Cumhurbaşkanı Erdoğan, CHP’li Beşiktaş Belediye Başkanı Murat Hazinedar’ın görevden uzaklaştırılmasına ilişkin, 'Bu tür açığa alma kararını İçişleri Bakanlığı veriyorsa demek burada bir su kaçağı var' dedi. Erdoğan, kabine revizyonu iddialarınınsa gerçeği yansıtmadığını ifade etti.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan,Fransa ziyareti öncesi Atatürk Havalimanı’nda basın mensuplarının sorularını cevapladı.
Beşiktaş Belediye Başkanı Murat Hazinedar’ın görevden uzaklaştırılması ile ilgili bir soruya ise Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Bu konularda İçişleri Bakanlığının sürekli olarak mülkiye müfettişleriyle yaptığı kontroller var. Zaman zaman özel mülkiye müfettişleri çıkarmak suretiyle yapılan kontroller var. Sürekli belediyelerde çalışan müfettişlerin verdiği bilgiler olduğu gibi, özel mülkiye müfettişleriyle olanlar da daha çok istihbarat üzerine yapılan adımlardır. Belediye başkanlığı yapmayanlar bunları bilmez. İBB başkanlığım döneminde sürekli kendilerine odalar tahsis ettiğimiz mülkiye müfettişleri vardı. Sürekli çalışmalar yapardı. Bundan bihaber olanlar çıkıyor konuşuyor. Şu anda bu tür açığa alma kararını İçişleri Bakanlığı veriyorsa demek burada bir su kaçağı var. Atılan adımla olarak Ataşehir’de ne olduysa burada bu oldu. Bize gelen bilgiler çok daha farklı. İş adamlarımız vatandaşlarımız kendilerine rüşvet talebinde bulunulduğu zaman "yüzleşmeye var mısın" deyince bir çoğu kaçıyor. Hem geliyorsun, şikayet ediyorsun hem de "yüzleşmeye var mısın bir suçüstü yapalım" dediğimizde" bundan kaçarsanız biz o zaman hakikaten görevi suistimal edenleri nasıl ortaya çıkaracağız. Burada da böyle bir süreç söz konusu" dedi.
Beşiktaş Belediye Başkanı Hazinedar’ın ailesinin yurt dışına çıkış yasağının konulması ile ilgili Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Benim çocuklarımın yurt dışına gitmesi sayın başkan gibi ben en kaliteli okullarda okuttum değildi. Benim çocuklarım öz vatanında okuma hakkı olmadığı için yurt dışına gittiler. Aldıkları yüksek puana rağmen erkek oğlum kat sayı engeline takılarak, o zaman puanı Boğaziçi’ne tutuyordu. Katsayı engeli sebebiyle farklı bir üniversiteye girme oldu oğlumu bu şekilde yurt dışına gönderdim. Kızlarım başörtü nedeniyle zaten Türkiye’de okuma hakkından mahrum oldular. Onları da bundan dolayı yurt dışına gönderdim. Bunları bilmiyorlar bilmeden de farklı farklı yakıştırmalar yapıyorlar. Sayın başkanın ailesiyle ilgili yurt dışına çıkışa yönelik hukuki bir engel olmadıktan sonra İçişleri Bakanlığının böyle bir engelleme yapacağına ihtimal vermiyorum. Gerçekten mani bir durumu yoksa önü de açıktır" dedi.
ABD’deki Hakan Atilla kararına değinen Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Amerika’da şu anda çok ciddi kumpaslar zinciri içerisinde bir süreç işletiliyor. Sadece hukukta kumpaslar değil ekonomik kumpaslar var. Kumpaslarla her tarafı kendine göre yola getirme gayreti içerisinde. Hakan Atilla meselesinde Amerika’ya girişlerinde altı kez bir şey yok. Son olayda yedinci girişinde alınıyor. Şu verilen kararın bile çelişkilerle dolu olduğunu görüyoruz. Altı tane davanın bir tanesinde kara para aklama yok, diğerlerinde dolaylı olarak kara para aklamaya getiriyor. Halkbank’ın kendisiyle uzaktan yakından davanın alakası yok. Olayı nereye getiriler Zarrab konusuna getirdiler. Zarrab konusuyla bütünleşmeyle bir yerlere getirdiler. Çok daha çirkin olanı bu duruşmalarda süreç çok farklı işletildi. Amerika’nın adalet anlayışı buysa o zaman dünya yandı. Amerika adalet anlayışını gözden geçirmeli, tahkim etmelidir. Dünyaya adalet dersi vermeye kalkmasın. Benim ülkemde bize karşı darbe girişiminde bulunacaklar, devlete karşı bir darbe girişiminde bulunanları, sene 1999 o günden bu güne kendilerine tahsis ettikleri 400 dönümlük arazi içerisinde paşalar gibi yaşatacaklar. Ülkemde çıkan yargı kararlarına hiçbir saygı duymayacaklar kendilerine giden 85 kolinin üzerinde, şu an 100 koliyi bulmuştur. Kolilerin içinde verilmiş kararlarla ilgili nazarı itibara almayacaklar. Kusura bakmayın böyle mi yaklaşıyorsunuz peki .İkili ilişkilerde uluslararası hukuk ve hukuk anlaşmaları hükmünü yitiriyor. Bundan sonraki süreç böyle işleyecektir" dedi.
