5 Soruda Hazal Kaya

Başarılı oyunculuk grafiğinizin yanı sıra, her zaman diri ve alımlı görünmeyi başarıyorsunuz. Güzellik ve moda tercihlerinizden biraz bahsedebilir misiniz?

“Sanırım, giydiklerimle kendimi ifade etmeyi yeni öğreniyorum. Özgür Masur ve Tuvana Büyükçınar’ın yaptığı her tasarıma bayılıyorum. Moda daha çok anlamaya çalıştığım bir şey. Ne giydiğiniz kadar cildinizin nasıl göründüğü de çok önemli. Bu nedenle cilt bakımı çok önem verdiğim bir konu. Sabah ve akşam mutlaka cildimi nemlendiriyorum. Cildime çok özen gösteriyorum.”



Son dönemin başarılı dizilerinde sizi sıkça görüyoruz. Hatta dünyanın dört bir yanında hayranlarınızın olduğu biliniyor. Dizi setlerinde uzun süreler geçiren biri olarak perde arkasında hava nasıl?

“Doğrusunu söylemek gerekirse sette hepimiz aynıyız. Aramızda büyük bir farklılık yok. Bazen oyuncu arkadaşlarım benimle çok uğraşıyor. Ama ilginçtir, sette en çok onlar güldürüyor beni... Beni çok sinir ettiklerinde bağırıyorum onlara… Bazen dayanamayıp bana
‘cadı’ diyorlar. Onlar benim tatlı baş belalarım… Onlar olmazsa olmazlarım yani (gülüyor).”



Dizi ve filmlerdeki başarılı performanslarınız kamuoyunda çokça konuşuluyor. Öte yandan çeşitli aşk söylentileriyle de sık sık gündeme geliyorsunuz. Hatta hakkınızda çok kıskanç olduğunuz yönünde iddialar çıktı. Bu konuyla ilgili ne söylemek istersiniz?

“Ne yalan söyleyeyim, acayip kıskanç bir insanın. Sadece ilişkilerimde değil, arkadaşlarım arasında da böyleyim. Sevdiğim insanları fazlasıyla sahipleniyorum herhalde. Bana gösterilen ilginin de farkındayım. Settekiler mesela bana ilgi gösteriyorlar tabii, ama bir yanımla da çok alınganım. Bunun da farkındayım. Sevdiğim insanlar başkalarıyla konuştuklarında hemen araya girip şirinlik yaparım. Her zaman işe yarar (gülümsüyor).”



Genellikle mutlu hallerinizle hafızalarda yer ediyorsunuz. Peki siz hiç mutsuz olmaz mısınız? Böylesi durumlarda size en büyük desteği kimler veriyor?

“Elbette mutsuz ve dalgın olduğum zamanlar oluyor. İnsanız sonuçta… Bu tür durumlarda en büyük desteği Deniz ablam veriyor. O, bana hiç kıyamaz. Gerçek kardeşiymişim gibi seviyor beni. Ben de onu ablam gibi tabi... Ben sette mutsuz ve yorgun olduğumda hemen beni hissediyor. Genellikle kucağına alıyor ve sevgi dolu sözler söylüyor. Eksik olmasın bana çok moral verir.”

Güçlü kadınlarla büyüdüğünüzü, sanat tarihi okumak istediğinizi ve hep doğal kalmak istediğinizi çeşitli röportajlarda söylemiştiniz. Son olarak birkaç cümle ile kendinizi anlatabilir misiniz?

“Hiçbir olayın, gelişmenin ya da kuralın beni mutsuz etmesine izin vermiyorum hayatta. Buna mini etek giymek de dâhil, şort giymek de, yemek yemek de...
Evet, bazen sorunlarla karşılaşabilirim. Ama ben mutlu bir kadınım ve böyle yaşayacağım. Benim hakkımda istediklerini söyleyebilirler. Hayattaki durumum değişmez.”