Kocaeli'de iki doktor, bir hemşire ve bir diyetisyen, oluşturdukları müzik grubunda, pop müzikten Türk halk ve Latin müziğine çeşitli eserleri seslendirerek, iş stresinden uzaklaşmaya çalışıyor.
Kocaeli'de iki doktor, bir hemşire ve bir diyetisyen, oluşturdukları müzik grubunda, pop müzikten Türk halk ve Latin müziğine çeşitli eserleri seslendirerek, iş stresinden uzaklaşmaya çalışıyor.
Kocaeli Üniversitesi Tıp Fakültesi Kardiyoloji Ana Bilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ertan Ural, Hematoloji Bilim Dalı Öğretim Üyesi Doç. Dr. Özgür Mehtap ve diyabet eğitim hemşiresi Yeliz Demirhan, yaklaşık 3 yıl önce bir araya gelerek iş stresinden uzaklaşmak için üç yaprakçıklı kalp kapağı anlamına gelen "Triküspit" adlı müzik grubunu kurdu.
Solistliğini Yeliz Demirhan'ın yaptığı, perküsyonda Prof. Dr. Ertan Ural'ın, kemanda Doç. Dr. Özgür Mehtap'ın yer aldığı müzik grubuna, bir süre sonra bağlama ve gitarıyla diyetisyen Uğur Öğüt katıldı.
Mesai saatleri dışında bir araya gelerek repertuvarlarındaki 80'e yakın eseri çalışan grup üyeleri, konser, özel gün ve veda organizasyonlarında da sahne alıyor.
Müzik bizim için terapi gibi
Prof. Dr. Ertan Ural, yaptığı açıklamada, iş stresinden uzaklaşmak için yaklaşık 3 yıl önce arkadaşlarıyla bir araya gelerek müzik grubunu kurduklarını söyledi.
Grup üyeleriyle ortak paydada buluşarak güzel bir harman oluşturduklarını belirten Ural, "Pop, flamenko, Latin tarzıyla ilgileniyorum. Hemşire Yeliz Demirhan halk müziği ve özgün müzik, doktor Özgür Mehtap Türk musikisi, diyetisyen Uğur Öğüt de halk müziği kökenli." dedi.
Ural, mesai saatleri dışında bir araya gelerek repertuvarlarındaki 80'e yakın eseri çalıştıklarını anlatarak, konser, özel gün ve veda organizasyonlarında da sahne aldıklarını kaydetti.
Stresli bir işte çalıştıklarına dikkati çeken Ural, şöyle devam etti:
"Müzik bizim için adeta terapi gibi. Hasta zaten şikayet ederek geliyor. Tüm hayatınızı bu şekilde geçirmeye başladığınız zaman siz de kendinizden vermeye başlıyorsunuz. Bir süre sonra siz de iyi olmayabilirsiniz. Bu nedenle belli kaçışlarımız var. Çoğu zaman 'Hekimler bir şeylerle uğraşır.' derler. Müzik bu açıdan çok değerli bir uğraş. O an için aklımızı müziğe veriyoruz. Kendimizi biraz rahatlatıyor, o stres ortamından o an için uzaklaşıyoruz."
Müzikle deşarj oluyoruz
Doç. Dr. Özgür Mehtap da müzikle tanışmasının Gaziantep'te ortaokul yıllarına dayandığını söyledi.
Gaziantep Büyükşehir Belediyesi Kültür Müdürlüğü Klasik Türk Musikisi Topluluğu'nda Sait Yılmaz Kale'nin öğrencisi olduğunu aktaran Mehtap, "Orada kemana başladım. Sonrasında musiki devam etti. Yaklaşık 3 yıl önce de Triküspit grubunu Ertan ağabeyin katkılarıyla kurduk. Değişik müzik tarzıyla çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Müziği hayatın bir parçası, yaşam felsefesi olarak değerlendirmek lazım. Zor şartlar altında çalışıyoruz. Müzikle deşarj oluyoruz." diye konuştu.
Grubun solisti hemşire Yeliz Demirhan, ilkokuldan itibaren müzikle ilgilendiğini, korolarda şarkı söylediğini belirterek, "Hepimiz müziği sevdiğimiz için birlikteyiz. Eski bir dostluğumuz var zaten. Güzel bir grup oluşturduğumuzu düşünüyorum. Müzikal anlamda çok büyük hedefim yok, sadece eğleniyorum. Çok stresli bir iş yapıyoruz. Biraz kafa dağıtmak için bu işe başladık. İyi ki de başlamışım." ifadelerini kullandı.
Müziğin hasta-hekim diyaloğuna da olumlu yansıması var
Diyetisyen Uğur Öğüt ise arkadaşlarıyla iş dışında da bir şeyler yapabilmenin güzel olduğunu vurguladı.
Öğüt, 20 yıldır bağlama çaldığını dile getirerek, "Bu işi sahneye dökme işi son birkaç yıldır var. Profesyonel anlamda değil belki ama özel günlerde sahne alıyoruz." dedi.
Müziğin, hasta-hekim diyaloğuna da olumlu yansıması olduğunu belirten Öğüt, "Akşam provam olacaksa bağlama ya da gitarım yanımda, polikliniğin bir kenarında olur. Gelen hasta müzikle ilgileniyorsa onla da yakınlık kurmuş oluyorsunuz. Diyetisyeninizle ortak bir bağınız varsa daha ikna edici olur. Müziğin her meslek dalında şifası var. Sadece insanı eğlendirdiğini düşünmemek gerekir. Eski zamanlarda da şifada kullanılmış." değerlendirmesinde bulundu.