Sanatsal Gerçekler'den herkese merhaba. Sizleri şaşırtacak sanatsal bilgilerle dolu programımızın bu haftaki bölümünde Türkiye'de Pop Müzik savaşlarına yer verdik.
Günümüzde müzik dünyasındaki pop-rap savaşları akıllara 'pop müzik yok mu oluyor ?'sorusunu getirdi.Pop müziğin müzik tarihinde her yeni çıkan müzik türüyle savaşması aslında yeni bir şey değil! Tam 60 yıl önce 1960'lara gittiğimizde batılılaşma süreci şehirli dinleyicilere yeni popüler popüler müzik seçenekleri vermişti. Popüler Avrupa ve Amerika şarkılarının Türkçe sözlerle söylenmesi Türkiye'de pop alt yapısıyla düzenlenmiş müziği yükselişe geçirdi ve zamanın müzik otoritesi TRT tarafından kuvvetle desteklendi.
1960'lı yıllarda Türkiye'de batılılaşmanın etkisiyle yayılan popüler müziğin yanısıra başka bir tarz şehir merkezlerinde kendini göstermeye başladı , bu müzik türü, Türk film müzikleriyle batı müziğinin sentezi olacak şekilde biçimlendirilmiş Anadolu pop müziğiydi. Anadolu pop’uyla, pop müziğin arasındaki tek ortak yön elektronik enstürmanların kullanılmış olması ve çok seslilikti.Oysa Anadolu pop içerisinde yaşanılan toprakların etkisi ve kültürel ifadeler kendini göstermişti. Pop müzikteki gelişmeler devam ederken ,toplumdaki ekonomik çalkantılar, toplumsal kimlik çatışmaları ve siyasi olaylar, köylü kentli kültürünün ayrışması ve sınıfsal farklılıkların ayrılığa dönüşmesi , Arabesk müziğin ve elbette böyle bir anlayışın oluşmasındaki başlıca etmenler oldu.
Genel olarak Batı müziği ensturmanları ve kısmi olarak elektronik enstürmanların çıkardığı ses, dönemin en önemli sarkıcısı olan Orhan Gencebay’ın ve onu takip eden şarkıcıların , bestecilerin ilgisini çekti. Böylelikle Arabesk çok hızlı bir şekilde gazino kültüründe yerini buldu.
Özellikle “yoz müzik”, “gecekondu müziği”, “minibüs müziği” adlarıyla anılan arabeskin sözlerindeki umutsuzluk belirten temalar, dertli ifadeler bu müziğe karşı tepkilerin temelinde yer aldı. Ancak ezilen halkın duygularının isyanı olarak ortaya çıkan bu müzik türü, Türk sanat müzisyenlerinin çabaları ve hünerleriyle şekillendi. Arabesk kelimesi yüksek kesim entellektüellerin başlıca ortaya çıkarttıkları bir kelime oldu.
1960'lar tüm dünyada gençliğin özgür olmak istediği Hippi akımının gözde olduğu yıllardı. Bu akımın etkisiyle pop müzik çalışmaları Avrupa’da olduğu gibi Türkiye'de de hız kazandı ve çok sayıda pop orkestrası kuruldu.Bu dönemde arka arkaya çeşitli şarkı yarışmaları düzenlendi. Türkiye ilk olarak Atina Şarkı Yarışmasına katılıp 4.oldu. Tüm bu gelişmeler yaşanırken ,halkın yaşamsal zorlukları içerisinden çıkan ve hayat mücadelesinin bir isyanı olarak kendini gösteren arabesk, hiç beklenmedik bir şekilde yükseldi ve Orhan Gencebay, ilk 45’lik plağını çıkardı. Böylelikle yerli melodilerin batı sazlarıyla yeniden yorumlanması bu dönemde hız kazandı.
Arabesk'in hızla yükselmesi sonucu, 1965 yılında Hürriyet gazetesince düzenlenen Altın mikrofon şarkı yarışmasıyla amaçlanan, pop müziği arabeske karşı geliştirmekti. Bu tarihten önce Pop diye tabir edilen bir müzik türü yoktu. Her şey yabancı parçalara Türkçe sözler yazılmasıyla başlamıştı ve o zamanlar bu müziğe Türkçe Sözlü Hafif Müzik ya da Aranjman Müzik deniliyordu. Sezen Cumhur Önal ve Fecri Ebcioğlu gibi birçok söz yazarı, yabancı bestelere Türkçe sözler yazıyorlardı. TRT “hafif müzik diye bir tanım getirmişti.
Erol Büyükburç, şüphesiz Türk Hafif Müziği'nin ilk sanatçısıydı. İlginç sahne kostümleriyle de akıllarda yer etti. Onu Ajda Pekkan izledi ve böylece bu müziği icra eden birçok sanatçı ortaya çıktı.
Arabesk müziğin gelişmesi için gereken destek , ne bir kurum ne de devlet tarafından sağlanmadı. Bunun tam aksine Arabesk müzik 1970’li ve 1980’li yıllarda devlet televizyonları tarafından yasaklandı. Tamamıyla sivil inisiyatifle,toplumsal destekle, önlenemez bir yükselişle Arabesk kendini kanıtladı.
Pop müziğin arabesk müziğe karşı başlattığı savaş asla sonuçlanmadı ,her savaş gibi toplumsal direnişe destek veren dev isimlerle karşıkarşıya kalan pop müzik, yenilgiyi kabul etmişcesine her zaman arabesk müzikle birlikte ilerledi. Bu ilerleme yıllar sonra da büyük ses sanatçıların ortaya çıkardığı çalışmalarla ,ortak çalışmalarla zamana ayak uydurdu ve birbirine karışmış pop-arabesk kültürünü doğurdu. Pop müzik ve arabesk müzik savaşları kendi içinde harmanlanarak kabul gördü ve 2000 'lere gelindiğinde pop-arabesk, rock-arabesk gibi alternatif birçok müzik türü doğdu.
Günümüzde pop&arabesk savaşları sona ermiş yeni müzik akımlarına karşı karşıya kalan pop müzik, aynı kaderi tekrar yaşıyor gibi.