DEVA Partisi Kurucular Kurulu Üyeleri ve aynı zamanda Kastamonu'nun da içinde yer aldığı 13. bölge sorumluları dün Kastamonu basını ile buluştu.

DEVA Partisi Kurucular Kurulu Üyeleri Kastamonu basını ile buluştu

OGÜNhaber/Kastamonu/İrfan Salcı- Programa Siyasi İşler Sorumlusu Çankırı eski Milletvekili İdris Şahin, TOBB Kadın Girişimciler Kurulu Başkan Yardımcısı ve Deva Partisi Kurucular Kurulu Üyesi Kadriye Esra Aygün, Araç ve Çatalzeytin eski Kaymakamı ve emekli Vali, Kurucular Kurulu Üyesi Hasan Canpolat, Gazi Üniversitesi Öğretim Üyesi ve Kadın Politikaları Genel Başkan Yardımcısı Arzu Kılıçlar ile Kurucular Kurulu Üyesi Furkan Arık katıldı.

Kurul Üyeleri, 13. bölge olan Kastamonu, Tokat, Çorum, Amasya, Bartın, Karabük, Zonguldak, Sinop ve Rize illerinden sorumlu olduklarını açıkladılar. Kastamonu il genelinde bugüne kadar partiye 200 kişinin başvurduğu açıklandı.
Deva Partisi Kurucu Üyesi ve Siyasî İşler Sorumlusu eski Çankırı Milletvekili İdris Şahin, kendilerini tanıtmak için Kastamonu’ya geldiklerini söyledi.

Deva Partisi olarak 9 Mart 2020’de kuruluş dilekçesi verdiklerini, 11 Mart 2020’de ise Ankara’da tanıtım toplantısı gerçekleştirdiklerini kaydeden İdris Şahin, aynı gün ortaya çıkan ilk koronavirüs vakası nedeniyle parti çalışmalarını bir süre online gerçekleştirmek durumunda kaldıklarını söyledi.

“TEŞKİLATLANMA SÜRECİNDE 18 BÖLGEYE AYRILDIK”
İdris Şahin: “Belirli bir dönemde bir gözetleme süreci geçirdik. Yaptırımların ve idari tedbirlerin uzayacağını görünce de -iki ay öncesinden başlamak kaydıyla- özellikle de Ramazan’da çok verimli bir şekilde dijital ortamdan, biraz da sizlerin aşina olduğu bir alan olan internet üzerinden görüşmeler gerçekleştirdik. Sunumlar, toplantılar yaptık. Ve 18 bölgeye ayrıldık teşkilatlanma sürecinde Deva Partisi olarak. Bizler 13. Bölge olarak çalışmalarımızı gerçekleştiriyoruz. 13 bölgede Kastamonu başta olmak üzere; Sinop, Çorum, Amasya, Tokat, Bartın, Zonguldak, Karabük ve Rize ili var. Rize niçin var? Çünkü milletvekilimiz Hasan Karal Bey Rizeli, ben de Çankırılı olunca; Çankırı’yı Hasan Bey’e, Rize’yi de bize verdiler komisyon başkanı olarak. Dolayısıyla 13. Bölge çalışma alanı, 9 ille en geniş bölgemiz” diye konuştu.

