Beşiktaş Kaptanı Burak Yılmaz, şampiyonluk şanslarının çok yüksek olduğunu ifade ederek, Cenk Tosun’a ‘Come to Beşiktaş’ derken, Arda Turan’ın da sahada başarılı olarak eski günlere dönmeye ihtiyacının olduğunu söyledi.

Şampiyonluk şansımız çok yüksek

İSTANBUL/İHA- Süper Lig’in ikinci yarı hazırlıklarını Antalya Belek’te sürdüren Beşiktaş’ta Kaptan Burak Yılmaz basın mensuplarının sorularını yanıtladı. Bugün ilk antrenmanına çıktığını söyleyerek sözlerine başlayan Burak, “Tatilde de sürekli çalışıyordum. Fenerbahçe maçında ufak bir sakatlığım olmuştu ama bugün ilk antrenmanımı yaptım. Her şey yolunda. Çok şükür iyiyim, inşallah bundan sonra bir sakatlık olmadan devam edeceğimi düşünüyorum” dedi.

İlk yarıda beklentilerin altında kaldıklarını ifade eden tecrübeli oyuncu, “Bunun birçok sebebi oldu. Oyuncular başta olmak üzere hepimiz ilk yarı beklentinin altında kalmanın sorumluluğunu üstümüze alıyoruz. Hep beraber oturduk, konuştuk ve ikinci yarı daha iyi olacağını, hedefe ulaşmak için ne yapmamız gerektiğini çok iyi biliyoruz. Bunun için de havamız yerinde. İkinci yarının ilk maçı olan Sivasspor karşılaşmasını dört gözle bekliyoruz” diye konuştu.

Son imzam olsun diye dua ettim

Beşiktaş’a attığı imzanın son olmasını istediğini söyleyerek futbolu burada bırakmak istediğini ifade eden golcü oyuncu, “Son olsun diye çok dua ettim. Burada bırakmayı çok istedim. Allah da bana bu şansı verdi. Teklifler oluyor, olacaktır. Sahada işini yaptığın sürece teklifler olacaktır ve oldu da. Ama benim içimdeki başka bir duygu. Bunun da anlatmakla geçeceğini zannetmiyorum. Allah'tan tek dileğim Beşiktaş formasıyla şampiyon olmak. Türkiye Kupası da var, bu formayla onu da kaldırmak istiyorum. Burada kesinlikle kupa kaldırmak, şampiyon olmak istiyorum. Aklımda, fikrimde, hayallerimde sadece o var. O yüzden transferin aklımda en ufak bir yeri yok. Tamamen Sivasspor maçını düşünüyorum, aklımda başka bir düşünce yok” dedi.

Bir maç sonrasında yaptığı açıklama üzerine de konuşan Burak, “Arkadaşlarımı eleştirmek için söylemedim. Başka santrforlar gol atamadığı zaman yorumcu abilerimiz 'İstediği topları alamadı' diyor, ben gol atamadığım zaman 'Burak etkisiz oynuyor' diyorlar ve ben de bunu ifade etmiştim. Ljajic çok özel bir oyuncu, keza Oğuzhan da öyle. İlk devrede çeşitli faktörlerden dolayı istediğimiz oyunu oynayamamış olabiliriz. Bir numaraya kendimizi koyuyorum, ikinci devre böyle olmayacaktır, değişecektir. Ligin ikinci yarıları her zaman daha farklı olur. Çünkü hedefe giden yol kısalmıştır. Ben de, Ljajic de kendi performanslarımızın farkındayız. Bunun üstünde çalışıyoruz. İstenilen oyunu oynamadık, nasıl iyi olurken övgüleri alıyorsak burada da yergileri almak zorundayız. İkinci devre herhangi bir şansımız yok, hedef yol kısaldı. Gerekli oyun olmasa bile, gerekli puanı toplamalıyız” açıklamasını yaptı.

