Diş Hekimi ve Protez Uzmanı Dt.Sevgen Eralp, diş sıkma ve gıcırdatma tedavilerinde botoks uygulamasının öneminin büyük olduğunu söyledi.
İSTANBUL / İHA - Clinic Plus Uzman Diş Hekimi ve Protez Uzmanı Dt.Sevgen Eralp, diş sıkma ve gıcırdatma probleminini hemen herkesin zaman zaman yaşadığını ifade ederek, Stres ve günlük yaşamın gözardı edilen zorlukları karşısında, çoğunlukla gece uyurken veya çalışırken bilgisayar başında dişlerimizi sıkarken bulmuşuzdur kendimizi.
Diş sıkma alışkanlığı gece uykuda daha çok karşımıza çıkar ve kişi, çene eklemlerinde ve baş boyun bölgesinde ağrı olana kadar, bunu kendisi farkedemeyebilir. Diş sıkma alışkanlığında, dişlerimiz çiğneme, yutkunma ve konuşma fonksiyonları dışında birbirleriyle uzun süreli ve sıkı bir kontağa geçiyor. Bunun sonucunda çenelerimizi kapatmaya yarayan kas gruplarında aşırı aktivite sonucu spazm gelişiyor. Bu spazm kulak önünde, şakaklarda ve boyun bölgesinde ağrılara sebep olabiliyor. İleri vakalarda çene eklemi içerisinde, ağzın açılmasında rol alan kıkırdak ve kemik dokularda deformiteler gelişiyor. Sonuçta ağız açıklığında azalma olabiliyor, çiğneme fonksiyonunda karda yürüyormuş gibi çıkan sesler, ya da ağız açarken katır kutur sesler görülebiliyor” dedi.
Diş sıkma ve gıcırdatma vakalarının derecesine göre, çeşitli tedavi yöntemleri uygulanabildiğini kaydeden Clinic Plus Uzman Diş Hekimi ve Protez Uzmanı Dt.Sevgen Eralp, şunları söyledi;
“Klasik yıllardan beri kullandığımız plaklar hala vazgeçemediğimiz tedaviler arasında olmakla birlikte, botoks uygulamasını da artık oldukça rutin bir şekilde kullanmaya başladık. Çok ileri vakalarda, çene eklem diskinin yer değiştirdiği ya da deforme olduğu vakalarda, plak kullanılması olmazsa olmaz tedavi seçeneğidir. Fakat bunun yanı sıra, diş sıkma ve gıcırdatma sırasında kas gruplarının aşırı aktivitesi sonucu gelişen spazmı çözmek ve bilinçsiz diş sıkmayı engellemek için botoks mutlaka uyguluyoruz.
Kısacası vaka botoks uygulamaya müsait ise, mutlaka bunu tedavi planımıza ekliyoruz. Çünkü sadece gece plağı kullanmak büyük oranda hastanın kontrolünde bir tedavi seçeneğidir ve hastanın gün içinde reçete edildiği şekilde kullanıp kullanmadığını bilmemiz mümkün değildir. Botoks uygulaması ile hasta günlük yaşantısında normal fonksiyonlarını, yani yeme içme konuşma yutkunma gibi fonksiyonlarını rahatlıkla yapabilirken, paranormal fonksiyon dediğimiz diş sıkma ve gıcırdatma hareketlerini yapamayacaktır. Böylece, gerekiyorsa plak kullanımını da tedavi planına ekleyerek, çene eklem diskinin ve kemiklerinin zaman içinde, normal fonksiyonlarına geri dönmesine izin vermiş oluyoruz.
Botoks uygulaması genelde bilindiği üzere, 6 ay içinde etkisini kaybedecektir. Bizim burada beklentimiz bu süre içinde, kas aktivitelerini normal düzeye indirerek spazmı çözmek, paranormal fonksiyonları ortadan kaldırmak ve çene ekleminin normal sağlığına kavuşmasını sağlamaktır. Bu beklentiler gerçekleştiği takdirde, hastanın ağrıları da zamanla tamamen yok olacaktır.
Diş sıkma ve gıcırdatma tedavilerinde botoks uygulamasının önemi büyüktür. Fakat her vakada olduğu gibi, bu tarz vakalarda da erken teşhisin önemi oldukça büyüktür. Diş sıkma ve gıcırdatma sonucu gelişmiş bir kas spazmı ve ağrı vakasını, bir kerelik botoks uygulaması ile tedavi edebildiğimiz gibi, çene ekleminde geri dönüşü olmayan hasarlar meydana gelmiş ise daha ileri tedavi seçeneklerini düşünmek gerekir.”