Tapu Harcı ve KDV indirimlerinde son günler!..

Ancak bu indirimlerin en az 6 daha uzatılması şart!..

Farkında mısınız bilmiyorum ama, inşaat özellikle konut sektöründe biriken sorunların çözümü için gerek Devlet gerekse Sektör çok ciddi uğraş veriyor. Her ikisi de takdire şayan ancak ne yapılırsa yapılsın sektörün birikmiş konut ve ofis stokları eritilemiyor. Ciddi bir arz fazlası var, yeterli talep yok. Olan talep de, ölü fiyatla alıma yönelik. Haklı olarak da, kimse düşük fiyatlarla satış yapmak istemiyor. Potansiyel alıcıların hedefi ise, para piyasalarında yeterli kazancı sağladıktan sonra alıma geçme yönünde. Bu ne zaman olur, kimse tam olarak bilmiyor.

Stok Sorununun Çözümü İçin Devletimizin Sağladığı Teşvikler

Devletimiz, Sektörde oluşan konut ve iş yeri stokunun eritilebilmesi bakımından aşağıdaki teşvikleri sağladı:

- KDV Oran İndirimi: Teslimleri yüzde 18 KDV’ye tabi konut ve iş yeri teslimlerinde KDV oranı yüzde 8’e indirildi

- Tapu Harcı İndirimi: Konut ve işyeri teslimlerinde alıcı ve satıcıdan ayrı ayrı binde 20 olarak alınan tapu harcı binde 15’e indirildi. Yani, konut ve işyeri satışlarında tapu harcı, binde 40’dan binde 30’a düşürüldü.  

- Konut Kredi Faiz İndirimi: Konut kredilerinde faiz oranı yüzde 2 - 3’lerden, psikolojik faiz sınırı olan yüzde 1’in altına düşürüldü, faiz oranı 0,99.

- Sektörün Kredi Borçlarının Yapılandırılması: Sektörün bankalardan kullandığı krediler, günün koşullarına uygun olarak  belli bir süresi ödemesiz yeniden yapılandırıldı.

Yapılan KDV ve tapu harcı indirimleri sonucunda, Devlet, ciddi anlamda KDV ve tapu harcı alacağından vazgeçti.

Peki, Sektör Ne Yaptı, Hangi Önlemleri Aldı?

Devletin yaptığı bu teşviklerine karşı Sektör de boş durmadı; alıcılara cazip imkan (peşin ödemede ciddi bir iskonto) ve ödeme planları (uzun süreli taksit) sundu, konut kredi faiz oranını 0,99’un altına düşürerek aradaki farkı üstlendi, eski konutları peşinat olarak ver yerine yeni konut al şeklinde kampanyalar düzenledi, son birkaç yıldır talebin düşmesi nedeniyle inşaat maliyetlerindeki artışları dahi fiyatlara yansıtmadı. Yani, Sektör de elinden geleni yaptı ve yapıyor.

TÜİK Kasım 2019 Verilerine Göre Konut Satışları Arttı! Ancak, İpotekli Konut Satışları Yüzde 725 Oranında Arttı!

2019 Kasım ayı verilerine göre Türkiye genelinde konut satışları bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 54,4 oranında artarak 138.372 adet oldu. En çok konut satılan iller sırasıyla; İstanbul (24.924 adet), Ankara (14.506 adet) ve İzmir (8.428 adet).  Konut satış sayısının düşük olduğu iller sırasıyla Bayburt (72 adet), Hakkari (44 adet), Ardahan (21 adet). 

Ancak, Türkiye genelinde ipotekli konut satışları bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 724,8 oranında artarak, 43.911 adet oldu. Toplam konut satışları içinde ipotekli satışların payı yüzde 31,7 olarak gerçekleşti. Toplam konut satışları içerisinde ipotekli satış payının en yüksek olduğu il Ardahan oldu, yüzde 47,6.

Sıfır Konut Satışları Arttı Fakat İkinci El Konut Satışlarında Patlama Oldu!

