HÜDA PAR: 'Siyasetin nezih bir üsluba ihtiyacı var'

“Milletten aldıkları vekâletle meşru rekabet dairesinde siyaset yapmaları gereken bazı siyasetçilerin tutum ve davranışları maalesef topluma kötü örneklik teşkil etmektedir.” diyen Emiroğlu,  ahlak sınırlarını zorlayan söylemlerin ve şiddete varan hareketlerin siyaset kurumuna yakışmadığını, nefret ve düşmanlık üzerine bina edilen siyasi anlayışların bu memlekete hiçbir faydası olmadığını ifade etti. Emiroğlu ayrıca “Memleketin sorunlarını çözüme kavuşturmak için siyasetin daha olgun ve nezih bir üsluba ihtiyacı vardır. Siyasetçilerin gayri ahlaki ve hukuka aykırı davranışlar sergilemesi kabul edilemez.” vurgusu yaptı. Halkın siyasetçiler arasında yaşanan lüzumsuz ve şiddete varan tartışmalardan bıkıp usandığını, siyaset kurumunun halkın problemlerini çözmek için var olduğunu, mevcut sorunların çözümüne katkısı olmayan bilakis ayrışmayı ve kutuplaşmayı derinleştiren her türlü söylem ve davranıştan bir an önce vazgeçilmesi gerektiğini söyledi.

“İslami değerlere yönelik saldırılara ağır yaptırımlar uygulanmalı”
Bazı vakıf ve cemaatler üzerinden dini değerlere yönelik başlatılan saldırıların genişleyerek devam etmekte olduğunu söyleyen HÜDA PAR sözcüsü Yunus Emiroğlu, “Türkiye’de her seferinde başka bir bahane ile vakıflar ve cemaatler değersizleştirilmekte ve linç kampanyalarına tabi tutulmaktadır. Evlilik müessesesinin, aile kurumunun, medreselerin, camilerin, cemaatlerin, vakıfların ve tarikatların her vesile ile hedefe konulması, bilinçli stratejik bir aklın ürünüdür.” dedi. Basın ve ifade özgürlüğünün aile mahremiyetine, inanca ve genel ahlaka saldırabilme hakkı veriyormuş gibi algılanmasının Türkiye’ye has bir durum olduğunu, toplumun dini, kültürel ve geleneksel hassasiyetlerinin siyasi hesaplaşmalara alet edilmesinin asla kabul edilebilecek bir durum olmadığını belirten Emiroğlu “Genel ahlaka, İslami değerlere yönelik yapılan bu saldırılara ağır cezai yaptırımlar uygulanmalı, var olan yasal ve anayasal boşluklar derhal kapatılmalıdır.” dedi.
 
“Sözleşmeli personel, kadro kapsamına alınmalıdır.“
HÜDA PAR sözcüsü Yunus Emiroğlu, PTT’de yaklaşık 12 bin TRT’de ise 4 bin sözleşmeli personel bulunduğuna, bu kurumların bünyesinde çalışanların farklı özlük haklarına ve farklı maaş uygulamasına tabi tutulduklarına işaret ederek “Eşit işe eşit ücret ilkesi gereğince çalışanlar arasındaki ücret farklılıkları giderilmelidir. Tüm çalışanlara iş güvencesi sağlanmalı, iş ve çalışma barışı tesis edilmelidir. Bu kapsamda PTT’de İdari Hizmet sözleşmeli personel ve TRT’de Özel Hukuk Hükümlerine tabii sözleşmeli personel kadro kapsamına alınmalıdır.“ dedi. Emiroğlu ayrıca tekniker ve teknisyen unvanları ile çalışan, personelin de geçiş sürecinde göz ardı edilen teknik unvanlarının kendilerine iade edilmesi gerektiğini söyledi.
 
“Mescid-i Aksa’ya yönelik işgal girişimleri önlenmeli”
HÜDA PAR’ın gündeminde siyonistlerin Mescid-i Aksa’yı işgal girişimleri de vardı. Parti Sözcüsü Yunus Emiroğlu, HAMAS’ın, siyonist elebaşlarının Mescid-i Aksa'ya yönelik yürüttüğü planların ve politikaların Filistin topraklarında ve ötesinde yeni çatışmalara zemin hazırlayacağı yönündeki uyarısını hatırlatarak “Başta Türkiye olmak üzere bütün İslam ülkeleri, Mescid-i Aksa’nın karşı karşıya olduğu tehlikeyi görmeli, Filistin halkı ile yardımlaşma ve dayanışma içerisinde olmalıdır.” çağrısında bulundu.
 
“Afrika’da kıtlık tehlikesine karşı önlem alınmalı”
HÜDA PAR sözcüsü Yunus Emiroğlu, Birleşmiş Milletler tarafından açıklamaya göre, Nijerya’da 2023’te yaklaşık 25,3 milyon kişinin gıda kriziyle karşı karşıya kalacağına işaret ederek yıllarca Batılı ülkelerce doğal kaynakları sömürülen ve çeşitli örgütler aracılığıyla kalkınması engellenen Afrika ülkelerindeki kıtlık tehlikesinin giderek arttığını, Batılı ülkelerin sömürge ve hâkimiyet yarışına karşın Müslüman ülkelerin ne yazık ki Afrika ülkelerine gerekli desteği sağlamadıklarını söyledi. HÜDA PAR sözcüsü, açıklamasının devamında “Şirketler ve silahlı örgütler aracılığıyla bölgenin kaynaklarını sömüren batılı devletlere karşı ülke yönetimleriyle iş birliği yapılmalıdır. Bunun yanı sıra eğitim ve sağlık alanında katkı sunulmalı ve Afrika’da doğal kaynakların işlenmesi ve ekonomiye kazandırılması için iş birliği yapılmalıdır.” dedi.