Torbalı'da Sinem-Yusuf Çil'in serebral palsy hastası oğlu 8 aylık Çınar Alp, ilk kez ailenin sahiplendiği Çakıl adlı köpeği görünce tepki verdi.
Minik Çınar’ın köpeğin tüylerini tutması ve gülümsemesi ailesini sevinçten havalara uçurdu.
Torbalı'da yaşayan Sinem ve Yusuf Çil'in serebral palsy dirençli epilepsi kas hastası oğlu Çınar Alp, sahiplenilen Çakıl adlı köpekle hayata tutundu.
Doğduğu günden bu yana ne ağlayan, ne de duygusal bir refleks gösteren minik Çınar Alp, ilk tepkiyi köpeği görünce verdi. Çınar Alp'in, köpeğin tüylerini tutması ve gülümsemesi ailesini sevince boğdu.
İLK DEFA GÜLÜMSEDİ
4 yıllık evli Sinem Çil (29) ve Yusuf Çil (36), özel bir hastanede dünyaya gelen Çınar Alp'in hastanedeki ihmaller nedeniyle sağlıklı bir bebek olmadığını iddia etti. Bebeklerinin doğumda oksijensiz kaldığını, ardından da gerekli tedavilerin uygulanmadığını öne süren aile, 8 aylık Çınar Alp'in sağlığına kavuşması için mücadele veriyor.
TEDAVİSİNİ OLUMLU ETKİLER
Doğduğundan beri hiçbir şeye tepki vermeyen Çınar bebek, son 4 aydır Özel Tınaztepe Torbalı Hastanesi'nde fizik tedavi görüyor. Anne ve babası tarafından iyileşmesi için her yol denen Çınar Alp 5 gün önce Çapak mahallesindeki köpek çiftliğine götürüldü. Oradaki yavru köpeklerinden birini gören Çınar Alp ilk defa gülerek tepki gösterdi. Çocuklarındaki değişimi fark eden aile adını Çakıl koydukları köpeği sahiplendi. Sevimli köpek sayesinde Çınar Alp hayatında ilk kez gülmeye, emeklemeye ve tepki vermeye başladı. Çınar Alp'in fizyoterapisti Fatma Kaya, "Çınar Alp köpekle etkileşime geçerek ilkleri yaşamaya başladı. Köpekle oyun oynayarak zaman geçirmesiyle kas gerilmelerinin azalarak daha rahat hareket edeceğini tahmin ediyoruz. Tedavisinde köpekle ilişkisinin faydalı olacağından umutluyuz." dedi.
AĞLAMASI İÇİN UĞRAŞIYORUZ
Sinem Çil oğluyla ilgili olarak, "Çınar Alp Çakıl'ı görünce mutlu oluyor. Birlikte iyi zaman geçiriyorlar. Oğlumun iyileşmesiyle ilgili gelişmeler bizi çok umutlandırdı" diye konuştu.
Hastanede ihmaller zinciri yaşandığını öne süren baba Yusuf Çil de, "Bebeğin sevk edildiği iki hastanede de 'neden kan gazına bakılmadı?' diye sordular. Ambule edildikten sonra yoğun bakıma verilmedi. Halbuki ısıyı düşürüp bebeğin nöbet geçirmesini engelleyebilirlermiş. Bizim bebeğimiz yanımızda kuvöze konuldu. Kuvözün kapakları kırıktı. Mahkeme sürecini başlattık ama dava hala açılmış değil. Hiçbir gece uyumuyoruz, nöbetleşe gece-gündüz bebeğin başında bekliyoruz. Onun gülmediğini, oynamadığını, ağlamadığını gördükçe insan yıkılıyor. Bir anne baba bebeğini susturmak için uğraşır ancak biz ağlaması için uğraşıyoruz." dedi.