Katlettiğiniz, kamplara attığınız, namusları göz diktiğiniz Doğu Türkistanlıların ahı er yada geç sorulacak ! Bir Türk'ün bir damla yaşı yok edecek dağı taşı düşmanın başına arşı, gökyüzünü yıkacağız.
Çin'in, Sincan Uygur Özerk Bölgesi'ndeki Uygur Türklerini dini inançları ve kültürleri nedeniyle ''mesleki eğitim merkezleri' adı altında faaliyet gösteren tartışmalı kamplarda gözaltında tuttuğuna ve kapsamlı şekilde fişlediğine ilişkin yeni bir belge basına sızdırılmıştı.
Associated Press (AP) ajansı tarafından ele geçirilen belgede, Çinli yetkililerin kimlerin bu kamplara alınacağına nasıl karar verdiklerine ilişkin kapsamlı veri tabanının yer aldığı görüldü. 2017-2018 yıllarında gözaltına alınan 311 Uygur Türkü hakkındaki bilgilere yer verilen veri tabanında, bu kişilerin, 2 binden fazla akraba, komşu ve dostlarının isimleri, kimlik numaraları, namaz kılıp kılmadıkları ya da Kur'an okuyup okumadıkları dahil pek çok bilginin varlığı da dikkati çekti. Her bir veri, gözaltında tutulan kişinin adı, adresi, ulusal kimlik numarası, alıkonma tarih ve yerinin yanı sıra aileleri, dini ve geçmişte hangi semtte yaşadığı, gözaltına alınma sebebi, serbest bırakılıp bırakılmayacağına dair kararın yer aldığı ayrıntılı bir dosyayı da içeriyor.
Tarihi camiler yıkıldı
İngiliz The Guardian gazetesi ve açık kaynak araştırma sitesi Bellingcat, 2016-2018 yıllarında Sincan Uygur Özerk Bölgesi'nde aralarında yüzlerce yıllık camiler ve türbelerin de olduğu 33 dini mekanın tamamen veya kısmen yıkıldığını ileri sürdü.
Çin Devlet Konseyi Enformasyon Ofisi, temmuz ayında yayımladığı raporla, Sincan bölgesinde son beş yılda "azılı terörist" olarak tanımladığı bin 588 kişiyi "etkisiz hale" getirdiğini duyurdu.
Pekin yönetimi, "mesleki eğitim merkezi" olarak nitelediği kamplardaki insan hakları ihlalleri nedeniyle uluslararası toplumun yoğun eleştirilerine maruz kalırken, söz konusu merkezlerde tutulanlardan büyük çoğunluğunun evlerine döndüğünü ileri sürdü.
Bölge Valisi Şöhret Zakir, "toplama kampı" olarak da adlandırılan merkezlere yönelik, "Mesleki ve teknik eğitim alanlarının büyük çoğunluğu topluma geri döndü ve yüzde 90'ından fazlası iyi geliri olan, sevdiği işi buldu." açıklamasını yaptı.
Pekin yönetiminin "İslam'ı Çinleştirme" projesi
Ülkede devletin kontrolündeki Çin İslam Cemiyeti (ÇİC), ocak ayında "Çin İslamı" kavramını öne sürerek ülkenin Müslüman toplumuna "sosyalist değerler” eğitimi vereceğini duyurdu.
ÇİC'nin 5 Yıllık Çalışma Planı 2018-2022 adlı seminerinde, Müslüman toplumuna "Çin Komünist Partisinin (ÇKP) İslam üzerine çalışmalarını sıkı şekilde uygulamaları, İslam'ın Çinleşmesine sadık kalmaları, Çin İslamı ve Çin tipi sosyalizmi teşvik etmeleri" çağrısı yapıldı.
"Çin tipi dini ideolojik sistem"
Ülkede "İslam'ın Çinleşmesi" planının ardından ülkedeki farklı din ve inanç gruplarının temsilcilerine "Çin tipi dini ideolojik sistem" oluşturmak için dini metinlerin yorumlanması talimatının verildiği ortaya çıktı.
Dini klasikler ve metinlerin, ÇKP'nin kendi görüşleri ve "çağın şartlarına uygun" olmasının istendiği Çin Halk Siyasi Danışma Konferansı Başkanı Vang Yang başkanlığında bir toplantı yapıldı.
Toplantıda katılımcıların, dini klasiklerin, "zamanın gerekliliklerine" uymayan kısımlarının ihtiyaç halinde "yeniden çevrilmesi, yorumlanması veya o kısımlara dipnot eklenmesi gerektiğini" vurguladığı belirtildi.
Çavuşoğlu''Çin'in bu yöndeki ısrarını doğru bulmuyoruz''
Çavuşoğlu: ''Çin'den bize Uygur Türkleri'nin etnik olarak Türk olmadıkları bilgisi paylaşıldı. Uygur Türklerinin terörist değil. Uygur Türkleri elbette Türk'tür. Biz onlara zorla Türkçe öğretmedik. Uygurlar Bizden daha iyi Türkçe konuşuyorlar. Çin'in bu yöndeki ısrarını doğu bulmuyoruz'' dedi.