Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Topkapı'da Adnan Menderes'in anıt mezarını ziyaret etti.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, burada yaptığı konuşmada şunları kaydetti;
Bugün cumhuriyet tarihimizin en kara günlerinden birinin yıldönümü vesilesiyle bir aradayız. Bundan 63 yıl önce bir 27 Mayıs günü Türkiye çok partili siyasi hayata geçtikten sonraki ilk askeri darbesine maruz kaldı. Türk Silahlı Kuvvetleri içindeki bir grubun gerçekleştirdiği bu darbe demokrasi ve kalkınma hamlemizi engellemekle kalmamış, yüreklerimizde derin yaralar açmıştır.
Demokrat Parti'nin Genel Başkanı ve Başbakan olarak ülkemize verdiği hizmetlerle milletimizin gönlünde özel bir yeri olan Menderes, darbe yönetimi tarafından kurulan uyduruk mahkemenin kararı ile idam edildi. Menderes ve arkadaşlarının yargılandığı Yassı Ada uzun yıllar boyunca vatandaşlarımızın dilinde Yassı Ada olarak telaffuz edilmiştir. Biz burayı aldık, şehitlerimizin anısını ilelebet yaşatacak şekilde Demokrasi ve Özgürlükler Adası haline getirdik.
"Menderes bu milletin adamıydı"
Bugün de idamlarına giden sürecin başlangıcı olan darbenin yıl dönümünde rahmetli Menderes ve arkadaşlarını hayırla yad etmek üzere burada anıt mezardayız. Dünya durdukça Menderes hayırla, fatiha ile, dua ile yad edilecektir. Menderes'i devirenler, yargılayanlar, idam edenler ve tüm bu süreci doğrudan dolaylı destekleyenler ise milletimiz tarafından hep nefretle anılmıştır, öyle de anılmaya devam edecektir. Menderes bu milletin adamıydı. Başkalarının adamı olanlar ise ne Menderes'i ne de onun gibi ülkenin demokrasi ve kalkınma atılımlarının altında imzası bulunanları asla hazetmediler. Sadece bununla kalmayıp her fırsatta onlarla milletin arasını açmak, onu da başaramazlarsa vücutlarını ortadan kaldırmak için uğraştılar, didindiler.
"Milletimiz demokrasisinin kıymetini çok iyi bilmektedir"
Hemen yakındaki bir diğer anıt mezerda ebedi istirahatgahında olan rahmetli Özal'da benzer saldırılara maruz kalmış, benzer sıkıntılar yaşamıştı. Bizim de belediye başkanlığından itibaren başbakanlık ve cumhurbaşkanlığı dönemlerimiz aynı mücadelelerle geçti. Ama hamdolsun ülkemiz ile ilgili karanlık hevesler hiçbir zaman tüm manası ile başarıya ulaşamadı. Türk demokrasisi bir 27 Mayıs'ta aldığı yara ile sendelemiştir. Şimdi 63 yıl sonra yine bir 27 Mayıs'ta yarın gideceğimiz sandık başında darbeler, cuntalar, muhtıralar döneminin bittiğinin müjdesini cümle aleme duyurmak için sabırsızlanıyoruz. Milletimiz gerisinde pek çok mücadelenin, acının, fedakarlığın bulunduğu demokrasisinin kıymetini çok iyi bilmektedir. Seçimlerdeki katılım oranları milletimizin demokrasi yoluyla istiklaline ve istikbaline sahip çıkışının ifadesidir. Türkiye seçimleri dünyada örneği olmayan katılım seviyesi yanında şeffaf ve adil bir şekilde gerçekleştirmesi ile de farkını ortaya koymuştur.