HÜDA PAR Genel Başkanı Zekeriya Yapıcıoğlu, Yeniden Refah Partisi'nin Konya'da düzenlediği Özgür Filistin Mitingi’nde gerçekleştirdiği konuşmasında hükümete ve İslam dünyasına seslenerek önemli çağrılarda bulundu.
Yeniden Refah Partisi'nin Konya'da organize ettiği Özgür Filistin Mitingi’ne katılan HÜDA PAR Genel Başkanı Zekeriya Yapıcıoğlu, burada yaptığı konuşmada “Siyonist çetelere ‘durun’ demek beyhudedir. Kınamak onları durdurmadı, barış çağrıları da onlara kâr etmeyecektir” dedi.
Aksa Tufanı operasyonunun Siyonist rejimin 1948 yılından beridir yapmış olduğu sistematik zulüm ve katliamların sonucu olduğunu söyleyen Yapıcıoğlu, “Malumlarınız olduğu üzere 8 gündür Filistin'de çok büyük acılar yaşanıyor. 1917'de İngilizlerin işgalinden hemen sonra siyonist teröristler oradaki kardeşlerimize türlü türlü acıları yaşattılar. 1947'deki Birleşmiş Milletler kararından sonra 1948 yılında siyonist terör şebekesi kendisini devlet olarak ilan ettiğinden bu yana da sistematik zulümler katliamlar ardı ardına yaşanıyor. Sekiz gün önce yine bir cumartesi günü sabahı ‘artık yeter!’ dedi, oradaki kardeşlerimiz. Her gün çiğnen kutsallarına, Mescid-i Aksa'ya hürmetsizliğe itiraz ettiler. Artık sadece bizim kanımız akmayacak dediler. Yapılan hazırlıklardan sonra Aksa Tufanı Operasyonu başladı. Siyonist’in canı yanınca hani o yenilmez ordu dedikleri siyonist terör şebekesinin üniformalı katilleri birkaç saat içerisinde zelil oldular.” dedi.
“Bugün zalime karşı mazlumun yanında olduğumuzu göstermek için bu meydanda toplandık”
Zalimin karşısında mazlumun yanında olduklarını belirten Yapıcıoğlu, “75 yıldır Filistin işgal altında; 17 yıldır Gazze abluka altında. Dünyanın 138 Ülkesi Filistin’i devlet olarak tanıyor, ama Siyonist zorbalar oraya kendilerinden izin almadan kimsenin bir toplu iğne satmasına bile izin vermiyor ve bütün dünya bunu seyrediyor. İşte bu zulmü dünyaya duyurmak için bir harekat başladı. Hemen akabinde Amerika, uçak gemilerini gönderdi. Yetmedi İngilizler seferber oldular. ‘Bizler israilin yanındayız, onun kendisini savunma hakkını tanıyoruz’ dediler. Sanki siyonist terör şebekesi orada sakin sakin oturuyor, kimseye sataşmıyor, hiçbir cürüm işlemiyormuş gibi ve sanki Filistinli kardeşlerimiz saldırganmış gibi bir dil tutturdular. Onlar kendilerine yakışanı yapıyorlar, kendileri de zaten zalimlerdirler ve zalimin yanında saf tuttular. Biz de bugün zalime karşı mazlumun yanında olduğumuzu göstermek için bu meydana toplandık. Rabbim ecrinizi kabul eylesin.” ifadelerini kullandı.
