Hemen her gün hayatımıza yeni bir zorunluluk getiriliyor, öyle ki bu zorunlulukları artık takip edemez olduk. Ancak, atlandığı takdirde ciddi sıkıntıları var, ağır yaptırımları dahi olabiliyor.
Hemen her gün hayatımıza yeni bir zorunluluk getiriliyor, öyle ki bu zorunlulukları artık takip edemez olduk. Ancak, atlandığı takdirde ciddi sıkıntıları var, ağır yaptırımları dahi olabiliyor.
Uygulamada, mal ve hizmet faturasının düzenlenmesi ve iptal edilmesine yönelik olarak pek çok problemle karşılaşılmaktadır.
Hemen her gün başka bir sorunla yatıp kalkıyoruz. Öyle bazı konular karşımıza çıkıyor ki, yorumla aşılması mümkün değil. Bu gibi durumlarda yetkili merciye başvurup, yapılacak işlem konusunda bir yazı alınması gerekiyor.
Evet yanlış duymadınız, konut satışları nedeniyle inşaat şirketleri ve müteahhitlere yapılan KDV iadesine yönelik Maliye’nin getirdiği bazı sınırlamalara, Sayıştay’da vize verdi.
Bugüne kadar ki meslek yaşantımda edindiğim önemli tecrübelerden birisi de, bir kanuni düzenleme hayata geçirilirken, düzenlemenin kişilerin ve idarenin yorumuna ve insiyatifine açık bırakılmamasıdır.
Çok enteresan bir ülkede yaşıyoruz. Ülkemize yönelik bunca yurt dışı ekonomik ve siyasi algı operasyonları ortada iken, yurt içinde de her alanda kimse boş durmuyor.
İnşaat sektörü ile yakından ilgili olmam nedeniyle tarafıma sıkça yöneltilen sorulardan birisi de, birinci el diye tabir edilen tapuya ilk defa kaydedilecek yeni konut ve iş yeri alımlarında tapu harcının KDV'li bedel üzerinden mi yoksa KDV'siz bedel üzerinden mi ödeneceğidir.
Bilindiği üzere, 13 Eylül 2018 tarihli Resmî Gazete’de yayımlanan 85 sayılı Cumhurbaşkanı Kararı ile, döviz cinsinden kararlaştırılmış sözleşmelerdeki bedellerin Türk Parası (Türk Lirası) olarak değiştirilmesine ilişkin zorunluluk getirildi.
Yazının başlığına bakıp da, taşınmazı eşime devrediyorum, ne olacak demeyin.