Ak Parti kongresi..

Merhaba Sevgili Ogün gazetesi ve OgünHaber okurları, bu hafta Bir Portrede, Ak Parti’nin belkide Tayyip Erdoğan'lı son Kongresini anlatacağım. Gittim, gördüm, izledim ve işte Bir Portremiz.


Sevgili
En sevgili
Ey sevgili
Uzatma dünya sürgünümü benim
Ülkendeki kuşlardan ne haber vardır
Mezarlardan bile yükselen bir bahar vardır
Aşk celladından ne çıkar madem ki yar vardır
Yoktan da vardan da ötede bir Var vardır
Hep suç bende değil beni yakıp yıkan bir nazar vardır
O şarkıya özenip söylenecek mısralar vardır
Sakın kader deme kaderin üstünde bir kader vardır
Ne yapsalar boş göklerden gelen bir karar vardır
Gün batsa ne olur geceyi onaran bir mimar vardır
Yanmışsam külümden yapılan bir hisar vardır
Yenilgi yenilgi büyüyen bir zafer vardır
Sırların sırrına ermek için sende anahtar vardır
Göğsünde sürgününü geri çağıran bir damar vardır
Senden ümit kesmem kalbinde merhamet adlı bir çınar vardır
Sevgili
Ey sevgili

 

Başbakan Erdoğan; Ak Parti’nin en önemli kongresinde konuşmasına Sezai Karakoç’un bu duygusal dizeleriyle başladı… Bu derin anlamlı şiir bir de Sayın Başbakan tarafından okununca kendisinin de gözleri doldu ve salondaki binlerce Partiliye de duygusal anlar yaşattı.
Başbakan; gerek kendisi,  gerekse partisi ve gerekse de Türkiye ve Dünya gündemiyle ilgili geniş kapsamlı bir konuşma yaptı… Kamoyunda beklenildiği gibi gündeme ve gündemdeki sorunlara dair beklenilen veya tahmin edilen detaylara girmeden ilkesel boyutta söylemlerle düşüncelerini ve tahayyülesini dile getirdi…

Adalet, eşitlik, hak-hukuk, refah, sağlık gibi olgu ve durumlara vurgu yaptı….
Millet-devlet yakınlaşmasına vurguyu daha çok devletin, milletine daha fazla yakınlaşması  şekliyle vurguladı.

Terörle ilgili özellikle Kürtlere seslendi ve “bize adımınızı atın artık” diye kaynaşmaya dair isteğini vurguladı. Bunun yanında askeri mücadelenin de kararlılıkla sürdürüleceğini dile getirdi.

Ekonomik alanda tavizsiz bir şekilde disiplinle kalkınmaya devam edileceğine vurgu yaptı.
Suriye konusunda oradaki  kanın bitmesine dair vurgusunu yineledi.

Ak Parti ve geleceğiyle ilgili olarak Parti tüzüğüne dair ilkesel duruşunu netleştirdi ve taviz vermeden devam edileceğini dile getirdi. Kendisinin ve pek çok Ak Partili’nin son dönemleri olduğunu ve önümüzdeki dönem ara verileceğini ifade etti. Omurga sabit kalacak olup hücre yenilenmesi yapılacağını vurguladı. Partisinde nifak tohumlarına ve Partiyi bölmeye çalışacak olanlara karşı tek yumruk olunması gerektiğini şiddetle vurguladı.

Oluşturulan MKYK ve önümüzdeki günlerde Başbakan tarafından oluşturulacak olan MYK ile, Ak Parti’nin gelecek  yürüyüşüne devam edeceğini, üç dönemi tamamlayarak ayrılacakların yerine geleceklerin de aynı iştiyak ve azimle Partiyi ileriye götürecek kapasite  ve yetenekte  olacaklarına inancını dile getirdi. Zamanın ruhunu yakalayan yeni kadroların Ak Parti bünyesinde mevcut olduğunu ve olacağını vurguladı.

Konuşmasının bir yerinde adeta Partililere “inceden” bir mesaj içerir şekilde, dilinden düşürmediği “Uzun ince bir yoldayız, gidiyoruz gündüz gece” türküsünü orijinal haliyle Aşık Veysel’in dilinden salona ve Partililere dinletti… Bu da yine duygusal anların yaşanmasına sebep oldu…
Salondaki genel havaya ve kongre sürecince yaptığım diyaloglar çerçevesinde, Sayın Başbakan’ın konuşmasında özellikle 2014 cumhurbaşkanlığı seçimlerini temele oturttuğunu gözledim. Her ne kadar, 27 Ekim 2013 de mahalli idare seçimleri  ilk sınav olacak olsa bile, Sayın Başbakan’ın kafasında 2014 de Halkın seçeceği Cumhurbaşkanlığı sürecinin olduğunu müşahede ettim.
Salonda  gözlemlerimi yaparken; Partililer üzerinde yine mutlak ve kati bir Tayyip Erdoğan muhabbetini gözledim. Ve onun söyleyeceği her sözün Partililerin ruhunda yankı bulur şekilde olduğunu fark ettim. Ve  bu kongrede gördüm ki , belki iddialı bir söylem olacak ama; 2014  de Tayyip Erdoğan cumhurbaşkanı olmak konusunda kafası net bir halde… Çünkü her söylemde, her eylemde o seçimlerin etkisini gözleyebildim. Salonda sohbet imkanı bulduğum isimlerini paylaşmayacağım tüm parti yetkilileri de bu bağlamda “ bu defa Tayyip beyin hakkıdır” gibi  sözlerle Sayın Başbakanın cumhurbaşkanlığını dile getirdiler.

