Devletin ve Hükümetin gündemi; ülke güvenliği, siyaset ve ekonomi. Şu an için şirketlerin, kişilerin, sokaktaki vatandaşın ve bizim öncelikli konumuz ise, ekonomi. Çünkü, her şey ekonomiye ve ekonomideki gelişmelere bağlı.
Şirketler Dahil Ekonomideki Herkes Gözünü Devlete Çevirdi!
Şirketler, kişiler, sektörler yaşanan ekonomik krize karşı kendilerince önlem alıyor, ancak bu yeterli olmuyor, umutlarını da her zaman olduğu gibi Devlete bağlamış durumdalar. Zaten başka kime bağlayacaklar ki? Devlet, hem iyi hem de kötü gün dostu. Bu zamana kadar yapılanlar bunun en iyi kanıtı. Devlet, ticari banka, icra dairesi yada kötü alacaklı olamaz, olmamalı da. Zor, çalkantılı dönemde Devlet vatandaşının ve reel sektörün yanında yer aldı ve almaya da devam ediyor, devam da edecek, bunda hiç şüphe yok.
Şirketler 5’li Kıskaç Altında, Çözüm Bekliyor!
Ekonomimizde 2018 Ağustos ayında başlayan ve halen devam eden gerek iç gerekse dış kaynaklı olan sorunların çözümü için gerekli adımların atılması gerekiyor. Hatta bu zaruret haline geldi. Çünkü, Şirketler Maliye, SGK, banka, tedarikçiler ve çalışanlarının kıskacı altında. Ekonomik kriz nedeniyle işten çıkan çıkartılan personelin kıdem tazminatları şirketlerin belini büküyor. Ayrıca, kriz ve durgunluğun satışlar üzerinde yarattığı olumsuz tablo nedeniyle, şirketler çalışanlarının ücretlerini ödeyemez duruma düştü, orta ve küçük boy işletmeler borç alarak ya da kredi çekerek ücretleri ödeyebiliyor. Şirketlerin % 80’i SGK ve Maliye borçlarını ödemiyor/ödeyemiyor. Ödenenlerin çoğu ise, KDV iadelerinin bu borçlara mahsubu şeklinde. Buna Maliye ve SGK yapılandırma borçları da dahil.
Matrah artırımı yapan mükelleflerin büyük bir çoğunluğu, taksitleri ödeyememe nedeniyle, matrah artırımı uygulamasının sağladığı “vergi incelemesi yapılamama hakkını” kaybetmiş durumda.
Şirketler 3 Ayrı Af Yasasına Göre Taksitlendirdikleri Tutarları Maliye’ye Ödeyemiyor!
Vergi mükellefleri şu an itibariyle 6736, 7020 ve 7143 olmak üzere 3 ayrı Kanuna göre yapılandırma, matrah ve vergi artırımı borcu ödemeye çalışıyor. Ancak, ülkede yaşanan ekonomik kriz ve durgunluk, ticari faaliyetlerin durması hatta dip yapması bu ödemeleri zorlamaya başladı, hatta ödeyemeyen sayısını artırdı. Ödeyememe eğiliminde bir kasıt yok.
Aynı Durum SGK’ya Yapılan Ödemeler İçin de Geçerli, Kimse SGK Ödemesi Yapamıyor!
Yukarıda Maliye’ye yapılan ödemelerde yaşanan sıkıntıların aynısı, SGK’ya yapılan ödemeler için de aynen geçerli. Burada da ciddi sorunlar söz konusu. Her şey ödemeye bağlı, ödeme olmayınca da, problem eksik olmuyor.
Şirketler Sadece Yapılandırma Ödemelerini Değil, Cari SGK ve Vergi Borçlarını da Ödeyemiyor!
İnşaat sektörü başta olmak üzere ülkemiz açısından büyük önem taşıyan bazı sektörlerde faaliyetler durmuş vaziyette, satışlar yok denecek kadar az, hatta sıfır diyebiliriz. Her sektörde küçülme başladı, istihdam da daralıyor. Bu durum işletme sahiplerini olduğu kadar, işletme çalışanlarını, SGK’yı, Maliye’yi, bankaları yani herkesi olumsuz etkiliyor. Satış ve işlemlerin azalması hatta bazı sektörlerde durma noktasına gelmesi, şirketlerin ve kişilerin ödeme güçlerini azalttı, bir ölçüde yok etti. Bu durum, vergi mükelleflerinin Maliye’ye yaptığı ödemeleri de olumsuz etkiliyor, mükellefler ödeme yapamıyor. Ücret ödemeleri başta olmak üzere vergi ve SGK ödemeleri, banka kredi taksitleri gibi bir çok ödemede de aksamalara neden oluyor.
Şirketler, birikmiş vergi ve SGK borçlarının yanı sıra, cari döneme ait borçlarını da ödeyemiyor. Reel sektör maalesef bu durumda.