“KASTAMONU’DA CİDDİ BİR KADRO HAVUZU OLUŞTURDUK”
İdris Şahin sözlerini şöyle sürdürdü: “İlk başta gerçekten bölgeye dair belirli teşkilatlanma sürecinde endişeler taşımıyordum desem yalan söylemiş olurum. Çünkü Batı Karadeniz ve Orta Karadeniz, Ak Parti ve MHP’nin çok yoğun destek aldığı ve oy oranı itibariyle de muazzam bir zirve yaptığı iller buradadır. Ve kahir ekseriyeti de bu bölgede özellikle Sinop başta olmak üzere Bartın’dı, Zonguldak’tı, Karabük’tü, kısmen Kastamonu’da dâhil olmak üzere oransal olarak yaşlı nüfusun daha çok olduğu bir bölge… Acaba teşkilatlanma aşamasında bir sıkıntı çeker miyiz gibi kaygılarımız olmadı desek yalan söylemiş oluruz ama dijital ortamdan yapılan muhteşem –özellikle Kastamonu’da iki yüze yakın arkadaşımız; Tosya’sından Çatalzeytin’ine, İnebolu’sundan Araç’ına, Taşköprü’sünden Seydiler’ine kadar hemen hemen bütün ilçelerimiz Abana, Bozkurt’ta dâhil olmak üzere – müracaat var. Tabii onların içerisinden değerli kardeşim Bünyamin Bey Kastamonu’yu çalışıyordu. Türkiye’nin en genç, son yerel seçimlerde belediye başkan adayı olan ve sizlere çok yakın olan Sinop’un Durağan ilçesinden Genel Merkez Yönetim Kurulu Üyemiz ve aynı zamanda da Kurucular Kurulu Üyesi olan arkadaşımız bu çalışmayı gerçekleştirdi. Biz de Ramazan’da bir takım “Zoom” toplantıları ile Kastamonu’daki dostlarımızla yan yana geldik. Yine haricen bir kısım raporlar ve sivil toplum örgütü temsilcileriyle yapmış olduğumuz istişarelerde öne çıkmış olan Kastamonu Deva Partisine gönüllü teşkilata değer katmak isteyen ve bir şekilde teşkilatın yükünü almak isteyen kişilerle de istişareler yaptık. Kastamonu’ya dair gerçekten bizleri hoşnut eden, Deva Partisini düzgün bir şekilde temsil edeceğinden hiç şüphe duymadığımız çok ciddi bir kadro havuzu oluşturduk. Bunlarla birebir görüşmek ve buradaki teşkilat çalışmalarını siz değerli basın mensuplarıyla paylaşmak üzere bugün Batı Karadeniz turundayız. Dün Zonguldak ve Bartın’daydık, bugün Karabük, Kastamonu, akşam da Sinop’ta olacağız.”

“BU HAREKET BİR SONUÇTUR”
“Milletimizin Sayın Babacan’a ve onun yol arkadaşlarına yoğun bir teveccühü var. Deva ailesi olarak, çalışmaya başladığımız tarihte altmış binin üzerinde bir başvuru söz konusuydu. Ve bugün isimler üzerinden teşkilatlanmalarımızı yürütüyorduk fakat Sayın Genel Başkanımızın Ramazan’ın sonlarına doğru ulusal Youtube kanallarında yapmış olduğu birkaç görüşmeden sonra sadece Kastamonu’dan otuz sekiz ilave başvuru oldu. Türkiye genelinde de yirmi binin üzerinde… Özellikle İstanbul’daki Kastamonulu hemşerilerimizin Beylikdüzü’nde, Fatih’te, Gaziosmanpaşa’da ve bu bölgede Pendik, Sancaktepe tarafında yoğun bir ilgi var. Bizimde burada yönetici olduğumuz bilen, basından takip eden hemşerilerimizden de yoğun olarak İstanbul teşkilatlarına taleplerini iletiyorlar. Ben de onları yetkili arkadaşlarla paylaşıyorum ve bundan ziyadesiyle mutlu oluyorum. Çünkü bu hareket bir sonuçtur. Sadece kendi keyfine “bir siyasi parti kuralım ve bu parti ile de kendimize yer edinelim” düşüncesinde olan insanların oluşturduğu bir hareket değil. Burası zorunluluktan kaynaklı olarak, geldiğimiz noktada milletimize nefes aldırmak adına, kutuplaşmayı sonlandırmak, hak-hukuk-adalet arayışında olan insanımıza nefes aldırmak ve ekonomik olarak artık dibe vurmuş olan Türkiye’yi –özellikle pandemi sürecinden sonra çetin biz kış bekleyen ülkemizi- yarı yolda bırakmamak adına reçeteler üretmek, çözüm önerileri sunmak ve milletimize umut olmak adına Deva gönüllüleri bunu bir siyasi harekete dönüştürdü ve şu an itibariyle de huzurunuzdayız.”

