseptinde Osmanlı Tokadı patlatılmalıdır.
Türkiye bu densizi ve devletçiğini susturacak güç ve kudrettedir.
Zayed denen şahsiyet yoksunu şahıs da beşerdir ve ölümlüdür. Mermiye, bombaya veya bir kalp krizine karşı koyacak gücü yoktur.
Mesela ABD, Irak'ta Kasım Süleymani'yi ortadan kaldırdı.
Olmaz olmaz diye bir şey olmaz.
Her an her şey olabilir.
Türkiye de böylesi bir şer nefesini, odağını daha profesyonelce kesebilecek güç ve potansiyele sahiptir.
Çünkü artık gecikme ülkemize telafisi mümkün olmayan zararlar verebilir.
Haddini bilmeyen, kendini bir halt sanana haddi bildirilmeli; dost düşman da ona göre gardını almalıdır.