“Düne kadar siyonist çetelerin soykırımını seyredenler bugün o soykırıma destek vermeye başladılar”
Savaş ve insanlık suçu işleyen siyonist rejimin saldırıları karşısında tarafsız olunamayacağını ifade eden Yapıcıoğlu, “Evet, biz tarafsız değiliz, biz tarafsız kalamayız. Birileri izzeti sanki silah gücündeymiş gibi varsayıp yarım ağızla yapılan bu vahşetleri kınayadursun. 75 yıldır kınamalar azgın katilleri durduramadı. Bundan sonra da durduramayacak. Batı ikiyüzlülüğünü gösteriyor. Bizim kuzeyimizde de bir savaş var. Rusya ile Ukrayna arasında bir savaş var. Batı sıra halinde Ukrayna’nın arkasında dizildi. Putin hakkında yakalama kararı çıkardılar. Neymiş, savaş suçları işliyormuş. Neymiş, yasaklı silahlar kullanıyormuş. Daha dün Gazze'de bir hastane, üstelik çocuk hastanesine siyonist katiller fosfor bombalarıyla saldırmadılar mı?! Fosfor bombaları yasaklanmış silahlar değil mi?! Hastaneleri bombalamak savaş suçu değil mi? Doktorları öldürmüyorlar mı?! Gazetecilere saldırmıyorlar mı?! Gazze’nin elektriğini, suyunu, gıdasını kesmediler mi?! Bu, insanlığa karşı bir suçtur, soykırımdır. Yaşanan soykırımdır ve iki yüzlü batı seyretmekle de kalmıyor. Düne kadar seyrediyordu, şimdi ardı ardına katillere destek açıklamaları yapıyorlar. Evet, onlar bunu yapıyorlar. Bu evrensel suçu işleyen Siyonistlere arka çıkıyorlar ve suç ortaklığı yapıyorlar. İnsanlığa karşı işlenen bir suçu teşvik etmek de, o suçluya yardım etmek de suçtur ve inşallah bir gün gelecek bütün bu suçlular hesap verecektir.” dedi.
“Haçlı-siyonist ittifakı bir araya gelmiş, bizleri de parçalayıp uzaklaştırmaya çalışıyorlar”
Siyonistlerin ittifaklarını genişletip İslam dünyasını parçaladıklarını söyleyen Yapıcıoğlu, “Bütün zalimler yakında nasıl bir devriliş ile devrildiklerini göreceklerdir, Allah'ın izniyle. Birileri de iki taraftan bahsediyorlar. İki taraf. Biz bu hikâyeyi, bu tuzağı çok gördük. 1948'de savaş başladığında buna Arap-İsrail savaşı dediler, değil mi?! Sonra yavaş yavaş Araplara dediler ki, ‘Siz geri çekilin, bu Filistin-İsrail savaşıdır!’ Arap dünyasına dediler ki, ‘Sizi ilgilendirmez, siz Siyonist rejimle ilişkilerinizi geliştirin!’ Arkasından şimdi bir dil daha kullanıyorlar. Ne diyorlar? Hamas-İsrail savaşı! Gittikçe küçültüyorlar. Halkayı yavaş yavaş daraltıyorlar, ama öte taraftan da kendi birliklerini, koalisyonlarını genişletiyorlar. Siyonistler yetmiyordu, daha dün Papa bir açıklama yaptı. O da İsrail'in kendisini savunma hakkını(!) tanıyormuş. Haçlı-siyonist ittifakı bir araya gelmiş, ama bizleri parça parça edip birbirimizden uzaklaştırmaya çalışıyorlar.” şeklinde konuştu.
“Siyonist çetelere ‘durun’ demek beyhudedir; kınamak onları durdurmadı. Barış çağrıları da onlara kâr etmeyecektir!”