SGK ve Maliye E-Hacizleri Yağmur Gibi Başladı, Herkes Şaşkın
Maliye ve SGK son 10 gün içerisinde geçmiş yıllara ait vergi ve SGK prim borçlarının tahsili için hummalı bir çalışma başlattı. Vergi daireleri ve SGK müdürlükleri, kendilerine borçlu olanların listesini hazırladı, belli bir tutarın üzerinde olan borçluları çok yakın takibe aldı.
Maliye bu konuda borçlulara karşı biraz daha hassas ve anlayışlı. Öncelikle gayrifaal olan borçluların üzerine giderek bankalara, tapuya ve araçlar için de ilgili nakil vasıtaları vergi dairelerine e-haciz gönderdi. Faal borçlu mükellefleri ise vergi dairelerine davet ederek, borçlarının bir kısmını örneğin %20’sini peşin ödemeleri halinde kalan kısmı taksitlendirebileceklerini, aksi halde e-haciz uygulayacaklarını belirterek, bir hafta süre verdi. Bu süre içerisinde şartlara uyanlar için taksitlendirme çalışmaları yapıldı ve yapılıyor. Uymayanlar için ise tapu, banka ve taşıt e-hacizleri başladı. Hatta borçlu mükelleflerin Bs formlarından alacaklı oldukları kişiler tespit edilerek yazılar yazıldı, borçlu oldukları tutarları vergi dairelerine ödemeleri istendi.
SGK ise, bu konuda çok agresif, alacağını ne olursa olsun tahsil etme peşinde. Mükelleflerin özel durumları ve yaşanan ekonomik krizi dikkate almıyor. Şirketlerin alım satımını yaptıkları, faaliyete devam etmek için zorunlu olan ticari malları bile haczedilmiş durumda. Şirketler bu malları satacaklar ki, borçlarını ödeyebilsin. Hacizli malı kim alır?
Hükümet, Ekonomiye Dönük Olarak Gerekli Adımları Attı Ve Atıyor, Yeni Düzenlemeler Yapmaya Başladı.
Hükümet, ekonomiye dönük olarak gerekli adımları attı ve atıyor, yeni düzenlemeler yapmaya başladı. Bunları sıralayacak olursak;
1- İmar Barışı Ödemeleri Taksitlendirilerek Uzatıldı
İmar Barışında başvuru süresi 15 Haziran 2019 tarihinde, bu başvurulara ilişkin ödemeler ise 30 Haziran 2019 tarihinde sona erdi. Çevre ve Şehircilik Bakanlığı uzatma için son günün son saatine kadar bekledi, ödeyebilenler ödedi, ödeyemeyenler ise haklarımızı kaybettik diye düşünürken, ertesi günün ilk saatlerinde yani 1 Temmuz 2019 tarihinde yayınlanan 30 Haziran 2019 tarihli ve 1267 sayılı Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi ile, 15 Haziran 2019 tarihine kadar imar barışından yararlanmak üzere başvuranların, yapı kayıt belgesi ödeme süresi 31 Aralık 2019 tarihine kadar uzatıldı ve bu ödemelere % 2 oranında ilave fark alınmak suretiyle taksitlerle ödeme imkanı getirildi. Bu ödemeler için daha önce taksitlendirme imkanı yoktu. Söz konusu Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi’ne göre; 31 Aralık 2017 tarihinden önce yapılmış ruhsatsız veya ruhsat ve eklerine aykırı yapılar için Yapı Kayıt Belgesi almak üzere 15 Haziran 2019 tarihine kadar başvuruda bulunmuş olanların yapı kayıt bedeli ödeme süresi;
- Yapı kayıt bedelinin en az % 25’inin 31 Temmuz 2019 tarihine kadar peşin olarak,
- Kalan kısmının ise takip eden aylarda taksitli olarak ve her ayın birinde kalan kısmının % 2 oranında artırılması suretiyle hesaplanacak miktarın yatırılması şartıyla 31 Aralık 2019 tarihine kadar uzatıldı.
2- TBMM’ye Bugün Sunulan Bir Kanun Teklifi İle, Şirketlerin Banka ve Diğer Finansal Kuruluşlara Olan Borçlarına Yönelik Olarak Yapılacak Finansal Yapılandırmanın Şartları, Usul ve Esasları Belirleniyor
TBMM’ye bugün sunulan “Gelir Vergisi Kanunu İle Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun Teklifi” ile, Bankacılık Kanununa eklenmesi öngörülen geçici maddeyle, Türkiye’de faaliyette bulunan bankalar, finansal kiralama şirketleri, faktoring şirketleri ve finansman şirketleri ile diğer finansal kuruluşlarla kredi ilişkisinde bulunan ve Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumunu tarafından çıkarılan yönetmeliğe göre hazırlanan Çerçeve Anlaşmalarda belirlenen borçlular, bu kuruluşlar tarafından kullandırılmış olan kredilere ilişkin olarak alınacak tedbirlerle, geri ödeme yükümlülüklerini yerine getirebilmelerine ve istihdama katkıda bulunmaya devam etmelerine imkan verilmesini sağlamak amacıyla, dahil oldukları risk grubundaki diğer borçlularla bir bütün olarak veya kısmen yeniden yapılandırmaya tabi tutulabilecek. Bu madde uyarınca yapılacak finansal yeniden yapılandırmalara ilişkin usul ve esaslar yönetmelik hükümleri çerçevesinde hazırlanan Çerçeve Anlaşmalar ile belirlenecek.
