Afganistan'da kurulan "Kanlı Pazar"!..

Afganistan'da bir pazar kuruldu.
Kanlı bir pazar…

Birkaç yazımda, özellikle Afganistan ve olası durumlara değindim.
Ama turpun büyüğü heybede ve şaşırtıcı/ürkütücü şeyler olacak.

Mesela bir-iki gün önce havaalanında canlı bomba saldırısı oldu ve onlarca insan hayatını kaybetti.

Saldırıyı üstlenen kim?
İŞİD'in Horasan kolu,
Kendilerine verdikleri diğer bir isim İŞİD-K…
Bundan sonra İŞİD-K da, L de, M de görülür ve alfabenin harfleri bol bol kullanılır.
Çünkü mantar gibi terör örgütü çıkacaktır.

Peki soruyorum şimdi;
Bu İŞİD için, Suriye'ye müdahale edilmişti ve güya Rakka'da bitirilmemiş miydi…

Hatırlayın;
Aileleri kamyonlarla/otobüslerle bölgeden ayrılmış; kendilerinin de pek çoğu –sözüm ona- Fırat'ın doğusunda YPG/PYD hapishanelerine tıkılmıştı.
Bir kısmı da ilginç şekilde bir anda buhar olmuşlardı.

Ama Afganistan'daki gelişmelere bakınca tutuklu olan/buhar olduğu sanılan İŞİD militanlarıyla ilgili ince ve sinsi bir plan yapıldığı görülüyor.

Keza, Taliban terörize idi ve ABD'nin de terör örgütü listesindeydi.
Hatta şuan Taliban üst yönetiminde olanlardan bazıları ABD tarafından yakalanıp Guantanamo'da hapsedilmişti.
Hatta, işkence görmüşlerdi.
Artık işkence mi görmüşlerdi yoksa bugünlere gelene dek misafir edilip plan ve proje çalışmaları mı yapmışlardı, orası pek belli değil.

Afganistan yaklaşık 700 bin kilometre karelik bir ülke.
Ama ortaya çıkan bu yeni fiili durum sadece Afganistan'ı değil mücavir ülkeleri ve hatta Türkiye başta olmak üzere İslam coğrafyaları dahil, Avrupa'yı bile etkileyecek.

Çünkü, plan bu zaten…
Plan, sadece Afganistan'ın karışması değil; belirlenen/planlanan/tespit edilen tüm coğrafyaların karışması ve olaya müdahil olmak zorunda kalmasıdır.

Öncelikle şunu kabullenelim.
Doğruluğunu iddia etmiyorum,
Sadece reel gerçekliğine dikkat çekmek için diyorum.

Amerika birilerine terörist der, masumu bile terörist yapar,
Kimi gruplara terör örgütü der, legal bir yönetimi bile terör örgütü yapıverir.
Hakeza, tam tersi…
Ama hepsiyle de, bir şekilde işbirliğindedir.
İşine gelince, o terör unsurlarını yok etmek için saldırır,
Yine işine gelince, terör örgütüne vekalet savaşı yaptırır.
Her iki şekilde de, Amerika'nın işine yarar ve Amerika oyun kurucudur.

Hal/durum/gerçek böyleyken;
Yok efendim Amerika erken çekilmiş,
Taliban bile böyle tahmin etmiyormuş,
Kabil beklenenden erken düşmüş, gibi söz ve söylemlere sakın kanmayın.

Çekilme de Amerika'nın planıydı; çekilmenin erkenleşmesi ve hızla olması da…
Adamlar, Şubat-2020'de Katar'da Taliban yetkilileriyle oturarak bugünlerin planını yaptılar.
14 ay sonra çekilmeyi ve hatta semboller üzerinden hareket etmeyi bile ihmal etmeyerek Bin Ladin'in ölümünün onuncu yıldönümü olan 1 Mayıs'ta çekilmeyi başlatmayı ve 11 Eylül saldırısının 20. Yıldönümü olan 11 Eylül tarihinde son Amerikan askerini çıkartmayı bile plana dahil ettiler.

Aklınız alıyor mu hiç;
Amerika bir yerden çekilecek ama geride savaş uçakları/helikopterler/tanklar/toplar/silahlar bırakacak…
Odalar dolusu dolarları orada bırakmak zorunda kalacak!...
Mümkün mü hiç Allah aşkına!..

Her şey planlıydı ve daha önce de söylediğim gibi tıkır tıkır da işledi, bu plan.
Eğer Amerika, doğrudan Taliban'a askeri malzeme ve ekonomik destek verse dünya kamuoyunda müttehem duruma düşer bunun savunmasını yapmakta zorlanırdı.
Ama bu şekilde kitabına uydurmak daha kolay ve daha usturupluydu.

Tüm bunları göz önünde bulundurursak; Afganistan'da "kanlı bir pazar" kuruldu ve çok uzun zaman dilimini kapsayacak/pek çok coğrafyayı etkileyecek kabusun fitili ateşlendi.

Önümüzdeki günlerde çok daha farklı/farklı mesaj içerikli/çok daha kanlı ve trajedik patlamalar/saldırılar/çatışmalar ve insan hakları ihlalleri göreceğiz.
Pakistan/Tacikistan/Özbekistan/İran kendini bu olaylardan azade tutamayacaktır.

Hele de Çin; Afganistan üzerinden önümüzdeki ayların ve yeni yılın en büyük hedefi olacaktır.

Yok Taliban eskisi gibi değilmiş,
Daha insancıl olacakmış,
Filan falan…
Bence ne Amerika'nın ve ne de Taliban'ın böyle bir kaygısı filan yok.
Amaçları farklı ve filler tepişirken çimlerin ezilmesinin hiçbir hükmü yok ve onlar için önemsizdir.

Her şey bir oyun ve herkes bir figüran…
Pek çoğumuz oyunun farkındayız/kurguyu ve senaryoyu biliyoruz ama figüran olmaktan kurtulamıyoruz.
Çünkü oyun kurucu, göstere göstere oyununu sergiliyor/sahneliyor.

Ülkemize gelince;
Türkiye'nin şuana dek sergilediği Afganistan politikasını eksiklerine rağmen doğru buluyorum.
Tümden eleştiri getirenlere ise daha objektif ve soğukkanlı bakmalarını; eğer böyle bakarlarsa, olayların Türkiye dışında geliştiğini/oluşturulduğunu ve müdahale imkanının pek de olmadığını görebileceklerini söylemek istiyorum.

Acul ve aceleci olmaya gerek yok.
Dikkatli ve tedbirli olmak,
Az hasar almak/az mağdur olmak,
Özellikle de "sığınmacı" noktasına odaklanmak,
Ve uluslararası gelişmeleri takip ederek karar almak, en doğrusu ve yapabileceğimiz en akıllıca yaklaşımdır.

Ülkedeki bütün siyasi aktörlerin, gelişmelere "Devlet/Türkiye" odaklı bakması ve bu minvalde politika geliştirmesi hepimizin/herkesin menfaati gereğidir.

Ve son söz;
Amerika Afganistan'a pimi çekilmiş bombayı bıraktı ve gördüğümüz çekilme görüntüleri gibi tamamen çekilmedi.
Sadece kenara çekildi.
Olacakları izlemeye başladı.
Çok kötü şeyler olacak maalesef!...


Bir sonraki Bir Portre yazımızda buluşmak ümidi ile Allah'a emanet olun sevgili okurlar.


OGÜNhaber