Her iki tarafa da itidal çağrısında bulunanlara sert tepki gösteren Yapıcıoğlu şu ifadeleri kullandı:
“Birileri de iki tarafa birden itidal çağrısı yapıyor. Ne demek itidal? Yani siz 75 yıldır zulüm altında olan, 17 yıldır muhasara altında olan, en insani ihtiyaçları bile kendisine verilmeyen Gazzeli kardeşlerimize, Filistinli kardeşlerimize neyi tavsiye ediyorsunuz?! ‘Bekleyin, şimdiye kadar Siyonistler sizden üçer beşer öldürüyordu, bunu sineye çekin, sesinizi çıkarmayın. Siz sesinizi çıkartırsanız yüzer yüzer, biner biner öldürecekler. O yüzden oturun oturduğunuz yerde, kurbanlık koyunlar gibi kesilmeyi bekleyin mi diyorlar?! Ne diyorlar?! Ne diyorsunuz beyler?! Allah aşkına siz katile ‘katil’ diyemiyor musunuz?! Siz zalime ‘zalim’ diyemiyor musunuz?! Evet, iki taraf var. Bir tarafta siyonist katil çetesi, öbür tarafta mazlum ve mağdur Filistinli kardeşlerimiz. Bir tarafta işgalciler, kana susamışlar, öbür tarafta kendi topraklarını, evlatlarını, kadınlarını savunmaya çalışan mücahitler. Bir tarafta uluslararası bütün hukuk kurallarını çiğneyen, bütün mukaddesatı çiğneyen, camilere, mescitlere, Mescid-i Aksa'ya hürmetsizlik eden barbarlar; öbür tarafta meşru müdafaa sınırları içerisinde kalan insanlar. Bu ikisini aynı kefeye koymak vicdansızlıktır, adaletsizliktir. İnsanlıktan nasibini almayan insanlara, insanlıktan nasibini almamış siyonist çetelere ‘durun’ demek beyhudedir. Kınamak onları durdurmadı, barış çağrıları da onlara kâr etmeyecektir. 75 yıldır adım adım ilerliyorlar işgali genişletiyorlar. Bundan sonra da her fırsatta genişletmeye devam edeceklerdir. Evet, hepimiz barış istiyoruz, ama herkes şunu bilsin ki siyonist bir tek şartla barışa yanaşır. Nedir o? Ya savaşma kapasitesini bütünüyle yitirecek ya da kendisiyle savaşmayı göze alamadığı birileri karşısına dikilecek. Bunun haricinde siyonistin barışa yanaşması mümkün değildir. Arz-ı Mev'ud dedikleri topraklarda adım adım ilerlemek için her gün biraz daha güç biriktirecekler ve her gün kan dökmeye devam edecekler.”
Basın ve siyasilerin siyonist rejim ve Filistinliler ile ilgili kullandıkları dile dikkati çeken Yapıcıoğlu, “Özellikle Memleketimizde basının ve siyasetin diline dikkat kesilin lütfen. Bakınız bu Filistini devlet olarak tanıyan 138 ülkeden bahsettik değil mi?! Türkiye de Filistin’i devlet olarak tanıyor. Ama Filistin'de Siyonistler, işgalciler savaş halinde oldukları kardeşlerimizden herhangi birisini esir aldıklarında, ‘Bir Filistinli tutuklandı’ diyorlar. Filistinli Mücahitler bir siyonisti esir aldığında da ‘Rehin alındı’ diyorlar. Aslında zihinlerinde şu var: Onlar meşru devlet olarak siyonistleri kabul ediyorlar, ama Filistinlileri her ne kadar resmen devlet olarak tanısak da onlara; illegal bir örgüt, gayrimeşru bir hareket ve daha açıkçası terörist muamelesi yapıyorlar.” diye konuştu.
‘Kürecik kapatılsın, yürekli savcılar siyonistleri soruştursun'
Hükümete seslenerek Kürecik’in kapatılmasını isteyen Yapıcıoğlu ayrıca savcıların evrensel bir suç olan Siyonistlerin işledikleri soykırım suçları için de Adalet bakanına seslenerek, yürekli savcıların siyonistelerin işlediği suçları soruşturmalarına izin vermeleri çağrısında bulundu.
