Yeni Dünya Düzeninde yeni konsept Nasyonalizm/Aşırı sağcılık,
Yeni hedef Avrupa ülkeleri ve yönetim sistemi.
Trump kazandığında, artık hiçbir şeyin eskisi gibi olmayacağını,
Uç ve uçuk politikalarla marjinalitenin hakim olacağını,
Amerika üzerinden radikalizm ve kural tanımazlığın ihraç edileceğini dile getirip; bazı çatışma ve savaşların hızlıca bitebileceğini ama aynı zamanda yeni ve farklı bir kaotik sürecin başlamasının kuvvetle muhtemel olduğunu söylemiştim.
Aynen öyle de oluyor,
Ve Trump yönetimi, “dünya daha yaşanılır bir yer olacak” yalan ve sloganıyla dünyayı ayağa kaldırıyor.
Uluslararası hukuk/demokratik yaklaşım ve ülkelerin iç işlerine karışmama prensibi rafa kaldırılıyor.
Trump’ın Amerikası güya, kurucu babaların/Amerikan milliyetçiliğini esas alan geçmiş kimi başkan ve Amerikancıların izinde gidiyor ama bunun dile getirilişi bile oldukça vahşi ve akla ziyan bir pervasızlık…
1944-45’de Avrupa’yı Hitler’den/Nazi İstilasından kurtaran Amerika şimdi kalkmış Avrupa’nın göbeğinde neo-naziciliği/faşizan siyaseti ve orman kanunlarını dile getirebiliyor.
Trump’ın yardımcısı,
Adı Vance olan adam…
Münih Güvenlik konferansında öyle şeyler söylüyor ki bırakın bütün Avrupa’yı; tüm dünyanın tüyleri diken diken oluyor.
Adam, bir devlet adamı değil de western bir filmden fırlamış ödül avcısı gibi…
Avrupa’nın lokomotifi Almanya’da mevcut Alman hükümetini yerin dibine sokuyor,
Aşırı sağa/faşist siyasetlere geçit vermedikleri için Almanya özelinde tüm Avrupa’yı “kendi seçmenlerinden korkmak ve demokratik değerleri savunmamakla” suçluyor.
Avrupa liderlerine “Kendi seçmenlerinizden korkarak yarışıyorsanız, Amerika sizin için hiçbir şey yapamaz. Bu konuda, beni ve Başkan Trump'ı seçen Amerikan halkı için de, siz hiçbir şey yapamazsınız" diyerek küresel meşruiyet kavramını yerle bir ediyor.
Bu kadarla da yetinmiyor; “1945’ten beri Nazi gelenekten gelen partilere karşı oluşturulan güvenlik bariyerini de kaldırmalısınız” gibi akla ziyan talimatlar verebiliyor ve bu üstenci yaklaşımı maharetmiş gibi davranabiliyor.
Bu da yetmemiş ve onu kesmemiş olmalı ki konferansın ev sahibi Almanya’nın Başbakanı ile görüşmekten kaçınarak, aşırı sağcı Alternatif Parti/AfD partisi lideri ile görüşmeyi tercih ediyor ve bir hafta sonra yapılacak olan seçimlerde bu partiye açık desteğini göstermekten imtina etmiyor.
Almanya Başbakanı çok şaşırdı/şok oldu.
Bu söylem ve eylemler nedeniyle ABD başkan yardımcısının seçimlere müdahale ettiğini ve iç işlerine karıştığını söyleyip; bunun kabul edilemez olduğunu dile getirdi ama adamın umurunda bile değil.
Sanki –sözüm ona- demokrasinin kitabını yeniden yazıyor…
Aslına bakarsanız yardımcısının söylediği korkunç sözler ve Trump’ın dehşet Gazze açıklamaları bile bu heriflerin Avrupa’yı cehenneme çevirme tehdidiyle teslim almak için neleri göze aldıklarının açık bir işareti…
Utanmasalar, ihraç edecekleri kovboylar veya Trumpvari aşırıcılarla Avrupa’yı da biz yönetelim diyecekler…
Düşünsenize Arkadaşlar;
Rusya’ya, Putin’i bile şaşırtan hoşgörü ve opsiyon tanıyan Trump, konu Avrupa ve geri kalan dünya olunca; en faşizan ve demokrasi diyerek demokrasiyi yok sayan öldürücü söylemlerden hiç geri durmuyorlar.
Peki, bu ne demektir?
Sıra Avrupa’ya/gelişmiş ülkelere gelmiş demektir.
Üstelik, diplomasi/strateji/küresel demokrasi filan hak getire; taktik maktik yok; bam bam bam yaklaşımıyla…
Avrupa’yı halletme işine de Almanya’dan başlamaları tesadüf değil.
Diğer Avrupa ülkelerine gözdağı veriyor.
AB’nin lokomotifine ve üstelik evinde misafirken bunu söylüyor ve yapabiliyorsak; sizlere neler neler yapabileceğimizi iyi düşünün tarzında…
Sonuç:
Yaşananlar ve yaşanacak olanlar hikaye değil…
Trump’la başlayan yeni sürecin adı “Great Amerika/Büyük Amerika” filan da değil; vahşi Amerika/faşizm ihraç eden demokratik(!) Amerika!
Peki neden?
Arkadaşlar!
Yeni Dünya Düzeni’nin yeni evresi başladı.
Güç ve Aklı elinde tutanların yeni stratejisinin yeni hakemi Trump, yeni yan hakemi ise başkan yardımcısı Vance…
Bir de Elon Musk gibi bir tribün lideri tutulmuş ki; sürekli üçlü çektiriyor.
Emin olun hiçbir şey ezbere olmuyor,
Ve tesadüfen değil…
Trump’ın söylediklerini ve akıl almaz taleplerini sadece Amerikan popülizmi yapıyor gibi sakın düşünmeyin.
Çünkü Akıl ve Güç Sahipleri zaafları kullanmayı iyi bilir.
Trump da, zaaf yumağı bir adam ve o birileri de, onun zaafları üzerinden en kaotik/en uçuk ve en kabul edilemez koşulları oluşturuyor.
Yoksa başka bir ülkeyi Amerika’ya bağlamak/ilhak etmek veya çökmek sadece mafyatik bir liderin/kendini külhanbeyi sanan bir kovboyun hezeyanları olamayacak kadar kritik, hassas ve tehlikelidir.
Arkasında bir güç ve akıl olmayan hiçkimse, başka bir ülkeyi/başka bir ülkenin bir kısmını veya Danimarka’ya bağlı bir adayı “parası neyse verir ve alırız” kabilinden asla zırvalayamaz!
Tüm dünyayı çetin ve hatta cehennemin dibini görecek günler bekliyor!
Artık hiçbir ülke/coğrafya/devlet ve harita güvende değil!
Bir sonraki Bir Portre yazımızda buluşmak ümidi ile Allah'a emanet olun sevgili okurlar.