Antalya'da sağlıksız ortamda yaşadıkları belirlendikten sonra koruma altına alınan 4 kardeşe, iki koruyucu aile, yuvalarının yanı sıra gönüllerini açtı.
Antalya'da kirli ve çöplerin bulunduğu sağlıksız ortamda yaşadığı belirlendikten sonra koruma altına alınan 4 kardeş, iki koruyucu ailenin yanına yerleştirildi.
Yaklaşık üç ay önce durumlarından haberdar olunan 4 kardeş, Cumhuriyet savcılığının talimatıyla jandarma ekiplerince evlerinden alındı.
Yaşları 1 ile 6 arasında değişen kardeşler, jandarmadaki işlemlerinin ardından, acil bakım ve korunmalarının sağlanması amacıyla Kaymakamlığın girişimleriyle Antalya Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler İl Müdürlüğüne bağlı kurumlara yerleştirildi.
Bu sırada 16 yıldır evlat hasreti çeken R.B. (45) ve N.B. (43) ile M.K. (56) ve G.K. (53) çifti, koruyucu aile olmak için kuruma başvurdu. Birbirlerine yakın adreslerde oturan aileler, kardeşleri ayırmamak için çocuklara koruyucu aile oldu.
"Baba dediklerinde havalara uçtum"
R.B, AA muhabirine, yıllardır evlat sahibi olmak istediklerini söyledi.
Hayattaki en büyük hayalleri anne ve baba olmanın peşinden koşup dursalar da sonuç alamadıklarını anlatan R.B, şöyle konuştu:
"Çocuğumuz olmuyorsa bir çocuğun kaderini değiştirebiliriz diye düşündük. Baba olmak çok güzel bir duygu. Her gün eve artık daha hızlı ve özlemle gidiyorum. Bu sevgiyi Allah herkese yaşatsın. Kimsenin çocuğu sokakta kalmasın. İnşallah bu çocuklar daha iyi yerlere gelir. İlk bana 'baba' diye seslendiklerinde adeta havalara uçtum. Bana servet verseler bu çocukların tırnağına değişmem. Parayı çalışarak kazanabilirim ama bu sevgiyi başka hiçbir şeyde bulamam. Hayatımız tamamen değişti."
"Koruyucu sülale" diyorlar
Ev kadını N.B. ise anneliğin çok farklı bir duygu olduğunu vurguladı.
Kuruma ilk gittiğinde çocukların bakışlarının kendisini çok etkilediğini belirten R.B, "Görür görmez kalbim ısındı. Onlar da bizi çok sevdi. Hemen 'anne' ve 'baba' dediler. Kokularını içime çektim. Evlat kokusu gibisi yokmuş." dedi.
Diğer iki kardeşin koruyucu aileliğini üstlenen ev kadını G.K. de 4 kızı, 6 torunu olduğunu, yıllar sonra evlerinde yeniden çocuk seslerinin yükseldiğini dile getirdi.
Çocukların evlerine gelmesinden sonra yuvalarındaki huzurun da arttığını kaydeden G.K, "Eşimle baş başa kalmıştık. Şimdi yeniden gençliğimize döndük. Çocuklar gelmeden önce eşimle boşluktan tartışıyorduk. 'Bir çocuk alalım, mutlu olalım.' dedik. Evimize de huzur, mutluluk getirdiler. Onları yetiştirip güzel bir meslek sahibi yapmak istiyoruz." diye konuştu.
Yakın akrabalarından 6 ailenin daha koruyucu aile olduğunu anlatan G.K, "Bize 'koruyucu sülale' diyorlar. Çocukları çok seviyoruz." ifadelerini kullandı.