Yapıcıoğlu, “Siyonist laftan ve güzellikten anlamaz. İki özellikleri vardır: Bir, dünyanın en korkak milletidirler. İki, dünya malına en düşkün millet yine onlardır. Menfaatleri tehlikeye girdiğinde geri adım atarlar ya da korktuklarında, sinerler. Biz de buradan bütün İslam ülkelerine bir çağrıda bulunuyoruz, başta kendi hükümetimize; Kürecik’teki radar üssü siyonizmi korumak için Amerika tarafından yapılmıştır. Kürecik kapatılsın. Bir çağrımız da Adalet Bakanımıza: Biraz önce söyledik, yasaklı silahlardan fosfor bombalarını kullanıyorlar. Sivilleri hedef alarak öldürüyorlar. Güvenli koridor dedikleri, insanları yola çıkarıp orayı terk edin dedikleri koridorları bombalayıp dün 70 kardeşimizi şehit ettiler. Hastaneleri vuruyorlar. Gazze'yi dümdüz edeceklerini, hiç kimseyi bırakmayacaklarını söylüyorlar. Evet, bu bir soykırımdır. Soykırım evrensel bir suçtur. Dünyanın herhangi bir yerinde böyle bir suç işlendiğinde Türkiye’deki savcıların bu suçu soruşturma yetkileri vardır. Ama bir şarta bağlıdır. Uluslararası ilişkiler zedelenmesin diye kanunlar onu Adalet Bakanı’nın talebine ve iznine bağlamıştır. Buradan çağrı yapıyoruz: İnsanlığa karşı işlenen bu suçlara seyirci kalmayın. Yürekli savcılarımız çoktur. İzin verin bu suçları soruştursunlar, insanlığa karşı suç işleyenleri bütün insanlık namına biz yargılayalım.” dedi.
“Kardeşlerinizin her gün öldürülmesine seyirci kalmayın. Allah bunun hesabını sorar”
İslam ülkelerine de çağrıda bulunan Yapıcıoğlu, “Bütün İslam ülkelerine çağırımızdır: İlişkilerinizi kesin. Siyonistlerin pervasızlaşmasında sizin attığınız ‘normalleşme’ dediğiniz Siyonist rejimle ilişki kurmanın tesiri çoktur. Durdurun bu adımlarınızı. Hiçbir şey yapamıyorsanız en azından ‘diplomatik ilişkilerimizi yeniden gözden geçireceğiz’ deyin. Allah aşkına kardeşlerimizin her gün öldürülmesine seyirci kalmayın. Allah bunun hesabını sorar ve hiçbiriniz bunun hesabını veremezsiniz. Bütün Arap ülkeleri, Allah size bir nimet bahşetti; dünya petrollerinin neredeyse yüzde 70'inin üzerinde siz oturuyorsunuz. Gaz kaynaklarının önemli bir kısmı yine sizde. Dünya sizin petrolünüze ve gazınıza muhtaç. Ve o batı dünyası sizden aldığı petrol ve gazla sanayisini işletiyor, şehirlerini aydınlatıyor, ısınıyor. Ama sizin kardeşlerinize bomba yağdıranlara ‘bombanız eksildiğinde sakın onları atmaktan geri durmayın, biz size yenisini göndeririz’ diyorlar. Allah aşkına, hiçbir şey yapamıyorsanız şu petrol vanalarını biraz kısamıyor musunuz?! Çıkın mertçe, yiğitçe, ‘Bizim kardeşlerimizi katledenlere ve onların suç ortaklarına biz petrol de gaz da satmıyoruz.’ deyin.” ifadelerini kullandı.
“Biz bir olursak, zulmün karargâhı dağılacak. Biz ayağa kalkarsak, zalimler diz çökecek”
Son olarak zaferin yakın olduğunu belirten Yapıcıoğlu, “Kardeşlerim, son olarak şunu söyleyeyim: Siyonistlerin bu azgınlıkları emin olun çok güçlü olduklarından değil. O ‘yenilmez’ ordunun nasıl bir şok yaşadığını hepiniz gördünüz. Onların gücü, bizim dağınıklığımızdan kaynaklanıyor. Onların gücü, bizim birbirimize sırt çevirmemizdendir. Biz bir olursak zulmün karargâhı dağılacak. Biz ayağa kalkarsak zalimler diz çökecek. İnşallah o günler yakındır. Biz inanıyoruz ki izzet, şeref tamamıyla Allah’ındır, Resulü'nündür ve inananlarındır, ama münafıklar bunu bilmezler. Zafer inananlarındır ve inşallah zafer yakındır. İnşallah Allah'ın nusreti yakındır.” dedi.