Doç. Dr. Hikmet Fırat; Uykunun, vücudun dinlendiği ve tazelendiği önemli bir onarım süreci olduğuna dikkat çekerek, 85’den fazla uyku hastalığı olduğunu belirtti.
ERTAN ÖZCEBECİ - Türk Toraks Derneği Uyku Bozuklukları Çalışma Grubu Başkanı Doç. Dr. Hikmet Fırat, uykunun yaşam için gerekli, tüm vücudun dinlendiği, tazelendiği önemli bir onarım süreci olduğuna dikkat çekti.
Doç. Dr. Fırat, günümüzde insanların uykuya yeteri kadar zaman ayıramadığı ve az uyuduğunu belirterek, “Sağlıklı bir yaşam için sağlıklı bir uyku vazgeçilmezdir. İnsanların yaklaşık yarısı hayatlarının bir döneminde uyku sorunundan etkileniyor. Yatağa girip saatlerce uyuyamama, yeterli süre uyunmasına karşın sabah yorgun uyanma, gündüz uyuklama, yüksek sesle horlama, uykuda bazı anormal hareketler yapma, uykuda nefes durması bunlardan yalnızca bazılarıdır. Diğer yandan artan obezite nedeniyle uyku apne sendromu başta olmak üzere pek çok uyku bozukluğu daha sık görülmektedir. Sağlıksız bir uyku, çoğu zaman gündüz uyanıklığı sürdürme güçlüğü oluşturuyor. Dalgınlıklar ve istemsiz uyuklamalar, okul ve işte başarısızlığa, yanı sıra kazalara neden olabilmektedir. Bu nedenle, sağlıklı bir yaşam için sağlıklı bir uyku vazgeçilmezdir” dedi.
UYKU APNESİ SIRASINDA ÖLÜM GÖRÜLEBİLİR
Uyku apnesi olan hastalarda gece boyunca yakınlarının fark ettiği, apne denilen nefes durmaları görüldüğünü ifade eden Doç. Dr. Fırat, sözlerini şöyle sürdürdü: “Dünyada ve ülkemizde yapılan çalışmalarda erkeklerin yüzde 4, kadınların yüzde 2’sinde uyku apnesi olduğu bildirilmektedir. Özellikle 40-65 yaşlar arasında ve erkeklerde sıktır. Şiddetli ve sürekli horlama, uykudan boğularak uyanma, kalitesiz uyku nedeniyle sabahları yorgun uyanma ve gündüz aşırı uyku hali sık saptanan diğer yakınmalardır. Gündüz uyuklamaları sebebiyle bu hastaların ev, iş ve trafik kazası yapma riskleri fazladır. Uyku apne hastaları çoğu kez uyurken horladığının ve nefesinin durduğunun farkında olmadığı için doktora başvurmaz veya geç başvururlar. Hastaların yarısından fazlasında yüksek tansiyon olduğu bilinmektedir. Bu hastalarda kalp yetmezliği, koroner arter hastalığı, kalp krizi, kalp ritim bozukluğu ve inme riski yüksektir. Ayrıca kan lipidlerinde artış, şeker hastalığı ve insülin direnci de sıktır. Uyku apnesinin en kötü sonucu ise uyku sırasında ölüm görülebilmesidir.”
UYKU TESTİ
İnsanların yaklaşık yarısının hayatlarının bir döneminde uyku sorunundan etkilendiğini ve 85’ten farklı uyku hastalığının tanımlandığını bildiren Doç. Dr. Hikmet Fırat, uyku bozuklukları tanısı için polisomnografi denilen uyku testi yapılması gerektiğini belirterek; “Uyku testi, hastanın bir gece uyku laboratuvarında yatırılarak uykusunun değerlendirildiği bir tetkiktir. Gece boyunca uykuda, hastanın vücuduna ait pek çok biyolojik sinyal bilgisayara kaydedilir ve bu kayıtlar analiz edilerek uyku hastalıklarının tanısı konulabilir” dedi.
DÜNYA UYKU GÜNÜ ETKİNLİKLERİ DÜZENLENDİ
Dünya Uyku Tıbbı Derneği tarafından 2008 yılından bu yana tüm dünyada Mart ayında “Dünya Uyku Günü” etkinlikleri yapıldığı da sözlerine ekleyen Doç. Dr. Hikmet Fırat, “Sağlıklı bir uykunun önemine ve başta uyku apne sendromu olmak üzere uyku bozukluklarına dikkat çekmek amaçlanmaktadır. Bu yıl da ‘Sağlıklı Uyu, Sağlıklı Yaşa’ sloganı ile çeşitli etkinlikler düzenlendi” diye konuştu. Doç. Dr. Fırat, “Bu amaçla 13 Mart günü ve haftasında, hastaları bilgilendirme toplantıları yapıldı ve Türk Toraks Derneği Uyku Bozuklukları Çalışma Grubu tarafından hazırlanmış olan halk bilgilendirme kitapçıkları dağıtıldı” ifadelerini kullandı.