“Şampiyonluk şansımız çok yüksek”

Beşiktaş’ın şampiyonluk şansının çok yüksek olduğunu vurgulayan Burak, “Bunu neden söylüyorum, çünkü ilk maçımız Sivas'la iç sahada olacak. İlk maçı Sivasspor’la oynamamız bizi olayın içine çok konsantre ediyor. Kazanırsak puan farkı 4 oluyor. Taraftarımızın doldurduğu bir stadı hayal ediyoruz. Şampiyonluğa çok inanıyoruz. İlk maçın lider Sivasspor’la olması bizim için bir avantaj. Olayın içine güvenle girmemiz için de önemli. Sivasspor’un çok değerli bir takımı, hocası ve başkanı var. Çok özel oyuncuları var, iyi Türk oyuncuları var, kendilerini tebrik ediyorum. Başarıları kesinlikle tesadüf değil ve bunu biliyoruz. İlk maçımızda Sivasspor karşısında kazandığımız takdirde kendisine çok daha güvenen bir Beşiktaş olacaktır ve bizi şampiyonluk yarışının içine yüzde 100 atacaktır” dedi.

Bu sezon takımların Avrupa’da yaşadığı başarısızlıkla ilgili de konuşan Burak, “Her oyuncunun, her teknik direktörün, her başkanın ya da her camianın en büyük isteği lig şampiyonluğudur. Türkiye Ligi’nde şampiyonluğu hiçbir şeye değişmezler. Kime sorarsanız sorun tek isteyeceği ligde şampiyon olmaktır. Bunun bilinç altına tamamen yerleştiğini düşünüyorum. Avrupa’ya konsantre olamadığımızı söylemeyeceğim ama birinci öncelik Türkiye’ye konsantre olduğumuz için başarısız olduk. Türkiye Ligi’nde şampiyon olunduğu takdirdeki gelir, güven, mutluluk, haz, getirinin büyüklüğü tamamen ister istemez bilinçaltında oluyor” diyerek sözlerini sürdürdü.

“Şenol hoca ile duygusal bağım çok yüksek”

Milli Takım'ın herkesin benimsediği, çok sevdiği bir takım haline geldiğini ifade eden Burak Yılmaz, “Çok güzel bir jenerasyon var. Çok özel oyuncularımız var. Onların değerini bilmek gerek. Burada siz de çok büyük bir pay sahibisiniz, basın olarak çok büyük bir destek verdiniz. Milli hafta ilan ettiniz. Hep pozitif, hep itici, onların geçen olduğunu eleştiriyi kaldıramayacağını düşündünüz. Şenol Hocamız var. Hoca ile alakalı çok fazla konuşmak istemiyorum, duygusal bağım çok yüksek. Benim için özel bir yerde. Çok güzel bir insan, adaletli bilen bir insan. Onun çok büyük payı var. Başkanımız, Cumhurbaşkanımız çok destekledi, halk bir bütündü. Tarihte ilk defa son maçtan önce çıktık. Çok güzeldi. Umarım bu bütünlük Avrupa Şampiyonası'nda da devam eder. İyi bir aile olduk. Çok iyi birliktelikler oldu. Samimi çocuklar hiçbir şey düşünmeden sizlere teslim oldu. İnşallah böyle devam ederiz. Grubumuzla alakalı, herkes kolay bir grup çektik diye düşünüyor ama kesinlikle öyle değil. Her takım lider olarak da çıkabilir, gruptan da çıkamayabilir. Çok bıçak sırtı bir gruptayız, her şeyin olabileceği bir grup ama kendimize inanıyoruz. Allah izin verirse gruptan çıkacağımıza inanıyoruz. Tek yürek olduğumuz zaman neler yaptığımızı gösterdik. Şu an bunları konuşmak için erken, tamamen lige odaklı ve konsantreyiz. Milli takımla ilgili gözle görülür bir hava var, umarım bunu hiçbir şey bozmaz” diye konuştu.

“Fit olmak istiyorum”

