Görkem ve lüksün en saf biçimde bir araya geldiği dubai’deki Palm cumeyra’da bulunan emerald Palace kempinski dubai, üst düzey beklentilere sahip konuklara hizmet vermek üzere açıldı.

Sahilde ihtişamlı bir saray

18. yüzyıl Avrupa saraylarına bağlılığını koruyan mimari bir eser olarak tasarlanan Emerald Palace Kempinski Dubai’nin “Saray” olarak anılması boşuna değil. Altın varaklar ve aynalarla parıldayan büyük alanda ince el işçiliği detaylarıyla bezenmiş odalara kadar Saray’ın her köşesi ihtişam saçıyor. Saray, 100 bin metrekarelik bir alanda, dünyanın insan gücüyle yapılmış en büyük adası olan Palm Cumeyra, West Crescent’ta bulunuyor. Emerald Palace Kempinski, şehrin ziyaretçi çeken bölgelerine araçla kısa bir sürede ulaşılabilen ayrıcalıklı konumu ile gürültüden uzak bir seyahat arayanlar için oldukça ideal. Ayrıca panoramik deniz manzarası ve Dubai’nin simgesi haline gelen ufuk çizgisini izlemenin benzersiz keyfi ile de ön plana çıkıyor.



Basra Körfezi’nin kobalt mavisi sularında 500 metrelik özel beyaz kumsalın kuşattığı Saray, 391 lüks oda, süit ve villadan oluşan krallara layık bir şehir simgesi. Konuklar, üç Michelin yıldızlı şef Alain Ducasse’ın Birleşik Arap Emirlikleri’ndeki ilk restoranı olan “miX by Alain Ducasse” başta olmak üzere toplam sekiz seçkin restoran ve barlar, 3 bin metrekarelik son teknoloji ürünlerle hazırlanmış fitness ve yoga stüdyosunun bulunduğu Cinq Mondes SPA, çocuk ve genç kulüpleri ve Palm Cumeyra’daki en büyük özel sinemanın da aralarında bulunduğu muhteşem hizmetlerden yararlanabiliyor.



İhtişam ve zenginliğin buluştuğu bu olağanüstü deneyim, tüm Emerald Palace Kempinski Dubai’nin özünü oluşturuyor. Her bir köşede parıldayan 6 bin 400 farklı ve ışıltılı avize, el yapımı motiflerle elde boyanmış 24 karat altın varak detaylar ve klasik frizlerden olağanüstü ambiyansa eşlik eden mücevher tonlarında bir renk paletine kadar Saray, her açıdan mükemmeliyet için yapılmış. Tarihi ve görkemli Avrupa saraylarından ilham alınarak inşa edilen bu muhteşem bina, her yerde göze çarpan mükemmel proporsiyon ve simetrisiyle neo-klasik mimari ve tasarıma sadık kalacak şekilde özenle düşünülmüş. Saray’ın seçkin silüetini şekillendiren beş göz alıcı Palladyan kubbesi ve en kaliteli mermer çeşitlerinden biri olan pembe Portekiz mermeri “Rosa Portogallo” ile döşenmiş büyük avludaki sekiz mermer kolonlarıyla tüm ihtişamı görülebilir.



Usta sanatkârlar, Saray’ın yapımında İtalya, Fransa ve tüm Avrupa’dan özenle seçilen en kaliteli malzemeleri kullandı. 40 bin Swarovski kristaliyle yapılmış göz alıcı bir avizenin bulunduğu büyük alanda, Şam ipeği duvar halılarıyla öne çıkan gösterişli balo salonu ve muhteşem Blüthner Salonu’ndaki Blüthner Supreme Edition Louis XIV kuyruklu piyanoya kadar her detay aslına uygun ve benzersiz bir Avrupa stili sunmak için özel olarak tasarlanmış.
OGÜNhaber