2019 Kasım ayı verilerine göre;

- Türkiye genelinde ilk defa satılan yeni (sıfır) konut sayısı bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 19,8 artarak, 48.909 adet oldu. Toplam konut satışları içinde ilk satışın (yeni, sıfır) payı yüzde 35,3 oldu.

- Türkiye genelinde ikinci el konut satışları bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 83,3 artış göstererek, 89.463 adet oldu.

Satışları, Vergi Teşvikleri ve Düşük Oranlı Kredi Faizi Desteği Artırdı!

TÜİK Kasım ayı verileri, sağlanan vergisel teşvikler ile düşük faizli konut kredilerinin konut satışlarını artırdığını gösteriyor. Özellikle ipotekli konut satışlarındaki yüzde 725 oranındaki artış, konut satışlarındaki artışın özellikle kredi kaynaklı olduğunu gösteriyor. Ancak, beklenenin aksine konut satışlarında sıfır değil, ikinci el konut satışlarında patlama oldu. Bu da, düşük faizli konut kredisinin daha çok ikinci el konut alım satımına yöneldiği anlamına geliyor.

Sektörün sorununun sıfır konut ve iş yeri stokları olduğu gözönüne alındığında,  bir yerde hata yapıldığı sonucu ortaya çıkıyor.

 

DİKKAT: KDV ve Tapu Harcı İndirimleri 31 Aralık’da Sona Eriyor, Artık Son Günler!

Konut ve iş yeri teslimlerinde KDV oranını yüzde 18’den 8’e ve konut ve iş yerlerindeki tapu harcını binde 20’den binde 15’e indiren düzenlemelerin süresi, 31 Aralık’ta sona eriyor. Her iki düzenlemenin de konut ve iş yeri satışlarına ciddi etkisi var ve bu yadsınamaz. Özellikle bu vergi indirimleri düşük faizli kredi ile bir arada sunulduğunda, alıcılar açısından daha da değerli oluyor.

KDV ve Tapu Harcı İndirimleri Kalıcı Hale Getirilmeli, Bu Yapılamıyorsa İndirimler En Az 6 Ay Uzatılmalı!

Ekonomimiz alınan önlemlerin sonucunda toparlanmaya başladı, bundan sonraki aşamada daha da büyüyecek, bundan eminiz. Ancak, tüm Dünya’da ciddi anlamda bir resesyon tehlikesi var, hatta bazı ülkeler resesyona girdi bile diyebiliriz. Bu ülkeler toplam talebi artıracak önlemler almaya başladı bile. Neyse ki, bu konuda büyük bir tecrübemiz var.

Gerek talebin korunarak artırılması, gerekse sektörde oluşan stokun eritilebilmesi bakımından, KDV ve tapu harcı indirimlerinin kalıcı hale getirilmesi, bu yapılamıyorsa en azından bu indirimlerin süresinin en az 6 ay daha uzatılması gerektiğini düşünüyoruz. Son aylardaki konut ve iş yeri satışlarındaki artışların esas nedeni, bu indirimler ve düşük faizli konut kredisi uygulaması. Bu fırsat kaçırılmamalı, vergi indirimlerine devam edilmeli. Sektörün talebi de bu doğrultuda.

Stokların Eritilebilmesi İçin KDV, Tapu Harcı ve Faiz İndirimleri Sadece Sıfır Konut ve İş Yeri Alımlarına Yönelik Olmalı!

TÜİK verileri dikkate alındığında, sağlanan vergi teşvikleri ve düşük faiz desteği, hiç de sorunumuz ve önceliğimiz olmayan ikinci el konutlarda satış patlamasına yol açtı. Sektöre ve kronikleşen stok sorununun çözümüne hiç bir faydası olmayan bu durumun bize göre bir an evvel düzeltilmesi gerekiyor. KDV ve tapu harcı oran indirimleri sadece yeni - sıfır konut ve iş yeri alımlarına uygulanmalı; 0,99 faiz oranıyla konut kredisi sadece yeni (sıfır) konut alım – satımına verilmeli. Bu şekilde, amaca yönelik ve sorunu çözmeye dönük doğru bir adım atılmış olur. Sektörün talebi de bu yönde.

Bizden hatırlatması!

OGÜNhaber