14 Mayıs’ta gerçekleştirilen Cumhurbaşkanı ve Milletvekili seçimi sonuçlarına dair değerlendirmede bulunan Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Diyarbakır İl Başkanı Abdullah Atik “Uzun yıllardır elde edemediğimiz milletvekilliği başarısını, bu seçimlerde elde ettik.
Diyarbakır halkı CHP’yi bağrına bastı. Cumhurbaşkanımız Kemal Kılıçdaroğlu’na da en yüksek desteği veren illerden oldu. Bu halka sonsuz teşekkürü bir borç biliyoruz” dedi.
Atik, ilk turda başardıklarını kaydederek, ikinci turda mutlaka başaracaklarını, yılgınlığa yer vermeden herkesi sandıklara gitmeye çağırdı.
CHP, 14 Mayıs seçimlerinde Diyarbakır’dan 21 yıl sonda ilk kez Milletvekili çıkardı. İnsan hakları savunucusu Av. Dr. Mustafa Sezgin Tanrıkulu, seçimlerde milletvekili olarak CHP’den seçildi. Cumhurbaşkanı seçiminde ise Diyarbakır, CHP Lideri Kemal Kılıçdaroğlu’nun, resmi olmayan sonuçlara göre kent genelinde yüzde 71,96’lık oranla, Türkiye’de en çok destek aldığı illerde ilk sıralarda yer buldu.
CHP Diyarbakır İl Başkanı Abdullah Atik, seçim sonuçlarını değerlendirdi. Kentten CHP’li milletvekili çıkarılmasının ve yaklaşık yüzde 72’lik Cumhurbaşkanlığı desteğinin sıradan bir gelişme olmadığına dikkat çeken Atik, şöyle dedi:
“Bu CHP İl Örgütü olarak uzun yıllardır ilimizde görmeyi arzu ettiğimiz bir sonuçtu. Bu başarıda birkaç etken olduğunu düşünüyoruz. Bunun ilki hiç şüphesiz CHP’de yaşanan değişim ve söylemdir. Uzun yıllardır bölgeyi kuşatan bir söylemi olmayan CHP, doğal olarak seçmenden ve tabandan uzaklaşıyordu. Bunun karşılığında da sandıkta giderek eriyordu. Ancak Sayın Kemal Kılıçdaroğlu’nun ‘Cumhuriyeti ikinci yüzyılda demokrasi ile taçlandırma’ iddiası, geçmiş dönemlerde yaşananlarla ilgili ‘helalleşme’ şeffaflığı, toplumsal barışı dinamitleyen iktidarın faşist söylemi karşısında ‘birleşme ve barışma’ cesareti, bu sonucun alınmasında en büyük etken oldu”
Partinin birinci sıra adayı Tanrıkulu’nun da son derece isabetli bir isim olduğunu vurgulayan Atik “Genel Başkanımızın bu katkısının yanında birinci sıradan gösterilen adayımız Sayın Sezgin Tanrıkulu’nun adaylığı da bizim için büyük bir avantajdı. Tanrıkulu’nun insan hakları mücadelesi, ülkeyi aşan bir etkiye sahip. Yine Tanrıkulu’nun yerinin öz çocuğu olması da seçmenin teveccühünde çok etkili oldu. Kendisi başlarken şöyle demişti: ‘Kendimi size emanet ediyorum ey halkım’ ve bu halk kendisine teslim edilen bu emanetin gereğini yaptı. İttifak partilerimiz de çok çalıştı” diye konuştu.
Halktaki değişim isteğinin de üçüncü faktör olarak etkili olduğuna dikkati çeken Atik “Elbette halkın değişim isteği, iktidarın yoran, yıpratan, hakaret eden hoyratlığı, acı çeken yoksulun, hakkı yenen gencin, geleceğine ipotek konulan çocuğun iktidardan kurtuluş isteği de başarının bir başka tamamlayıcısı oldu” dedi.
Cumhurbaşkanlığı seçiminin ikinci tura kalması konusunda da değerlendirmelerde bulunan Atik, şöyle devam etti:
“Seçimin birinci turda kazanılacağını düşünüyorduk. Ama ikinci tura kaldı. Şimdi sıra yine seçmende, bu iktidarı alaşağı etmek, şımarık saray düzenini yıkmak, Kürt sorununa çözüm getirmek, parlamenter demokrasiyi inşa etmek, hukuk ve adale kavramlarına hayat vermek bizlerin, yurttaşların elinde. Yılmak yok. Yorulmak yok. Daha çok çalışacağız ve mutlaka ama mutlaka bizler, ezilenler, Kürtler, KHK’lılar, işçi emekçiler, üniversiteliler, okullara aç gönderilen çocuklar, emekliler ve toplumda hor görülen tüm kesimler kazanacak. Saray düzeni kaybedecek. 85 milyon yurttaş zenginleşecek, 5’li çeteler, mafyalar, uyuşturucu baronlarının varlıkları halka verilecek. Halkımızı bunun için sandıklara çağırıyoruz. İkinci turda bu işi bitireceğinizden eminiz”