Bu hükümler, iki yıl süreyle uygulanacak. Bu süreyi iki yıl daha uzatmaya Cumhurbaşkanı yetkili olacak.
Ancak, finansal yeniden yapılandırma kapsamına alınacak borçluların mali durumlarının tespit edilmesi ve bu kapsamda borçlarının yeniden yapılandırılması sonucunda borçlarını geri ödeme kabiliyeti kazanacağına kanaat getirilmesi şart olacak. Borçlarını geri ödeme kabiliyeti kazanamayacağına kanaat getirilen borçlular, finansal yeniden yapılandırma kapsamına alınmayacak.
3- Varlık Barışı Yeniden Getiriliyor!
TBMM’ye bugün sunulan “Gelir Vergisi Kanunu İle Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun Teklifi” ile, Yurtiçi ve Yurt Dışı Varlık Barışı yeniden getiriliyor. 7143 sayılı Kanunda düzenlenen varlık barışı uygulaması ile kapsamı aynı olan düzenlemede tek göze çarpan fark, uygulamadan yararlanacak olanların ödeyecekleri tutar. Bu tutar 7143 sayılı Kanun uygulamasında belli tarihe kadar % 0, sonrasında % 2 olarak belirlenmişken, yeni düzenlemede % 1 olarak sabitleniyor.
Vergi Ve SGK Borç Yapılandırması, Yeniden ve Son Kez Olmak Üzere Şart Oldu
Reel sektörün içinde bulunduğu bu durum dikkate alınarak, kişi ve şirketlerin iş ve yatırım kararlarına daha sıhhatli bir şekilde odaklanmaları için, kamuya olan vergi ve SGK borçlarının yeniden yapılandırılarak ödenmesini sağlamak şart ve kaçınılmaz. Bu daha önceden defalarca yapıldı, yine yapılabilir. Yalnız, 3 ayrı kanuna göre ayrı ayrı ödenen taksitler birleştirilerek tutarı da daha ödenebilir seviyeye çekilerek tek taksit haline dönüştürülerek ödeme imkan sağlanmalı. Bu şekilde mükelleflerin kazanılmış hakları korunmalı, bunlara zor zamanlarında Devletin yanlarında olduğu gösterilmeli ve hissettirilmeli.
Bunun yapılması zorunlu ve gerekli, en azından son kez ve son bir şans verilerek. İmar Barışı ödemeleri uzatıldı. Bankalara finansal kiralama şirketlerine, faktoring şirketlerine ve finansman şirketleri ile diğer finansal kuruluşlara olan borçlar yeniden yapılandırılıyor, Varlık Barışı yeniden getiriliyor. Maliye ve SGK borçları da bunların arasında yeniden ve son kez yapılandırılsın artık. Yaşadığımız şu ortamda reel sektöre yönelik olarak yapılabilecek en önemli kolaylık da bu. Reel sektör dahil ilgili ilgisiz herkes bu yapılandırmayı istiyor ve bekliyor. Şirketlerin e-haciz yağmurundan çıkmasının tek kurtuluşu bu.
Bunun için bugün TBMM’ye sunulmuş olan “Gelir Vergisi Kanunu İle Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun Teklifi”ne bir madde eklenmesi yeterli.
Ancak, yaptığımız araştırmada, bu Kanun Teklifi AK Parti Grubu tarafından verilmiş olduğundan, bu Kanun teklifine AK Parti Grubu tarafından yeni bir ekleme yapılamıyor. Yeni eklemeyi ancak muhalefet partileri yapabiliyor. Çok enteresan değil mi? Artık burada iş, muhalefet ile görüşerek, bu konudaki teklifin muhalefet partilerine yaptırmak ve sonrasında da yasalaştırmak.
Sonuç olarak;
İmar barışındaki ödeme süresinin uzatılmasının yanısıra, finansal yapılandırma ve varlık barışı için yeni düzenlemeler yapılmasına yönelik olarak Kanun Teklifi verilmesinden sonra sıra Maliye ve SGK’ya olan gerek cari dönem gerekse yapılandırma kanunları çerçevesinde taksitlerini ödeyemeyen mükelleflere bu borçların yeniden yapılandırılmasına dönük düzenleme yapılmasını bekliyoruz. Bize göre, yeni yapılandırma da artık kaçınılmaz gibi. Yapılandırma kanunlarındaki düzenlemelerden yararlanan mükellefler mağdur edilmemeli, elde ettikleri kazanımlar korunmalı. Bu son derece önemli.
Öte yandan, Varlık Barışı düzenlemesinin yeniden getirilmesini ülkemiz açısından son derece yararlı ve isabetli bulduğumuzu özellikle ve ayrıca belirtmek istiyoruz.