Nevşehir'de fotoğrafçılık alanında yüksek lisans yapan ve çok sayıda ödüle sahip hemşire Derya Yazar, sanatıyla görev yaptığı Toplum Ruh Sağlığı Merkezi'ndeki hastaların tedavisine olumlu katkı sağlıyor.
Nevşehir'de Toplum Ruh Sağlığı Merkezi'nde hemşirelik yapan ve fotoğrafçılık alanında yüksek lisans diploması alıp çok sayıda ödül kazanan Derya Yazar, çektiği fotoğrafların siyah beyaz çıktılarını renklendiren hastaların eserlerinden oluşan sergi açmayı planlıyor.
Yazar'ın objektifine yansıyan karelerin siyah beyaz çıktılarını renklendiren hastalar, bu eserlere kendi iç dünyalarını yansıtırken yüzleri de gülüyor.
Çeşitli sağlık kurumu ve kuruluşlarında 29 yıldır hemşire olarak görev yapan Yazar, 2010 yılında merakla başladığı fotoğrafçılıkta hayalinin ötesinde konuma ulaştı. Fotoğraflarında özgün eserler ortaya koymak amacıyla bu alanda eğitim alan Yazar, hemşirelik görevini sürdürürken Haliç Üniversitesinde fotoğraf ve video alanında yüksek lisansını tamamladı.
Geçen yıl, Fotoğraf Sanatı Uluslararası Federasyonu (FIAP) tarafından "Uluslararası Fotoğraf Sanatçısı Ödülü"ne layık görülen Yazar, farklı kategorilerde birçok ulusal ve uluslararası ödül de aldı.
Fotoğrafa sevdasını görev yaptığı hastanede tedavi gören hastaların da faydasına sunan Yazar, bilgisayardan kara kalem çalışması şeklinde çıktısını aldığı eserleri hastalarının renklendirmesini sağlıyor.
Yazar, kendi özgün renk ve desenlerini boyama kağıdına yansıtan hastaların böylece sosyalleşmelerine de katkı sunmayı amaçlıyor.
Yazar, sanatsal çalışma yaptığı 8 ülkede kaydettiği fotoğrafların Nevşehir Toplum Ruh Sağlığı Merkezi'ndeki hastalarca etkinlik saatlerinde boyandığını, ortaya çıkacak çalışmaları "Dünyanın Sessiz Renkleri" adlı sergide görücüye çıkaracağını belirtti.
İstedikleri renkleri kullanarak boyama yapmanın hastaları mutlu ettiğini anlatan Yazar, "Fotoğraflarımı kara kaleme çevirip onları hastaların kendi özgün renk ve desenleriyle boyamalarını sağladık. Özveri ve sevginin güzel kapılar açtığına inanıyorum. Onlar da boyadıkça keyif almaya başladılar." dedi.
Hastaların fotoğraflarını renklendirmesinden duyduğu mutluluğu dile getiren Yazar, fotoğraf sanatı ile uğraşmaya başladığında çeşitli hayaller kurduğunu, bugün geldiği noktanın hayallerinin de ötesine geçtiğini ifade etti.
"Fotoğraf benim için nefes almak gibi"
Fotoğraf sanatına yönelmesiyle hayata bakış açısının da değiştiğini, bir şeyler üretmenin mutluluğunu yaşadığını aktaran Yazar, mesai sonrası ve hafta sonları elinde fotoğraf makinesiyle Kapadokya bölgesindeki vadileri gezip saatlerce en iyi kareyi yakalamak için çaba harcadığını anlattı.
Fotoğrafın duyguları yansıtmak için önemli bir araç olduğuna dikkati çeken Yazar, şöyle konuştu:
"Fotoğraf o kadar büyülü bir şey ki beni içine aldı. Söylemek istediklerimi fotoğrafla anlatmak bana çok iyi geldi. Fotoğraf benim için tek kelimeyle nefes almak. Fotoğraf varsa o gün mutluluk var. Öbür türlü sadece tüketim odaklı bir hayat. Yaşadığım yeri, sokakları, insanları, duyguları, dinleri, renkleri fotoğrafla üretiyorum. Bu bana mutluluk veriyor. Aslında bu benim yıllardır aradığım bir şeydi. Bir yıldır, hemşire olarak burada çalışıyorum. Hastalara çeşitli eğitimler verilirken ben ne yapabilirim diye düşündüm ve bu çalışmaya başladık. Çektiğim fotoğrafları hastalar boyuyor, herkesin yüzü gülüyor. Güzel bir sinerji oluşturduğumuza inanıyorum. Açacağımız resim sergisinde, hastalarımızca ortaya çıkarılan özgün renk ve desenlerden oluşan eserleri sergileyeceğiz."
Nevşehir Devlet Hastanesi Başhekimi Dr. Yücel Şal da daha önce evlerinden dışarı çıkmakta zorlanan psikolojik rahatsızlıkları bulunan hastalara, çeşitli ülkeleri anlatan resimleri boyatarak terapi uygulandıklarını, çalışmanın olumlu yönde faydasını gözlemlediklerini söyledi.
Bu uğraşın hastaları mutlu ettiğini dile getiren Şal, şunları kaydetti:
"Benimle konuşamayan hastalarımız, benimle sohbet etmeye başladı. Kendilerini daha rahat ifade eder hale geldiler. Derya hanımın çektiği fotoğrafları farklı bir baskı yöntemiyle kara kalem çalışması gibi çıktısını alıp onlara veriyoruz ve renkli halini görmedikleri bu resimleri kendi iç dünyalarını yansıtarak boyamalarını istiyoruz. Ortaya çok güzel çalışmalar çıktı. Daha önce Sağlık Bakanlığı binasında sergi açmıştık, farklı ülkelerin resimlerinin boyama çalışmaları tamamlandığında yine sergimiz olacak. Bundan sonraki aşamada ise hastalarımıza, peribacaları arasında hem dinlenmeleri hem de gördükleri manzarayı resmetmeleri yönünde imkan sağlayacağız."
Merkezde görev yapan psikolog Mustafa İşçi de ruh sağlığı hastalarına sanat terapisi uygulanmasına yönelik yöntemin çok uzun bir geçmişe sahip bulunduğunu, bunun tedavi ve rehabilitasyonun önemli bir parçası olduğunu aktardı.
Fotoğraf sanatçısı Derya Yazar’ın çalışmasının da bu anlamda önemli olduğunun altını çizen İşçi, şunları söyledi:
"Hastalara resim boyama gibi uğraşlar sunmakla, benliğin güçlendirilmesi, duygusal boşalımlara imkan verilmesi, dürtü kontrolü sağlama, ilişki kurma yeteneğinin geliştirilmesi, yaratıcı etkinliklerle kişilerin doyuma ulaşarak sosyalleşmelerinin sağlanması amaçlanmakta. Zira, ağır ruhsal sorunları olan bipolar ve şizofreni kişilerde toplumsal ilişkilerde sınırlılık, yaşam kalitesinde kötüleşme, bilişsel sorunlar, yeti kaybı gibi çeşitli sorunlar görülebilmektedir."