Şair ceketli çocuk, Kazım Koyuncu 7 Kasım 1971 tarihinde Artvin'in Hopa ilçesinde dünyaya geldi.
Çocukluğunda “Kemençeci Yaşar” olarak tanınan Yaşar Turna'nın türkülerini çok dinlediğini her zaman dile getiren Koyuncu müziğe ilk adımını babasının aldığı mandolinle attı.
1989'da İstanbul Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi’ne giren Koyuncu, 17 yaşında köyünden çıktı.
Bir taraftan eğitimini sürdürürken bir taraftan da Çağdaş Sanat Atölyesi’nin etkinliklerinde yer aldı.
Müzik ve eğitim hayatı arasında kalan Koyuncu, müziği tercih etti ve 1993'te okulu bıraktı.
Bu süreçte çeşitli mekanlarda sahne almaya başlayan Koyuncu, küçük çapta konserler vermeye başladı.
Çağdaş Oyuncular'ın sahneye koyduğu 'Faşizmin Korku ve Sefaleti' adlı oyunun müziklerini yaptı.
1993 yılında Mehmedali Barış Beşli ile Lazca, Biz anlamına gelen "ŞK'U" adıyla bir grup kurdu.
Aynı yıl İlhan Karahan ve Metin Kalaç'ın da aralarına katılmasının ardından grubun adı Lazca, Denizin Çocukları anlamına gelen Zuğaşi Berepe olarak değiştirildi.
Karadeniz müzikleri ile Rock müziği yapma iddiasıyla grup 1995 yılında Va Mişkunan'ı Lazca, Bilmiyoruz anlamına gelen ilk albümlerini çıkardı.
Albüm pek ses getirmese de büyük ilgi gördü.
İlk albümden üç yıl sonra 1998'de İgzas adlı ikinci albümlerini yaparak bu iddialarını da gerçekleştiren grup, albümü sınırlı sayıda yalnızca 130 adet bastı.
Daha sonra "Bruxel Live" adlı bir konser albümünü çıkardıktan sonra grup 1999 yılında dağıldı.
2000'li yılların başında askere giden Kazım Koyuncu, ardından ilk solo albümü için çalışmalara başladı.
2001 yılında Viya! adlı ilk solo albümünü çıkardı ne yazık ki bu albüm de pek ses getirmedi.
Ardındanda televizyonda yayınlanan popüler TV dizisi Gülbeyaz’ın müziklerini yapan Kazım Koyunca yurt çapında tanınan biri haline geldi.
Daha sonra Kemal Sahir Gürel ile birlikte Sultan Makamı adlı televizyon dizisinin müziklerini hazırladı.
Bu ünlerin ardından 2004’te çıkardığı ikinci solo albümü Hayde ile popülaritesini arttırdı.
2004'ün sonlarında Koyuncu'ya akciğer kanseri teşhisi konuldu.
Kanser tedavisi görmeye başlayan genç şarkıcı Şubat 2005'te Taksim'de hayranlarına hastalığını unutturduğu bir konser verdi.
Kansere karşı büyük bir mücadele veren Kazım Koyuncu hastalığa yenik düştü ve 25 Haziran 2005'te tedavi gördüğü hastanede 33 yaşında hayatını kaybetti.
“Bu arada; hiç başımızdan eksik olmayan gökyüzüne, günün karanlık saatlerine, ara sıra kopsa da fırtınalara, bir gün boğulacağımız denizlere, eski günlere, neler olacağını bilmesek de geleceğe, kötülüklerle dolu olsa bile tarihe, tarihin akışını düze çıkarmaya çalışan tüm güzel yüzlü çocuklara, Donkişotlar ‘a, ateş hırsızlarına, Ernesto “Çe” Guevara’ya, yollara-yolculuklara, sevgililere, sevişmelere, sadece düşleyebildiğimiz olamamazlıklara, üşürken ısınmalara, her şeyden sıcak annelere, babalara ve tadını bütün bunlardan alan şarkılara kendi sıcaklığımızı gönderiyoruz. Kötü şeyler gördük. Savaşlar, katliamlar, ölen-öldürülen çocuklar gördük. Kendi dilini, kendi kültürünü, kendisini kaybeden insanlar, topluluklar gördük. Yanan köyler, kentler, ormanlar, hayvanlar gördük. Yoksul insanlar, ağlayan anneler, babalar, her gün bile bile sokaklarda ölüme koşan tinerci çocuklar gördük. Biz de öldük. Ama her şeye rağmen bu yeryüzünde şarkılar söyledik. Teşekkürler dünya.”
Kazım Koyuncu