Zonguldak'ta bulduğu her ağaç parçasını atölyesinde itinayla işleyerek sanat eserine dönüştüren Muhammet Akçadoğan'ın yaptığı maketler görenlerin ilgisini çekiyor.
El yatkınlığı dolayısıyla başladığı ahşap parçalarından figür oluşturma işini emekli olduktan sonra tutku haline getiren evli ve üç çocuk babası Akçadoğan, zamanının büyük bir bölümünü geçirdiği atölyesinde çeşitli maketler yapıyor.
Dut, ceviz, kayın ve erik ağacı gibi çeşitli ağaç parçalarından maketler üreten Yazıcı, yaptığı eserlerin sayısını arttırarak, ulusal düzeyde sergi açmayı hedefliyor.
Akçadoğan, AA muhabirine yaptığı açıklamada, emekli olduktan sonra ağırlık verdiği ahşap oyma sanatını severek yaptığını söyledi.
Ahşapla uğraşmanın kolay bir iş olmadığını, tasarlanan işin emek gerektirdiğini belirten Akçadoğan, piyasaya çıkan yeni ürünler sayesinde modellerde de değişikliğe gittiğini dile getirdi.
Akçadoğan, uzun uğraşlar sonucunda ortaya çıkan eserlerinin ilgi görmesinden dolayı mutlu olduğunu belirterek, "Bölgemizde kaliteli ağaçlar var. Dut, ceviz, erik ağaçlarından faydalanıyorum. Eserleri ortaya çıkarırken bazı zamanlar talep geliyor. O insanların ruhuna hitap edecek pozisyona gelene kadar uğraşıyorum. Tabii biraz zahmetli oluyor. Mesela hazırda olan bir şeyi yapabilmek kolaydır ama anlatılmakla veya resimle yapmak biraz daha zor oluyor. O kişiyle görüşerek isteklerini yerine getirmeye çalışıyorum." şeklinde konuştu.
"İşimle ilgilenirken saatler az geliyor"
Muhammet Akçadoğan, her türlü şartlara rağmen üretmenin değerli olduğunu vurgulayarak, şöyle devam etti:
"Üretmek için yaş önemli değil, eliniz ayağınız tuttuğu müddetçe bir şeyler üretmek gerekiyor. İnsan yaşamı üretkenlik üzerine kurulduğu için her yaş önemlidir. Yaşınız 70 veya 80 olmuş fark etmez. Eliniz bir şeyleri çevirebiliyorsa yapmalısınız. Ben geceleri yatarken düşünürüm, 'Yarın ne yapmam gerekiyor?' diye. Bir ürünü gece tasarlarım, sonra gündüz gelip uygulamaya koyarım. Uygulamaya koyduğum ürün belki bir günde belki bir ayda ortaya çıkar ama mutlaka bir şeyler çıkıyor ve bunun için beyninizi yormanız gerekiyor. Bu yaşam tarzınızda sizi atılgan ve çevik bırakıyor. Bu işi yaparken kendimi güçlü ve sanki 20 yaşındayım gibi hissediyorum. İşimle ilgilenirken saatler az geliyor. Bir işi yaparken 10 saat geçmiş ben hala onunla uğraşıyorum."
Akçadoğan, saz, gemi, gitar, otomobil, deniz feneri gibi maket çalışmalarının yanı sıra döküm yardımıyla uyumlu hale getirdiği madenci heykeli çalışmalarının ilgi gördüğünü aktardı.
Muhammet Akçadoğan, yerel düzeyde sayısız sergi açtığını ancak ulusal düzeyde bir sergisinin bulunmadığını kaydederek, yakın zamanda İstanbul veya Ankara'da bir sergi açma hedefinin olduğunu sözlerine ekledi.