Sanatsal Gerçekler'den herkese merhaba. Sizleri şaşırtacak sanatsal bilgilerle dolu programımızın bu haftaki bölümünde Modern Dans'a yer verdik.
Sadece müzik olsun önce, bomboş bir sahne düşünelim. Yavaş bir ritimde başlayan ve daha sonra giderek yükselen, hızlanan müzik. Sahne ışığı altında bir dansçı. Öyle bir dans hayal edin ki, müziğin her bir notası vücuduna yansıyor…Önce yüksekte parmak ucunda başlıyor sonra sırt üstü yere uzanabiliyor, sadece müziğin akışına kendini bırakıyor…
Siz de kuralcı danslar yerine daha özgür olacağınız bir dansı yapmak, ruhunuza kulak vermek, bedeninizi tanımak istiyorsanız modern dans tam size göre!
Modern dans 19.yüzyılın son evresinde Avrupa ve Amerika Birleşik Devletleri’nde ortaya çıkmış.
Modern dansın Amerika'daki tarihi aynı zamanda kadının toplumda kendini var etme tarihiyle de bu anlamda örtüşüyor.
Bu dansın öncülerinden biriyse Isadora Duncan.
ilk modern dans gösterileri ise Chicago ve New york'da yapılmış.
Modern dans ayakları yere basan bir tarz ve oldukça güçlü bir tekniğe sahip; bale gibi hafif, yumuşak, süzülen hareketleri içermez.
Balenin katı kurallarına karşı çıkan modern dansta, vücudun doğal hareketleri üzerine yoğunlaşılır.
Özellikle tiyatroyla bağdaştırılan modern dansın koreografileri, oyun sahnelerinde de kendini gösterir.
Modern dans öncüleri, Doğu'nun tinselliğini dansa sokarak kadın bedeninin sahnede dans yoluyla betimlenmesini, saygın bir yere oturtmuştur.
Kalıplaşmış tekniklere, kostümlere ve bale ayakkabılarına karşı gelen modern dansçılar, daha rahat ve serbest bir dans türünü benimserler.
Modern dansın öncüleri, genellikle kostümleri ön plana çıkararak, çıplak ayakla dans ederler.
Modern dansçılar dansı, genellikle iç dünyalarına yoğunlaşarak, duyguları ifade etmek için kullanırlar.
Dansçı anlatmak istediği konuya uygun bir müzik seçer ya da hiç müzik kullanmamayı tercih edebilir, daha sonra da seçtikleri duyguyu yansıtan bir elbise seçerler.