Adem Ljajic’in kendisi için söylediği “Burak yokken sorun yaşıyoruz” cümlesiyle ilgili olarak konuşan golcü futbolcu, “O birazcık sevdiğinden abartmış olabilir. Ben olmadığım zaman Umut da Güven de gereğini yaptı. Sahada olmak istiyorum ama fit olmak istiyorum. Sahada fit olarak olmak istiyorum, çünkü ayağımın kırılması beni çok etkilemişti. Şu anda iyi bir kamp dönemi geçiriyorum. Önüme zamanım var. Herkesin beklediğini inşallah ikinci devrede göstereceğimi düşünüyorum. Orta sahadan top gelmiyor diye yakınırsam arkadaşlarıma ayıp etmiş olurum. Çünkü onların ne duygularla sahaya çıktığını biliyorum. Hocamız başta bunun gereğini yapıyordur. Onlar ya da ben yapamadığım zaman soyunma odasında o mahcubiyeti görüyoruz. Tabii ki kendi aramızda küçük toplantılarda bu böyle olsa diye konuşuyoruz. Bunun önlemlerini antrenmanlarda alıyoruz. Orta sahada top gelmiyor diye bir yakınmam kesinlikle yok. Biz tamamen takım olarak gereğini yapacağız. Oyun olarak eksiklerimiz var, hocamız da görüyor. Bunların çalışmalarını yapıyoruz” dedi. Fenerbahçe maçında itiraz konusunda gerekli tepkiyi göstermedikleri yönündeki eleştiriyi de yanıtlayan Burak, “Fenerbahçe maçında tepki versek de değişecek bir şey yoktu. Hepimizin takdir ettiği Cüneyt Çakır hakem abimiz, o gün için 10 kişi de gitsek 15 kişi de gitsek değişme olmayacaktı. Reaksiyon göstermemize fırsat vermeden taç atışıyla oyun başlamıştı zaten. Taç atıldıktan sonra penaltı da olsa verilmeyecekti” diye konuştu. Hakemlerle ilgili de konuşan Burak, “Hakemlerin üzerinde çok büyük bir baskı var. Biz de yakınıyoruz, bazen başka takımlar yakınıyor. Onların üzerinde baskı oluşturuyoruz. Allah onlara yardımcı olsun ama biz birazcık fazla yara aldığımızı düşünüyoruz hakem hatalarından. Gerçekten zor bir işleri var. Yaklaşık 5 takımın şampiyonluk yarışında olduğu yerde insanoğlu hata yapacaktır ve eleştirilecektir. Bizim biraz fazla yara aldığımızı düşünüyoruz” açıklamasında bulundu.

“Beşiktaş’ın Arda tasarrufu varsa, benim devreye girmeme ihtiyaç yok”

Başakşehir’den ayrılan Arda Turan’ın, Burak Yılmaz vasıtasıyla Beşiktaş’a geleceği yönündeki haberlerle ilgili de konuşan Burak, “Arda ile sürekli konuşuyorum. Böyle haberler nasıl çıkıyor bunu bilmiyorum. kulübümüzün Arda ile ilgili bir tasarrufu varsa Burak Yılmaz'a ihtiyacı yok. Böyle haberlerin çıkması, başkanımıza hocamıza ve Arda'ya saygısızlık. Beşiktaş istiyorsa zaten gereğini yapar. Bilmiyorum, böyle bir gündemin olmadığını düşünüyorum. Arda'nın da gönlünü ve kalbini biliyorum. Allah inşallah onun gönlüne göre verir” dedi. Özel çalıştığı fizyoterapistle ilgili de konuşan Burak, “6 senedir kendisi ile çalışıyorum. Özel fizyoterapistim, vücudumu benden daha iyi biliyor. Sakatlığım dönemlerinde kendisi ile çalıştım. Her oyuncunun yapması gereken bir şey. Buna geç başladım ama inşallah genç kardeşlerim kendisine değer verir özel hocalar özen gösterirler” diye konuştu.

“Cenk’e ‘Come to Beşiktaş’ diyorum”

