Bilgisayar geliştiricileri tarafından internetin geleceğinin bulut bilişimden geçtiği iddia edilmektedir. Buna göre gelecekte, bilgisayar hard disklerinin yerine çevrim içi bulutların kullanılacağı ön görüsü hakimdir.
Bu bilişim aygıtlarında herhangi bir altyapı hazırlamadan, tamamen çevrim içi ağ vasıtasıyla tüm uygulamaların çalışabileceği anlamına gelmektedir.
Bu sektörün gelişmesiyle, özellikle bilişim teknolojisi tüketen toplumlarda birçok bilgi dağıtımı sağlayan firmanın önemli bir konuma geleceği, hatta sektördeki rekabetin hukuksal sorunlara neden olabileceği tartışılmaktadır. Çünkü tüm bilgi-işlem uygulamalarının çevrim içi altyapıya kaydırılmasına giden yol, kişisel bilgilere istenilmeyen erişimleri doğurabilme tehlikesini taşımaktadır.
Bulut bilişim bu yönüyle bir ürün değil, hizmettir
Temel kaynaktaki yazılım ve bilgilerin paylaşımı sağlanarak, mevcut bilişim hizmetinin, bilgisayarlar ve diğer aktif dağıtım cihazları vasıtasıyla internet ağı üzerinden kullanılmasıdır.
Bulut sözcüğü dosyaların sağlandığı konumu işaret etmektedir. Klasik bir algı olarak işlemleme ve saklama konumlarının aynı aygıtta bulunması durumu klişeleşmiştir. Ancak saklama boyutu bulutlara yani saklama ve altyapı hizmeti barındıran hizmetlere doğru kaymaktadır. Bu gidişin ilk öncü uygulamaları, internet sağlayıcıları tarafından, yedekleme amacıyla sunulan bulutlardır.
Örneğin, Türkiye'de hizmet veren bir internet sağlayıcısı olan TTNET, TTNET Bulutu adlı hizmetle Türkiye piyasasına girmiştir.
Google ise, Google Drive gibi çevrim içi bilgi işleme özelliği sunan uygulamalar geliştirmiştir.
Ayrıca Microsoft ve Intel gibi büyük teknoloji firmaları da bu teknolojiyi bilişim tüketicisine sunmuştur.
Bilgisayar geliştiricileri tarafından internetin geleceğinin bulut bilişimden geçtiği iddia edilmektedir. Buna göre gelecekte, bilgisayar hard disklerinin yerine çevrim içi bulutların kullanılacağı ön görüsü hakimdir.
Bu bilişim aygıtlarında herhangi bir altyapı hazırlamadan, tamamen çevrim içi ağ vasıtasıyla tüm uygulamaların çalışabileceği anlamına gelmektedir.
Bu sektörün gelişmesiyle, özellikle bilişim teknolojisi tüketen toplumlarda birçok bilgi dağıtımı sağlayan firmanın önemli bir konuma geleceği, hatta sektördeki rekabetin hukuksal sorunlara neden olabileceği tartışılmaktadır. Çünkü tüm bilgi-işlem uygulamalarının çevrim içi altyapıya kaydırılmasına giden yol, kişisel bilgilere istenilmeyen erişimleri doğurabilme tehlikesini taşımaktadır.
Bulut Bilişimin firmalara getirileri nedir?
En somut getiriyi hizmetlerin pazara sunum hızındaki artışta görmekteyiz. Özellikle sanallaştırma, otomasyon ve standardizasyon teknolojileri aracılığıyla uygulamaların ve hizmetlerin çok daha etkin ve verimli bir şekilde hayata geçirilmesi mümkün hale geliyor.
Örneğin, iki üç hafta süren bir uygulama altyapısının oluşturulması, artık saatler içerisinde hazır olabiliyor ki bu da ciddi bir kazanım demek.
Somut avantajlardan biri de maliyetlerin optimize edilmesi. Farklı hizmet sunum seçenekleri, özellikle operasyonel işlerde ciddi bir maliyet avantajını da beraberinde getiriyor.
Bir başka önemli nokta, kullanıcıların bilişim teknolojilerinden çok temel iş hedeflerine yönelmesi.
Bulut altyapıları, platformları ve yazılımları ile kullanıcıların operasyonel işlerden çok kendi asıl işlerinde katma değer yaratacak yenilikçi alanlara yoğunlaşmaları sağlanıyor. Bu da büyümeyi, operasyonel risklerin azaltılmasını ve şirketlerin hizmetlerini pazara sunum hızlarını olumlu yönde etkiliyor.