CHP Lideri Kılıçdaroğlu ile Saadet Partisi Lideri Karamollaoğlu görüşmesinin sorulması üzerine Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Siyaset yapıyoruz. 100 bin imzayı toplamaktan uzaksa bir siyasi hareket bunu yapmasına gerek yok. Maliyetler çok yüksek, noter masrafları vs deniyorsa, iktidar partisi bu işin kararını tek başına vermedi. Ziyaret ettiği kişiler onlar da bunun içinde. Ziyaret etme konusuna gelince konusuna gelince bu kendilerine göre iade-i ziyaretti. İnsani bir şeydir. Bize düşen hayırlı olsun demektir" dedi.
İran’da yaşanan konuları da değerlendiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, "28’inden sonra böyle bir süreç başlamıştı. Sayın Ruhani ile bir görüşme yaptım. Hafta sonuna kadar normalleşmenin olacağını söyledi. Dün normalleşme sürecine girmiş vaziyette. Ruhani’nin ilk anda yaptığı açıklamadan sonraki süreçte sokak gösterilerinin kendi halkının demokratik haklarını yönelik kullandığı ifadeler süreci ciddi manada yumuşattı. Dini lider Hamaney’in yapmış olduğu davet rejime sahiplenenlerin İran’daki konumu açısından önem arz etmiştir. Açık net söylemem lazım özellikle bazı ülkelerin başta ABD, İsrail olmak üzere bu ülkelerin, İran’dır,Pakistan’dır n içişlerine karışmalarını doğru bulmamız mümkün değil bu içişlerine karışmaktır. Bu ülkeleri kendi içinde ülkelerin halklarını karşı karşıya getirmektir. Dünyanın değişik yerlerinde uygulamaları görüyoruz. Irak’ta gördük. Irak’ı iflah etti mi? Irak maalesef düzelmemiştir. ABD’nin oraya attığı adımla Irak’ta geri sayım başlamıştır. O günden bugüne Irak’ta bir düzelme yok. Suriye düzelmedi. Filistin, Mısır, Libya., Afrika’ya baktığımzda Sudan, Çad hepsi aynı. Karıştırılan ülkeler hep İslam ülkeleri halkı Müslüman olan ülkeler. Buralar üzerinde oyunlar oynanıyor. Kendi imkanları var. Yeraltı zenginlikleri var bu zenginlikleri kendileri ait kaynaklar olarak getirmek için bunların adımlarını atıyorlar. Gerçekleri başta halkımızın bilmesi , tüm insanlığın bu gerçekleri bilmesi gerek .Bakışların değişmesi gerek. Bu bakışlar değişecek. Birilerini yalnızlığa sevk etmek isteyenler yalnız kalacaktır" dedi.
Maltepe’de cinnet geçiren bir babanın iki küçük kızını öldürmesiyle ilgili konuşan Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Bunlar cani bunlar insanlıktan nasibini almış değil. Bu son dönmede yaşadıklarımız hakikaten televizyon ekranlarında bunları izlediğimiz zaman bu medyayı mı suçlasak bunları göstermeyin toplum psikiyatır bunalımının içine giriyor. İbret vesikası olabilir mi diye düşünülüyor. Zerre kadar insanlıktan nasibini almış değil. Bazı vatandaşlarımız haklı olarak idam diyor. O yavruları nasıl öldürürsün ya bunlar senin yavrun zerre kadar vicdani bir şey yok mu ? Kendini öldürsen ne yazar öldürmesen ne yazar. Hemen yorumlar başlıyor. Ruhsal bunalıma girmişti diye yorumlar başlıyor. Hep ruhsal bunalım değil ki girmeden yapanlar var. Toplumsal olarak vereceğimiz tepki çok çok önemli . Önce kendi akrabalarından başlamak üzere yalnızlığa itmek onları psikolojik sıkıntından çıkarmak için önce yakınlarının bazı adımlar atması gerekir. Eğitim sistemi içerisinde çok daha farklı ele alıp bu noktada nesillerimizi iyi eğitmemiz gerekiyor. Dini eğitiminin çok çok önemli .Diyanete düşen görevler var" dedi.