İngiltere’de forma giyen Cenk Tosun’un da çok önemli bir golcü olduğunu vurgulayan Burak, transfer için adı gündemde olan golcü oyuncuya, ”Cenk’e söyleyebileceğim tek şey, Come to Beşiktaş. İnşallah kalbinde ne varsa o olur” dedi. Abdullah Avcı ve Şenol Güneş’le ilgili de konuşan Burak, “Abdullah Hoca ve Şenol hocanın benzer özellikleri de var birbirinden çok farklı özellikleri de var. İkisinin de niyeti çok iyi. Şenol Hoca’yla birlikteliğimiz yaklaşık 10 sene oldu. Çalışmadığımız dönemlerde dahi görüşüyoruz. Abdullah Hoca ile de bir mili takım bir de burada beraber çalıştık. İkisi çok farklı ama ikisinin de niyetini iş sevgisini gördüğüm için, sahada ikisi için de yüzde 100’ümü vermemi hissettiren hocalar. Türk futbolcusunun başını biraz okşadığında sahada fazlasını sana her zaman verecektir. Zaten Türk oyuncular, despotluktan uzak başını okşarsan sana her zaman fazlasını verecektir. İki hocaya da çok büyük saygı duyuyorum” dedi. Bu sezona talihsiz başladığını da söyleyen Burak Yılmaz, “10 maçta ilk 11 oynamışım 5 gol atmıştım, 7 maç kaçırmışım. Bunlara sığınmayıp gol sayısına bakıyorum ve 5, az bir gol. En fazla atan 12 atmış, onlar benden önde ama inşallah ben de onlara yetişmeye çalışacağım. Havamı yakalarsam o sayıları yakalayabileceğimi düşünüyorum. Bu tamamen hava ile alakalı. Gol ketçap gibidir, attıkça gelir. Attıkça o arkadaşlarıma yetişebileceğimi düşünüyorum” dedi. Milli takımın hayatın merkezinde olduğunu da söyleyen Burak, “Sürekli hayallerimizde Avrupa Şampiyonası’na çok iyi hazırlanmamız gerekiyor ama milli takımı düşünürken burayı unutmadan, burada iyiysek oraya iyi hazırlanabileceğimi düşünüyorum. Benim için çok önemli Avrupa Şampiyonası. Bu benim ikinci turnuvam olacak. İlkinde çok sıkıntılı günler yaşadık, huzursuzluk içinde orada olmuştuk. Önce kendimize suç buluyorum, ilk defa belki huzurlu, rahat, tamamen maçlara konsantre olmuş şekilde gideceğimizi düşünüyorum. Burada iyi olursam oraya da iyi hazırlanmış olacağım. Aklımızda fikrimizde tamamen Beşiktaş ve Avrupa Şampiyonası var” diyerek sözlerini sürdürdü.

“Dünya Kupası için sağlıklı ve fit olmam gerekiyor”

2022 Dünya Kupası’yla ilgili de konuşan Burak Yılmaz, “Geçen Şenol Hoca ile konuştuk. Sohbet ederken bir basın toplantısında da size söylemişti. ‘2022’ye beraber gideceğiz’ demişti. İnşallah ben de sağlıklı ve fit olurum. İnşallah bana da ihtiyaç olursa seve seve gereğini yaparım. Dünya Kupası hocamın gönlünde, aklında var. Bunun için sağlıklı ve fit olmak gerekiyor. Oraya gideceğim diye kendimi şartlamıyorum. Biraz da akışına bıraktım” dedi. Arda Turan’la ilgili sorulan bir soruyu daha yanıtlayan Burak, “Arda Turan ile alakalı açıklamaları görünce gerçekten üzülüyorum, içim cız etmiyor değil. Yaklaşık 3 sene önce ülkenin en önemli markasından bahsediyorum. Arda'nın hataları vardır ama biraz da biz elinden tutup ‘hadi oğlum gel’ demedik. Yardım etmeye dayalı, aslında böyle yardımsever insanlarız. Neden Arda'ya karşı böyle davrandık bunu da bilmiyorum. Arda'ya karşı bir atak olduğunu söylemiyorum ama dediğim gibi yemem yediririm, içmem içiririm mantığı Türk insanının fıtratında vardır. Arda ile alakalı haberleri görünce üzülüyorum. Çok karakterli bir adamdır, düzündür, güçlüdür, buralardan çıkacağını inanıyorum. Sahada başarılı olmaya ihtiyacı var. Sahada başarılı olunca bunlar ortadan kalkacaktır” dedi. Son olarak Ahmet Nur Çebi’nin her maç öncesinde tesislere gelmesiyle ilgili konuşan Burak, “Tabii ki bu durum bizi iyi hissettiriyor. Başkanımızın sürekli bizimle olduğunu görmek, sonuçlara bağlı olmaksızın hissettirmesi, güven vermesi önemli. Kendisine teşekkür ediyoruz. Nelerle uğraştığını kendisi de söylüyor, biz de farkındayız. Bu sıkıntılı ortamda elini taşın altına koyup bizleri de mutlu etmek istiyor” diyerek sözlerini tamamladı.
OGÜNhaber