Entegre bulut yaklaşımı
Entegre bulut yaklaşımı, işletmelerin çalışma şekillerini değiştirmek için yapay zeka ve bulut teknolojisini kullanmalarına imkan sağlayacak
Yapay zeka (AI) ve robot teknolojisi artık uzak bir gelecek değil ve hızla hayatımızın bir gerçekliği halini alıyor. Bu yeni teknolojiler, zaten kullanılmakta oldukları imalat sektörünün de dışında birçok farklı sektöre çeşitli avantajlar sunacaktır.
Geleceği düşünen şirketler yapay zeka ve robot teknolojisini hayata geçirerek yeni teknolojik devrimini benimsemektedirler.
Sohbet robotlarını ele alalım
İşletmeler, bilgisayarların müşterilerin sorularını anlaması ve yanıt verebilmesi için gittikçe daha fazla oranda yapay zeka kullanmaktadırlar.
Aynı zamanda finans kuruluşları da artan veri hacimleriyle başa çıkabilmek için otomasyon kullanmaktadır.
Andrew Sordam, Başkan Yardımcısı, Oracle EMEA Bölgesi
"Bu yeni teknolojilere adaptasyon süreci devam da edecek. Yakın zaman da hazırlanan Bulut Bilişim ve Endüstriye Giden Yol adlı raporumuzda da tespit edildiği üzere işletmelerin %60’ı mevcut yapay zeka teknolojisini hayata geçirmiş durumda veya geçirmeyi planlıyor.
Hızla gelişen dijital çağda ön sıralarda kalabilmek için işletmelerin doğru teknolojiye sahip olması çok önemlidir. Teknolojinin hızla değişen temposuna ayak uydurabilmek içinse işletmelerin doğru yapılara sahip olmaları da gerekecektir. Entegre bir bulut hizmeti işletmelere sadece güçlü bir temel sağlamakla kalmayacak, aynı zamanda müşterilerine yenilikçi hizmetler sunmalarına ve rakiplerinden daha da hızlı büyümelerine imkan da tanıyacaktır.
Araştırmamıza katılanların %63’ünün entegre bir bulut modelinin gelecekteki başarıları için önemli olacağını söylediğini göz önünde bulundurursak birçok şirketin entegre bulut modelinin öneminin farkına varmaya başladığını da görebiliriz.
Entegre bir Bulut Platformu ve Bilişim Hizmetleri ile işletmeler uygulamalarını eskisinden çok daha hızlı bir şekilde geliştirip test ederek yenilik yarışında öne çıkabilmektedirler. Başarılı ürünlerin de pazara hızlıca sürülebilmesi, işletmelerin sürekli değişen müşteri taleplerine ayak uydurabilmelerini sağlamaktadır.
Yeni uygulamaları hızlıca test ederek işletmeler maliyetlerini azaltabilmekte ve yatırımları ve kaynaklarını da başarılı yeni uygulamalara odaklayabilmektedir.
İşletmeler ancak Bulut Platformlarını ve Bilişim Hizmetlerini entegre ederek bulutun tüm avantajlarından faydalanabilir ve müşterileri için en yeni hizmetleri test edebilir. Fakat entegre bulutun gücünü küçümseyenler ise eski sistemlerinin yükü altında geride kalma riskiyle karşı karşıyadırlar.
Çalışmamızda da görüldüğü üzere katılımcıların %60’ı katı BT altyapılarının yenilikçilik yetkinliklerini engelledikleri kanaatinde. Ancak şirketlerin bulut teknolojisini benimsemenin yanısıra yenilikçiliğe yönelik bakışlarını da ele almaları gerekir."
2020 yılına kadar 5,1 milyon iş robotlar tarafından yapılacak
2020 yılına kadar 5,1 milyon işin robotlar tarafından yapılacağına yönelik raporları düşündüğümüzde otomasyon ve yeni teknolojileri benimseyen işletmeler, kaynaklarını en yenilikçi fikirlerin geliştirilmesine yoğunlaştıracak şekilde boşa çıkartabilecek ve bu sayede ArGe, satış ve pazarlama alanlarına daha fazla insan sermayesi ve yatırım yönlendirip müşteri deneyimlerini daha da geliştirebilecektir.
Her ne kadar bazı işletmeler bulutun faydalarını görmeye çoktan başlamış olsalar da önümüzde ki yıllarda iş dünyası bu konuya daha fazla önem verecek gibi görünüyor. Yenilikçilik yarışı devam ederken rekabette önde olmak isteyen şirketler de işlerini Bulut endüstrisine adapte etmek zorunda kalacaklar.