Şimdi reklamlar !

CHP’nin kampanyalardan sorumlu ekibi Ali Taran’ın reklamcılık geçmişini incelediler mi bilmiyorum ama ben anlatayım.

Ali Taran’ı taaa gençlik yıllarımdan, 20 li yaşlarımın ilk yıllarından, Tarık Pabuçcuoğlu ve Rasim Öztekin’le TRT’ye yaptığımız skeçlerden tanırım.

O skeçlerin metin yazarıydı ve yazardı da. Çok ama çok iyi bir metin yazarıydı ve mizah gücü çok yüksek bir kalemdi.

‘Absurd’ ün mantığını, özünü ve biçimini çok iyi kavramıştı.

Kıvrak bir zekaya ve gözlem yeteneğine sahipti.

Tıpkı ‘Gezi’nin karakteri gibi.

Belli ki CHP bir türlü faydalanamadığı ‘Gezi’ fenomeninden bu seçimde faydalanmak istemiş ve ‘Aykırı Kafa’ Ali Taran’ın bu faydayı sağlayacağını düşünmüş.

Ancak hepimiz birlikte yıllanıyoruz ve ne yazık ki beynimizdeki gri hücre sayısı zamanın dijital hızını yakalayacak sayının çok altında.

CHP’nin hedefi gerçekten düşündüğüm gibiyse; hedefi vurmak için seçtiği silah yanlış.

Keşke ‘Gezi Ruhu’na sahip genç bir ekiple çalışsaydı.

Çünkü bu kampanya CHP’ yeni bir heyecan ve yeni seçmen getirmez.

Eldekini elde tutar.

Gelelim AliTaran’ın kariyerine.

Çok iyi bir metin yazarı demiştim. Mizah konusunda hakkını vermiştim. Zekası ve yeteneklerini şapka çıkarma oranında bulduğumu belirtmiştim.

Ancak bu özellikleri skeçlerde ortaya çıktığında hedefi vuruyor.

Keşke senarist olarak kariyerine devam etseydi. Bugün Türkiye Gani Müjde, Birol Güven gibi farklı işlere imza atan bir yazara sahip olacaktı.

Reklam metni yazmak; kısa cümlelerle derdini anlatmayı, bolca metaforu doğru kullanmayı, hedef kitleyi doğru tespit etmeyi ve bu hedef kitlenin talep ettiği biricik vaadi doğru seçip sunmayı gerektirir.

Ali Taran ise uzun reklamlar yaratır. Bir iki dakikayı aşan skeç tadında reklamların mimarıdır. 

Bu da ilk bir, iki izleyişte o reklamı sempatik ve çekiçi kılsa da sonrasında bıkkınlık ve algısızlık yaratır.

Reklamlarında bolca ünlü kullanır.

Bu da kullanılan ünlüye reklamdan daha çok fayda sağlar. Üstelik de dünyanın kaşesini ünlüye ödersiniz.

Reklamlarda ünlü isimleri doğru kullanmak çok zor ve risklidir.

Pazarda var olan markalar için, reklamın birincil amacı; satışları arttırmaktır.

Pazarda var olmayan yeni marka ve ürün için ise adını duyurmak ve pazardan pay almaktır.

Ali Taran’ı, hafızam yanıltmıyorsa, ilk ‘Tokai. Çakar çakmaz çakan çakmak’la duyduk. Başarılıydı. Hem markayı duyduk öğrendik, hem de satın aldık. Kibritten vazgeçtik.

Konjonktürün de buna katkısı oldu. Çünkü kullan at çakmaklar hayatımıza yeni girmişti ve pahalı çakmakları alamayan kibrit tüketicilerine hitap ediyordu ve bir kaç kutu kibrit fiyatına sahip olunabiliyordu.

Sonra Ali Desidero’lu Derby traş bıçağı geldi.

Duyuldu, eğlenildi ama çok daha az reklam yapan Permatik pazar liderliğine devam etti, jenerik marka olarak kaldı. 

Reklam, Derby’nin ana karakteri Ali Desidero rolünü oynayan, gece klubü kapı güvenlilk görevlisi Yıldırım Memişoğlu’na yaradı.

Röportajlar vermeye başladı. Gördük ki oyuncumuz, meğerse özel hayatında kirli sakallı geziyormuş. Bu ayrıntıyı ajans gözden kaçırmış ve sözleşmeye eklememişti.

Tıpkı reklam filminde hedef kitlesi olan Ali Desidero’ların, gerçek hayatta kirli sakalllı olduklarını gözden kaçırdığı gibi.

Sonra ‘Ağzı olan konuşuyor’ lafını ön plana alan, uzun, upuzun, ürünle ilgili hiç bir bilgi vermeyen motor yağı reklamı.

‘Ağzı olan konuşuyor’ cümlesi, spordan siyasete, sanattan ticarete, her alanda, herkes tarafından kullanıldı. Markayı hatırlayanınız var mı? Ben de hatırlamıyorum.

Türkiye’nin ilk internet servis sağlayıcısı Süperonline’ın, yine Türkiye’nin ilk internet portal markası olan ‘İXİR’ ya da ‘İksir’ diye yazılıyordu bilemedim..

Yüksek teknoloji ürününü mısırcılı, Banu Alkan’lı filmler falan, marka doğamadı bile. Y ada ölü doğdu.

Yapı Kredi Teknoloji Üssü (Türkiye’de ilk) cam silicilerle anlatılamadı. Banka 4-5 sıra geriledi, yönetim Ali Taran’dan vaz geçti.

Daha pek çok örnek var.

Bu kampanya da yine uzun uzun anlatıyor.

Hele bugün (15 Nisan Çarşamba) , Kemal Kılıçdaroğlu imzalı tam sayfa ilan ! Okuyanınız oldu mu? Okuyup da yeni bir bilgi heyecan edineniz oldu mu?

Reklamda boşluk yazıdan daha önemli ve değerlidir. Bir görselle o tam sayfa yazıyı anlatmaktır reklam.

Zaten reklamın ne kadar başarılı olduğu Akif Beki (!) tarafından beğenilmesinden belli :)))

Neyse, zaten herkesin oyuna talip olmak bizde hastalık.

Ben olsam bazılarının oy vermesini istemediğimi anlatan reklam yapardım.

Kimlerin oylarına talip olmadığını anlatmak da bir yoldur.

Oyunculuk ve hukuk dışında aldığım üçüncü eğitim olan reklamcılık bilgimle. Edward de Bono referansımla ve geçmişteki ajansımda (3 yılda 17. Büyük ajans olabilme yegane başarısı) 1 markayı yaratmak ve pazar lideri yapmak - ki 15 yıldır reklam yapmamasına rağmen hala öyle - bir markayı %3,5 la alıp pazar lideri yapmak, bir markayı da 6 ayda %500 büyütmek gibi performanslarımla kendimde hak gördüğüm ukalalığıma verin bu yazımı.
OGÜNhaber