“RAPOR PAZARTESİ GENEL MERKEZ’DE,İL BAŞKANI HAFTAYA AÇIKLANACAK”
“Rabbim nasip ederse on beş-yirmi gün içerisinde tüm illerde teşkilatlara ilişkin çalışmalarımızı, genel merkez teşkilat başkanlığımıza ve genel başkanımıza sunacağız. Bizim sorumlu olduğumuz 9 il ile alakalı, Rize hariç 8 ilin raporunu da Pazartesi günü Deva Partisi Genel Merkezine sunmuş olacağız. Önümüzdeki hafta içerisinde de Kastamonu’dan çok değerli altı arkadaşımızı Ankara’ya davet edeceğiz ve bu arkadaşlarımızın içinden bir başkan, iki de üye olmak kaydıyla –tüzüğümüz zorunlu olarak üç kişiye yetki veriliyor- yetki vereceğiz. Nasip olursa önümüzdeki hafta sonuna Kastamonu’da Deva teşkilatlanmalarını gerçekleştirecek görevli arkadaşlarımız belirlenmiş olacak. Biz, titiz bir çalışmayla Kastamonu’ya lâyık bir teşkilat kurmak istiyoruz. Burası benim de vatanım, benim de toprağım… Her seferinde bir Candaroğlu’nun evlâdı olmaktan, Kastamonu ile yakın komşuluk kurmaktan, yıllarca adliyelerinde, idare mahkemesinde, vakıflarında birlikte bir şeyler paylaşmış olmaktan, KUZKA’da pek çok projeye birlikte imza atmış olmaktan ve her şeyden önemlisi de bu bölgeyi dünyada bir marka hâline getiren Ilgaz’ın iki yamacında bulunmuş olmaktan onur duyan, bununla da iftihar eden bir kardeşiniz olarak; Kastamonu’da eğer bu görev bize verildiyse biz de Şeyh Şaban-ı Velî’nin evlatlarına yakışır bir şekilde burada güzel bir teşkilat kurmak istiyoruz. Haftaya Cuma günü Cuma namazından sonra Kastamonu’da il başkanımızı duyururuz.”

“KASTAMONU YILLARCA İHMÂL EDİLDİ”
“Bünyamin Bey ve biz bölgeyi yakinen tanıyor olmamız sebebiyle başından sonuna kadar titizlik içerisinde bu çalışmayı yürüyoruz ve umarım bu şekilde de sonlandıracağız. Ayrıca yine yetki verdiğimiz arkadaşlara da, Kastamonu’da merkezde siyaset yapan bir parti olarak biz şunu açıkça ifade ediyoruz: Bizim için Deva’da yönetici olmanın üç temel kuralı var; birincisi iyi insan olmak, ikincisi işinde çok iyi olmak, üçüncü ise hangi görüşte olursa olsun mutlaka demokrat olması. Ben şunu çok çok iyi biliyorum ki; yüzde elli, elli beş ve bir dönem altmışa kadar çıkan muhafazakâr sağ eğilimi olan Kastamonu’nun, yüzde elli beşleri bulan bir MHP ve yüzde on-on beş civarında maksimum bir sol oyu var. Ama değerlendirdiğimiz zaman tamamı vatanına, toprağına, bayrağına sadık, her daim bu ülkenin çimentosu olmuş olan bir topluluk Kastamonu. Türkiye’nin çimentosu nedir diye sorduğumuz zaman; buradan Üsküdar’a kadar, Çorum sınırlarına kadar, Kalecik’e kadar giden bu coğrafyada geçmiş dönemde sadece Kastamonu Sancağı olarak ifade edilmiş olan bu bölgenin insanının ülkemizin çimentosu olduğunu söyleyebiliriz. Dolayısıyla, burada bu çimentoyu başlangıçta ne kadar sağlam kararsak, Kastamonu’nun geleceğinin inşasın da çok daha sağlam bir yönetim şekillendirmiş oluruz. Çünkü Kastamonu yıllarca ihmâl edildi. Sadece son dönemlerde gerçekten arzuladığımız bir takım hizmetler aldı, bunu inkâr etmek mümkün değil. Yaşayan insanını ziyadesiyle mutlu edecek bir kısım hizmetlere sahip oldu lâkin bunlar Kastamonu’nun geçmişine baktığımız zaman yeterli olan hizmetler değil. Bölgenin abisi konumundaki Kastamonu’da lokomotif olacak fakülteler de kuruldu ancak halen 37 plakalı ambulans Çankırı’dan geçtiğinde içimiz cız ediyor. Hala insanlar Ankara’ya taşınıyor. Bunları ortadan kaldırmak gerekiyor. Turizmde ve diğer alanlarda aldığı desteklerini umarız sanayi ve ekonomi alanına da dönüştürmek suretiyle Kastamonu’ya güzel hizmetler yapmayı arzu ediyoruz. Sadece Kastamonu değil, ülkenin tamamında seksen üç milyonun rahatlayabileceği, nefes alabileceği bir oluşumu gerçekleştirme arzusundayız.”
OGÜNhaber