Yeni Vergi Dönemi Başlıyor
Kimi Mart ayı kapıdan baktıran kazmayı küreği yaktıran ay kimine göre damlarda muhabbet arayan ay, kimine göre vatandaşlık görevinin yerine getirilen ay. Baharın habercisi ay. Ben Mart ayını hareketli hızlı dolu dolu bir ay olduğunu düşünüyorum.
İnsan Mart gelince baharın geleceğinin müjdecisi gibi hissediyor.
Dilerim Mart her açıdan baharın müjdecisi olur.
Zira ekonomi çarkları malum, işyerleri vuslat arayışı içerisinde işçi güvence peşinde. Yarın endişesi her kesimde bu kadar radikal olmamıştı.
Bu küresel kaos hepimizi düşündürüyor. Kriz dedik, aman resesyon dedik geldi tanıştık. Cirolar yavaş yavaş tutunamamaya başladı. Zaten önlenemeyen işsizlik üzerine katmerleşmeye başladı.
Kurumlar da alternatif üretme peşinde. Ekonomide Olağan üstü hal durumu yeşeriyor gibi.
Bu durumda her kesin kesimin şapkasını önüne koyup düşünmesi gerektiğini bi kez daha düşünmesi gerekir diyorum. İdare de üzerine düşen desteği gecikmeden almalıdır.
Hayatta olmayan yaşamayan hiö bir varlığın üzerinden işlem yapılamaz. Önemli olan canlı iken ayakta tutmanın ve esas muhasebenin yaşarken veya yaşarsa hesaplanabileceği ayrımın yapılması gerekir.
Esas olan geç kalmamak. Gecikmiş kararlar yaşamayan varlık üzerinde etkili olamaz.
Evet 2009 Yılı Kurumlar haricinde mükelleflerin vergilerini verecekleri ay. 2008 yılında elde edilen gelirlerin nihai hesaplandığı ve beyan edileceği ay.
2008 yılında elde ettikleri ticari ve mesleki kazançlarının yanı sıra, Gelir Vergisi Kanunu'nun 2. Maddesinde sayılan diğer kazanç unsurlarından gelir elden diğer gelirlerin beyan edileceği ay. Nedir bunlar;
1. Ticarî kazançlar,
2. Ziraî kazançlar,
3. Ücretler,
4. Serbest meslek kazançları,
5. Gayrimenkul sermaye iratları,
6. Menkul sermaye iratları,
7. Sair kazanç ve iratlar.
Yukarıda belirttiğim kazançlardan elde edilenin yanı sıra veya hiç yukarıda elde dilen kazancı olmayan ama 2008 yılında elde ettikleri bazı kazançlar var ki bunlar Yıllık Gelir Vergisine tabidir.
SAİR KAZANÇ VE İRATLAR
a-Değer artış kazancı
b-Arızi kazanç olarak değerlendirilecek.
Değer Artış Kazancı; 2008 yılı içerisinde elde edilmiş (iktisap) şekli ne olursa olsun (İvazsız yani herhangi bir bedel ödenmede eş de edilenler hariç) arazi, bina, memba suları, madenler,taş ocakları kum çakıl isithsal yerleri, tuğla kiremit harman yeri gemi payları gayrimenkul olarak tescil edilen haklar ile bil umum motorlu tahliye ve tahmil vasıtalarının iktisap tarihinde itibaren dört yıl geçtikten sonra satılması elden çıkarılması halinde elde dilen kazanç Değer Artış Kazancı'dır.
01/01/2007 yılında iktisap edilenler beş yıl sürede elden çıkarılması halinde elde edilen kazanç Değer Artış Kazancı olur. Bu şekilde elde edilen kazanç 2008 yılı için 6.800 TL'yi aşıyorsa Beyanname verilmelidir.
Eğer başka bir gelir de varsa bu gelirine ilave edilerek Yıllık Gelir Vergisi Beyannamesi verilecek.
Tabi bu gelirin oluşmasında hesap edilecek değer belirleme yani endeksleme yapılarak gerçek bedel tespit edilecek.
Tabi Kazanca ait varlığın iktisap tarihindeki bedelle elden çıkarıldığı tarihteki bedel arasında hesaplanacak ÜFE üzerinden endekslenecek ve elden çıkarıldığı tarihteki gerçek değer bulunacak, arasındaki fark üzerinde Vergi Hesaplaması yapılacak.