Kongre salonunda geçmişte diğer Partilerde olduğu gibi yoğun kulis telaşı, koşturmacası ve mücadelesi yok idi. Kaldı ki bu kongre öncesi günlerde delegelerin konakladıkları oteller filan da yok idi. Gördüm ki herkes bu konuda “Usta bilir ve o kafasında oluşturmuştur” şeklindeki kanaatleriyle bir teslimiyetle aslında huzurlu gibiydiler.Çünkü hemen her Parti yöneticisi, milletvekili ve partide öne çıkmayı arzulayan kişilikler Ak Partide “Usta” nın kararının doğru olacağına ve Partinin daha iyiye gitmesi için oluşacağına teslimiyet içindeydiler.Bu inanç ve kanaat de diğer partilerde olduğu gibi bir MKYK’da yer alma kulisi yapma ihtiyacını ve ortamını ortadan kaldırmış görünüyordu. Zaten kongre bir Genel başkanlık ve MKYK kongresi olmaktan ziyade bir gövde gösterisi ve şölen havası içindeydi. Salonun hazırlanmasındaki profesyonellik, yurtdışı misafirlerin ağırlanması, salondaki düzenlemeler, basının çalışmalarındaki sistemlilik vb. gibi her konuda çok ince düşünülmüş ve organize edilmiş eksiksiz bir çalışmanın ürünü idi. Ak Partinin bu kongredeki görünüme dair sistemli ve organize hali bile diğer partilerden  farkını ortaya koyuyordu. Çünkü geçmişten bugünümüze çok fazla kongre gözleme imkanım oldu ama bu kongre gibi hem organizasyon olarak, hem de kongrenin içeriğindeki adımların planlaması ve uygulanmasına dair net oluşumu hiç görmedim.

Kongrede genelde konuşulan üç dönemi dolduranların ne olacağı ve MKYK ya girecek yeni isimlerin kimler olacağı ve ilginç bir şekilde de Sayın Başbakanın 2014  cumhurbaşkanlığı seçimiyle alakalı insiyatifi idi. Ve buna paralel olarak da yerine kimin geleceği idi. Bu konuda da Ankara arenada  hemen herkesin dilindeki isim; Partiye henüz katılmış olmasına rağmen Numan Kurtulmuş idi.
Çok yeni bir durum ama gözlemlerimde Ak Partide Numan Kurtulmuş’un hüsnü kabul gördüğünü ve bilgisi, birikimi, dirayeti ve karizmasıyla ve siyasi disipliniyle bu süreçteki en kabul gören isim olduğunu gözledim…

Kongrede Sayın Başbakanın hassas dengeleri gözeterek oluşturduğu MKYK yine çok boyutlu  bir nitelik arz etmektedir. Yeni isimler ise Partiye gerek birikimleri gerek kişilikleri ve gerekse de kariyer ve karizmalarıyla büyük katkı sağlayacak isimlerdir.Parti yönetimine yeni giren isimlere bakıldığında gerek yeni anayasa süreciyle ve gerekse de Kürt sorunuyla ilgili birikimlerin de dikkate alındığını görmekteyiz. Listeden çıkartılan bazı isimlerde ise 2013 belediye seçimleri adaylıklarıyla ilgili işaretlerin de olduğunu  düşünüyorum. Tayyip  bey yeni MKYK ile de hem ahengi hem farklı fikirleri ve hem de Parti insicamını göz önüne alan bir tavır sergileyerek dikkate değer bir değişiklik yapmış görülmektedir.

Sayın Başbakan’ın 4. Kez Genel başkanlığa seçilmesi ve oluşan yeni MKYK’sı ve oluşacak olan MYK şimdiden hayırlı olsun.

Sevgili okurlarım Ak Parti; Türkiyemizin bu gün için %50 geçen oyu ile halkın seçimini yaptığı bir parti olması nedeni ile bu partinin geleceği hepimizi ilgilendiriyor. Bu nedenle Ak Parti Kongresini yakından takip ettim ve Portremize taşıdık.

Haftaya yeni Bir Portrede buluşmak ümidi ile sağlıcakla kalın.

OGÜNhaber