Türk Geriatri Derneği Başkanı Prof. Dr. Yeşim Gökçe Kutsal, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Birleşmiş Milletler tarafından benimsenen '1 Ekim Dünya Yaşlılar Günü'nün her yıl çeşitli etkinliklerle gündeme geldiğini ifade etti.
Bu yıl "Dünya Yaşlılar Günü"nün temasını, yaşamlarını insan haklarını korumaya adamış, yaşlanmakta olan veya yaşlanmış insanların oluşturduğunu bildiren Kutsal, yaşlıların tüm insan haklarından, temel özgürlüklerden tam ve eşit şekilde yararlanması gerektiğini vurguladı.
Kutsal, "Bilinmelidir ki yaşlanmak insanın temel haklarını, insanlık onurunu ve haysiyetini azaltamaz. Bu değerlerden vazgeçilemez. Yaşlıların sosyal yaşam ile bütünleşmeleri, tüm insan haklarından yararlanmaları kuşkusuz ki yaşamlarından keyif alma, yaşam kalitelerini ve onurlarını koruma yönünde yadsınamaz katkılar sağlayacaktır." diye konuştu.
"Yeniliklerin farkında olması yaşlıya olumlu katkı sağlayacaktır"
"Yaşlıların günlük yaşamlarına destek olunmalı. Toplumsal yaşama birer birey olarak katılımlarının önü açılmalı, yaşamın her alanında sadece ihtiyaçları olduğu zamanlarda değil, her zaman insan haklarından yararlanmaları sağlanmalı." ifadesini kullanan Prof. Dr. Kutsal, yaşlıların insan hakları ve temel özgürlüklerden tam ve eşit şekilde yararlanmasını sağlamada kat edilen yollar ve kazanılan gelişmelerin görünür kılınması gerektiğinin altını çizdi.
Kutsal, bu kapsamda, dünya çapında geniş kitlelere erişilmesinin, yaşamın tüm aşamalarında temel insan haklarının uygulanması için harekete geçilmesinin önemli olduğunu vurgulayarak, "Yaşlıların beklentileri sadece bakım ve hizmet almak değildir. Sevgi, itibar, hürmet saygı ve güvenli bir ortamda yaşamak istiyorlar. En önemlisi yarından beklentilerini gerçekleştirmeyi, kısa ve uzun vadede planlar yapabilmeyi ve gerçekleştirebilmeyi arzu ediyorlar." dedi.
Yaşlıların toplum içinde var olabilmeleri için gerekli duyarlılık yanında alt yapı olanaklarının sağlanmasına da önem verilmesi gerektiğine işaret eden Kutsal, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Toplum içinde yaşlılara ve ailelerine, yaşlıların alışkın oldukları kendi ev ortamında en az sorunla yaşayabilmesini sağlamak için gerekli desteğin sağlanması ve bunun için toplum kaynaklarının aktarılması yararlı olacaktır. Bu tür uygulamalarda amaç, yaşlı insanların toplum içinde yaşayıp, normal bir sosyal yaşam sürdürmeleri ve buna bağlı olarak da fiziksel ve ruhsal sağlıklarından daha fazla keyif almaları ve üretkenliklerini sürdürebilmeleridir. Yaşlıların deneyim ve birikimlerini gençler ile paylaşması ve gençlerin katkıları ile toplumsal değişimlerin ve yeniliklerin farkında olması yaşlıya olumlu katkı sağlayacaktır."
"Yaşlı kadınlar daha yoksul olabiliyor"
Türk Geriatri Derneği Başkanı Prof. Dr. Kutsal, toplumsal açıdan kişinin yaşlı olarak algılanmasının, onun bazı rol ve statü kayıpları yaşaması olarak tanımlanabileceğini belirtti.
Toplumsal ve kişisel açıdan yaşlılığın bir sorun olarak algılanmasının temel nedeninin yaşlı bireyin kendine yetememesinden kaynaklandığına dikkati çeken Kutsal, özellikle yaşlı kadınların daha yoksul, çevresel anlamda daha donanımsız ve sosyal anlamda da dışlanmış olabildiğini aktardı.
Hacettepe Üniversitesi Geriatrik Bilimler Uygulama ve Araştırma Merkezi (GEBAM) tarafından Ankara'daki bin 300 yaşlı üzerinde yapılan kapsamlı araştırmada katılımcılara yaşlılığın olumlu ve olumsuz yönlerinin sorulduğunu bildiren Yeşim Gökçe Kutsal, "olumlu yönler konusunda, saygı görmek, emekli olmak, dinlenmek, daha az sorumluluk taşımak, her şey için daha çok zaman ayırabilmek ve daha önce yapılamayan işler için fırsat bulmak" şeklinde; olumsuz olarak ise "yorgun hissetmek, hastalıklar, hayatın sonunun yaklaşması, sevdiklerini kaybetmek, yalnız kalmak ve başkalarına muhtaç olmak" gibi cevaplar alındığını kaydetti.