Koronavirüs salgınıyla birlikte milyonlarca insanın evde kalmasının hayvan sahiplenmeyi artırması beklenirken Türkiye'de tam tersi oldu, birçok kişi yanlış bilgilerle evcil hayvanlarını terk etti.

Evcil hayvan sahiplenme oranı düştü, terk etme eğilimi yükseldi

Yeni tip koronavirüs (Kovid-19) salgınıyla birlikte milyonlarca insanın evde kalmasının hayvan sahiplenmeyi artırması beklenirken Türkiye'de tam tersi oldu, birçok kişi yanlış bilgilerle evcil hayvanlarını terk etti.

Salgının yayılımını yavaşlatmak amacıyla dünyada milyonlarca insan evlerinde kalırken, bir yandan da yalnız kalmamanın yollarını arıyor. Uzmanlar, böyle dönemde hayvan sahiplenmenin insanlar ve hayvanlar için faydalı olduğunu vurguluyor.

Karantina sürecinde ABD'de, İngiltere'de, Avustralya'da evcil hayvan sahiplenme sayısında ve barınaklara yapılan sahiplenme başvurusunda ciddi artış gözlendi. Kanada'da koronavirüsle mücadele önlemleri kapsamında bazı barınaklardan hayvan sahiplenme durduruldu. Virüsün çıktığı Çin'de ise terk edilen hayvan sayısında artış görüldü.

Google Arama Trendleri Raporu'ndan çıkan sonuçlar da karantina sürecinde insanların evcil hayvan sahiplenme konusunda merakının artığını gösterdi. Türkiye'de de "köpek sahiplenme" aramalarında artış yaşandı ancak bu durum sahiplenme sayılarına yansımadı.

İstanbul Büyükşehir Belediyesine ait bakımevleri, Kovid-19 sürecinde alınan iş sağlığı ve güvenliği tedbirleri kapsamında geçici bir süre ziyarete kapatıldı. Bakımevlerinden hayvan sahiplenme oranında buna bağlı azalma olduğu tahmin edilirken, ziyaretler tekrar başladığında hayvan sahiplenme sayısının artması öngörülüyor. Sahiplenme sayısı 10 Mart'tan bu yana 31 olurken, geçen yılın aynı döneminde bu sayı 230'du.

Kovid-19 tedbirleri kapsamında kısırlaştırma çalışmaları geçici süreli durdurulduğu için bakımevlerindeki mevcut hayvan sayısında azalma görülüyor. Hasta ve yaralı hayvan ihbarına göre sayılar günlük olarak değişirken, ihbarlarda da yaklaşık yüzde 30'luk azalma kaydedildi. Belediyeye ait bakımevlerinde ise şu anda 1150 civarında hayvan bulunuyor.

"İnsanlar ilk önce kendi yoldaşını satıyor"
Hayvan Hakları Federasyonu (HAYTAP) Yönetim Kurulu Başkanı Ahmet Kemal Şenpolat, AA muhabirinin sorularını yanıtlarken, ABD'deki karantina sürecinde hayvan sahiplenme eğiliminin Türkiye'de görülmediğini dile getirerek, şunları söyledi:
"Türkiye'de nedense tersine işliyor. İnsanların bırakın sahiplenmeyi, kendi hayvanlarını terk etme meyilleri daha fazla. Özellikle bu süreçte sosyal medya üzerinden insanlar birbirlerine hayvanlar hakkında içeriği doğru olmayan mesajlar gönderiyor ve viral olarak dolaşıma sokuluyor bu yanlış bilgiler. Bir kişinin böyle bir şey yapması, bir anda insanların panik olmasına, çevresine göndermesine, yönlendirmesine neden oluyor. Veteriner hekimlerin yanı sıra HAYTAP olarak biz, koronavirüsün evcil hayvanlardan insana bulaşmadığına yönelik açıklama yaptık. Hatta tam tersine insanların bağışıklık oranını artırdığına, evinde hayvan besleyenlerin hasta olma olasılığının düşük olduğunu anlattık. 'Bir kişiye kediden, köpekten koronavirüs geçti ve o kişi öldü.' diye bir tane haber çıkmamasına, herhangi bir uzman böyle bir şey söylememesine rağmen, sosyal medyadaki bir paylaşım, görsel çok daha etkili oluyor. Tahmin ediyorum bunun da etkisiyle insanlar hayvanlarını terk ediyor."

