Kocaeli'nin İzmit ilçesinde yaşayan 14 yaşındaki doğuştan görme engelli Emirhan Bülbül, kendi imkanları ile 6 farklı enstrüman çalıyor.
Kocaeli’nin İzmit ilçesinde yaşayan Ayşe ve Muammer çiftinin 14 yaşındaki oğulları Emirhan, doğuştan görme engelli olmasına rağmen yaşam sevinci ve öğrenme azmi ile çevresin örnek oluyor. Öğrenme merakını müzik alanında yoğunlaştıran Emirhan, deneme yanılma yöntemi ile 6 farklı enstrüman çalmayı öğrendi. Küçükken arabada, televizyonda ve radyodan dinleyerek ezberlediği ezgileri kendisi de çalmak istedikten sonra babasına aldırdığı kemençe ile müzik merakı başlayan Emirhan, hızla kemençeyi öğrenmeye başladı. Kendi imkanları ve amcası Cengiz Bülbül’ün yardımı ile 2 günde kemençe çalmayı öğrenen Emirhan’ı gören çevredeki yakınları şaşkınlıklarını gizleyemedi.
6 FARKLI ENSTRÜMANI GÖRMEDEN ÇALIYOR
Bir süre Çanakkale’de eğitim almak için gittiği Yahya Çavuş Görme Engelliler İlkokulu’ndaki öğretmeninin yardımı ile bateri çalmayı öğrenen Emirhan, kemençe ve baterinin yanı sıra, darbuka, zurna, davul, flüt de çalabiliyor. Ailesi ile birlikte gittiği yakınlarının düğünlerinde kemençesi ile çaldığı şarkıları dinleyen insanlar, Emirhan’ın yeteneği karşısında şaşkınlıklarını gizleyemiyor. En büyük hayalinin büyüyünce avukat olmak olduğunu söyleyen Emirhan, müzik çalmayı hobi olarak devam ettirmek istediğini söyledi.
“MÜZİĞİ HOBİ OLARAK YAPIP AVUKAT OLMAK İSTİYORUM”
Müzik çalmayı çok sevdiğini ve çeşitli enstrümanları çalmayı, kendi imkanları ile çalmayı öğrendiğini kaydeden Emirhan Bülbül, “Ben, bu kemençeyi arabada şarkı dinleyerek öğrendim. Bebekliğimden beridir dinliyorum hep Karadeniz şarkılarını. Dinleyerek öğrendiklerimin üstüne bir şeyler katmaya çalışıyorum. Malum Karadenizliyiz, kanımız da kaynıyor kemençeye. İlk önce kemençeyi aldık. Radyodan şarkı açıp aynısını kemençeden çalmaya çalıştım, esinlendim, yapmaya çalıştım ve zamanla oldu. Yayı tutmasını öğrendik. Sadece horon mürettebatını öğrenmek için kursa gittim. O da sadece bir hafta kadar sürdü. Geri kalanının hepsini kendim öğrendim. Amcam kemençe çalmayı benden öğrenmişti ama ben onu da solladım. Davulu, zurnayı, darbukayı da aynı şekilde kulaktan duyma öğrendim. Bateri de çalıyorum. Bateri çalmasını ise Çanakkale’de bir öğretmenim vardı, bana o eğitim verdi biraz. Müziği hobi olarak yapıp avukat olmak istiyorum” dedi.
“MÜZİKTE İLERLEMESİNİ İSTİYORUM ÇOCUĞUMUN”
Oğlu ile gurur duyduğunu ifade eden anne Ayşe Bülbül ise, maddi imkansızlıklar sebebiyle Emirhan’ın tedavisini yaptıramadıklarını ifade ederek, “Emirhan, müziği çok seviyor, eğilimi var. Müzikle zaman geçiriyor, onunla meşgul oluyor. Müzikte ilerlemesini istiyorum çocuğumun. Belki, ileride eğitiminden ziyade müzik de onun için bir branş olabilir diye düşünüyorum. Emirhan malum doğuştan görme engelli, sağlık sorunları var. Emirhan’ın doğuştan gözleri yok. Ameliyat olması gerekiyor, göz kapaklarında kistler var. Gücümüzün yettiği kadar, birçok yere götürdük tedavi amaçlı. Ama fazla bir netice alamadık ve doktorların verdikleri cevaplar bizi çok tatmin etmedi. Kısıtlı kaldık o yüzden ve Emirhan için medya aracılığıyla bir şeyler yapabileceğimizi düşünerek onu birkaç televizyon kanalına götürdük. Çok fazla bir şey olmadı ama buradan ilgilenenlere teşekkür ediyoruz. Sağlık için yardım istiyoruz. Rabbim bütün engelli çocuklarımıza şifa versin. Onların ailelerine yardım etsin, inşallah Rabbim bize de nasip etsin. Emirhan’ın gözlerindeki kistler için ameliyat olması gerekiyor. Maddi imkanımız kısıtlı ama maddi imkanın dışında biz aradığımız doktoru da bulamadık. Gittiğimiz doktorlar bizi tatmin etmediği için geri adım attık hep” diye konuştu.
“ÇOĞU ARKADAŞINDAN, KURSA GİDEN İNSANLARDAN DAHA ÖNCE ÖĞRENDİ”
Emirhan’ın enstrüman çalmayı kendi imkanları ile kısa sürede öğrenebiliyor olmasının kendisini çok şaşırttığını söyleyen baba Muammer Bülbül de, “Emirhan okudukça, sınıfı geçtikçe benden bir şeyler ister hep. En son benden kemençe almamı istedi. ‘Ne yapacaksın oğlum kemençeyi’ dedim. ‘Baba ben kemençe çalacağım’ dedi. Ben de ‘iyi oğlum alayım sana kemençe’ dedim ve aldım. İlk başta hoşuna gitmedi. Sonra amcası kemençe çalmaya başladı. Gidip amcasına sormuş, ’Amca, bu kemençe nasıl çalınıyor, bu yay nasıl tutuluyor’ diye. O da göstermiş tutmasını. Sonra aradan birkaç gün geçti. Ben eve geldim işten, evin üst katında biri kemençe çalıyordu. Ben de hanıma sordum, ‘Hanım, üstte kemençe çalan kim’ diye. O da ‘Emirhan çalıyor’ dedi. İki günde iki farklı müzik öğrenmiş. Şaşırdım, şok oldum ve yanına çıkıp, ’Emirhan devam et, sen bu işi götürürsün’ dedim. Gerçekten de öyle oldu. Çoğu arkadaşından, kursa giden insanlardan daha önce öğrendi ve şu anda çok güzel kemençe çalıyor profesyonelce. Kemençe dışında davul çalıyor, Karadeniz zurnası çalıyor, darbuka çalıyor, bateri çalıyor, flüt çalıyor, zurna çalıyor. Hepsini kendi imkanları ile öğrendi” şeklinde konuştu.