Yeni vergi döneminde gözden kaçırılmaması unutulmaması gereken bu husus, daha sonra ciddi sorunlarla karşı karşıya bırakabilir.
asmokukcu@ogunhaber.com
![]()
CRA 02.Mart.2009 Pazartesi - 01:02:00
![]()
Gazete baskısı için tıklayınız..
İnsan Mart gelince baharın geleceğinin müjdecisi gibi hissediyor.
Dilerim Mart her açıdan baharın müjdecisi olur.
Zira ekonomi çarkları malum, işyerleri vuslat arayışı içerisinde işçi güvence peşinde. Yarın endişesi her kesimde bu kadar radikal olmamıştı.
Bu küresel kaos hepimizi düşündürüyor. Kriz dedik, aman resesyon dedik geldi tanıştık. Cirolar yavaş yavaş tutunamamaya başladı. Zaten önlenemeyen işsizlik üzerine katmerleşmeye başladı.
Kurumlar da alternatif üretme peşinde. Ekonomide Olağan üstü hal durumu yeşeriyor gibi.
Bu durumda her kesin kesimin şapkasını önüne koyup düşünmesi gerektiğini bi kez daha düşünmesi gerekir diyorum. İdare de üzerine düşen desteği gecikmeden almalıdır.
Hayatta olmayan yaşamayan hiö bir varlığın üzerinden işlem yapılamaz. Önemli olan canlı iken ayakta tutmanın ve esas muhasebenin yaşarken veya yaşarsa hesaplanabileceği ayrımın yapılması gerekir.
Esas olan geç kalmamak. Gecikmiş kararlar yaşamayan varlık üzerinde etkili olamaz.
Evet 2009 Yılı Kurumlar haricinde mükelleflerin vergilerini verecekleri ay. 2008 yılında elde edilen gelirlerin nihai hesaplandığı ve beyan edileceği ay.
2008 yılında elde ettikleri ticari ve mesleki kazançlarının yanı sıra, Gelir Vergisi Kanunu'nun 2. Maddesinde sayılan diğer kazanç unsurlarından gelir elden diğer gelirlerin beyan edileceği ay. Nedir bunlar;
1. Ticarî kazançlar,
2. Ziraî kazançlar,
3. Ücretler,
4. Serbest meslek kazançları,
5. Gayrimenkul sermaye iratları,
6. Menkul sermaye iratları,
7. Sair kazanç ve iratlar.
Yukarıda belirttiğim kazançlardan elde edilenin yanı sıra veya hiç yukarıda elde dilen kazancı olmayan ama 2008 yılında elde ettikleri bazı kazançlar var ki bunlar Yıllık Gelir Vergisine tabidir.
SAİR KAZANÇ VE İRATLAR
a-Değer artış kazancı
b-Arızi kazanç olarak değerlendirilecek.
Değer Artış Kazancı; 2008 yılı içerisinde elde edilmiş (iktisap) şekli ne olursa olsun (İvazsız yani herhangi bir bedel ödenmede eş de edilenler hariç) arazi, bina, memba suları, madenler,taş ocakları kum çakıl isithsal yerleri, tuğla kiremit harman yeri gemi payları gayrimenkul olarak tescil edilen haklar ile bil umum motorlu tahliye ve tahmil vasıtalarının iktisap tarihinde itibaren dört yıl geçtikten sonra satılması elden çıkarılması halinde elde dilen kazanç Değer Artış Kazancı'dır.
01/01/2007 yılında iktisap edilenler beş yıl sürede elden çıkarılması halinde elde edilen kazanç Değer Artış Kazancı olur. Bu şekilde elde edilen kazanç 2008 yılı için 6.800 TL'yi aşıyorsa Beyanname verilmelidir.
Eğer başka bir gelir de varsa bu gelirine ilave edilerek Yıllık Gelir Vergisi Beyannamesi verilecek.
Tabi bu gelirin oluşmasında hesap edilecek değer belirleme yani endeksleme yapılarak gerçek bedel tespit edilecek.
Tabi Kazanca ait varlığın iktisap tarihindeki bedelle elden çıkarıldığı tarihteki bedel arasında hesaplanacak ÜFE üzerinden endekslenecek ve elden çıkarıldığı tarihteki gerçek değer bulunacak, arasındaki fark üzerinde Vergi Hesaplaması yapılacak.
Yeni vergi döneminde gözden kaçırılmaması unutulmaması gereken bu husus, daha sonra ciddi sorunlarla karşı karşıya bırakabilir.
asmokukcu@ogunhaber.com
CRA 02.Mart.2009 Pazartesi - 01:02:00