Bakımevlerinde gönüllü olarak çalışanlardan terk sayısının arttığı bilgisini aldıklarını aktaran Şenpolat, "İnsanlar bakımevine bırakmıyor da Marmaris'e, Bodrum'a, sokaklara bırakıyor." dedi.

Türkiye'de mikroçipleme sistemine bir türlü geçilemediğini belirten Şenpolat, bu nedenle panik durumlarında hayvanını terk eden kişinin de bulunamadığını dile getirdi.

Şenpolat, HAYTAP'ın emekli hayvanlar çiftliğinde terk edilen eşek, at, katır, koyun olduğunu kaydederek, "Yaşlanmış, süt vermeyen, yürümeyen, taşımayan hayvanlarını bırakıyorlar. Hayvandan en büyük faydayı yararı bekliyor, 'Depremden, yangından kurtarsın, uyuşturucuyu bulsun, kapımda bekçilik yapsın, yükümü taşısın' ama riskli durumda, yangında ilk terk edilecek de o oluyor. Demek ki insanlar ilk önce kendi yoldaşını satıyor. Bunun başka bir açıklaması olamaz." ifadelerini kullandı.

Türkiye'de sahipsiz hayvan sahiplenme oranının koronavirüs salgınından önce de düşük olduğuna değinen Şenpolat, "Türkiye'de cins olmayan hayvanın zaten hiç şansı yok. İnsanlar yavru, anne altından veya pet shoptan olmasını istiyor. Sahipsiz hayvan sahiplenenler var ama yüzde 1 bile değil, belki binde 1." diye konuştu.

"Ev köpeği ve ev kedisi sokakta kaldığında ne yapacağını bilmiyor"
Gönüllü besleme ve sahiplendirme yapan Ispartakule Patileri oluşumundan Vahide Yüceyüksel de besleme yaptıkları bölgelerde hayvan sayısında artış görüldüğünü belirterek, şunları anlattı:
"Şu anda en çok fark ettiğimiz şey koronavirüs sebebiyle sokağa terk etmelerin artması. Sokakta son 1 hafta içerisinde 3 terk edilmiş köpeğe rastladık. Bunlar evden atıldığı çok belli olan köpekler ve sokakta ne yapacaklarını bilemez durumdalar. Çünkü ev köpeği ve ev kedisi sokakta kaldığında ne yapacağını bilmiyor. Birçok noktada besleme yapan arkadaşlarımızla da haberleşiyoruz. Onlar da terk vakasıyla fazlasıyla karşılaşıyor. İnsanlar genellikle site içlerine kedileri, bizim baktığımız kırsal alanlara, arazilere de köpekleri bırakıyor. Aktif olarak besleme yapan arkadaşlarımız her gün farklı köpek gördüklerini söylüyor."

Sokakta yaşayan hayvanların kendi bölgelerini sahiplendiğini, yabancı bir köpeği alanlarına kabul etmek istemediğini dile getiren Yüceyüksel, "Yurt dışında çoğu barınakta köpek kalmadı. Bizim de bu süreçte sahiplenmeye fazlasıyla ihtiyacımız var. Sokaktan kurtarılmaya muhtaç, barınaklarda kapalı tellerin ardında kurtarılmaya bekleyen çok fazla can var. Barınakların çoğu sahiplendirmeye kapalı değil, sahiplenme yapabilirler." diye konuştu.

Yüceyüksel, 1-2 üretim çiftliğinin de satın almalar durduğu gerekçesiyle "sokağa salım yapacağı" bilgisi verdiğini aktararak, "Geçici yuva da hayat kurtarıyor. Birçok hayvana geçici yuvalık yaparak kalıcı yuvalarına gitmelerini sağlayabiliyoruz." dedi.
OGÜNhaber