Kedi korkusundan devamlı endişe içinde yaşayan bir fare vardır.
Büyücünün biri; fareye acır ve onu bir kediye dönüştürür.
Fare, kedi olmaktan son derece mutlu olacağı yerde bu kez de köpekten korkmaya başlar.
Büyücü bu kez onu bir kaplana dönüştürür.
Kaplan olan fare, sevineceği yerde avcıdan korkmaya başlar.
Büyücü bakar ki, ne yaparsa yapsın farenin korkusunu yenmeye imkân yok.
Onu eski haline döndürür.
Ve der ki;
'Sen cesaretsiz ve korkak birisin. Sende sadece bir farenin yüreği var. O yüzden ben sana yardım edemem.'
Ünlü yazar Shakespeare, bu konuda şöyle diyor:
İnsanların çoğu sevmekten korkuyor, kaybetmekten korktuğu için.
Düşünmekten korkuyor, sorumluluk getireceği için.
Konuşmaktan korkuyor, eleştirilmekten korktuğu için.
Yaşlanmaktan korkuyor, yaşının kıymetini bilmediği için.
Unutulmaktan korkuyor, dünyaya iyi bir şey vermediği için.
Ve ölmekten korkuyor, aslında yaşamayı bilmediği için.
Korku yalnızlaştırır.
Korku, karanlık tarafa giden yoldur. Korku öfkeye, öfke nefrete, nefret acıya sebep olur.