Evet.. Türkiye sevgisi imandandır!..

‘Aç vatan göğsünü İlah'ına aç!  Şühedanı çıkar da ortaya saç! ‘  "Namık KEMAL"

Ebubekir Kurban nam-ı diğer Ebuk abimiz ya da yazılarında kullandığı isimle Bekir Fuat, ‘Türkiye Sevgisi İmandandır’ dedi. Elbette Ebuk Abimiz bir fıkıhçı değildir ve elbette ve sümme haşa kendisi bir fetvada da bulunmamıştır. Ve yine kendilerini bilen tanıyan hiç kimse ırkçı ya da faşist biri olarak ta değerlendiremez.

Faşistlik, kendi kimliğini ulvileştirirken, kendisi dışındaki kimlikler yok saymaya ve/veya yok etmeye çalışmaktır. Faşizm, genel olarak bir kimliğin ve özellikle etnik kimliğin bugünü ve yarınını dizayn etmeye çalışır.

Türkiye sevgisi imandandır derken hiç şüphesiz vatan sevgisine atıfta bulunulmaktadır. Vatan sevgisi ise imana aykırı değildir. Çünkü vatan sevgisi kişinin kendisini sevmesi gibi birşeydir. Kendi ile barışık her normal insan doğup büyüdüğü coğrafyayı sever.

Ebuk Abimiz ne diyor yazısında, ‘Bir yer lazım bize, ayaklarımızı basabileceğimiz bir zemin. Bize temiz bir toprak gerekli.

Bizim için Türkiye ayaklarımızı basabileceğimiz tertemiz bir yer. Ben insanlığa dokunabilmek için bir yerdeyim, Türkiye’deyim. Benim hafızam bu toprakların hafızası aynı zamanda. Büyüklerimin hafızası. Bu topraklarda öğrendim, öğrendik nereden başlayacağımızı, nereye gideceğimizi.

Türkülerimiz var bir de. Türkçemiz var. Bunlar, bu topraklarda kendimize mahsus tarihimizin, tevekkülün, düşüncenin, tasavvurun, inancın, sanatın, yaşamın nimetleri.

Türkiye derken annemin gözyaşlarını, “ahiretin tarlası olan dünyayı” (ülkemizi) ve “Gesi Bağları”nı kastediyorum.

O muhteşem Türküye dudak büküyor insanlar. “Kimseler yanmasın, anam yansın derdime” sözü heyecanlandırmıyor onları.’’

Evet, Ebuk abimiz Türkiye Sevgisi İmandandır aforizmasını bu cümleler ile açıklıyor.
Türkiye kelimesi bir vatan bir millet adı olmaktan öte hiçbir zaman illa ve özellikle bir etnik aidiyeti ifade etmedi ki.

Bin yıllık bir arada yaşanmışlıkların birikiminden oluşan bir vatan ve millet olmanın adıdır, Türkiye.
Türkiye kelimesi bir siyasanın, ideolojinin, kişinin erkini kullanarak biçimlendirdiği bir kavram değildir. Vatan ve ülke sevgisinin bir arada yaşama arzusunun, aynı türkü ile halay çekip aynı ağıtlarla ağlamanın adıdır, Türkiye.

Türkiye sevgisi bin yıllık kadim zamanlardan bu yana en çok geçmişin toprağından beslenen bir sevgidir.

Türkiye sevgisi Yunus Emre’dir, Mevlana’dır, Hacı Bektaşı Veli’dir.
‘Git vatan! ‘Kabe'de siyaha bürün/Bir kolun Ravza-i Nebi'ye uzat/Birini Kerbela'da Meşhed'e at/Kainatta o hey'etinle görün!’

Türkiye Sevgisi İmandandır, çünkü, Namık Kemal’in dizelerinde de belirttiği gibi bu Vatanın (Türkiye’nin) bir kolu Mekke’dir bir Kolu Medine, bir ayağı Kudus’tedir diğer ayağı Kerbela’da, bir gözü ile Balkan’lara bakar, diğeri ile Orta Asya’ya. Çünkü,  ‘Aç vatan göğsünü İlah'ına aç!  Şühedanı çıkar da ortaya saç! ‘

Türkiye Sevgisi İmandandır. Rahmetli Türkiye sevdalısı şair Erdem Beyazıt’ın ‘sana, bana, Vatanıma, Ülkemin insanlarına dair’ isimli ‘… Bütün bunların üstüne/Hepsinin üstüne sevda sözleri  söylemeliyim/Vatanım milletim tüm insanlar kardeşlerim…’ dizeleri ile biten  şiirini okursanız belki bizi daha iyi anlarsınız ve dersiniz ki ‘ Evet…Türkiye sevgisi imandandır!’

OGÜNhaber