Sosyal medya platformlarında iyilik temasıyla ortaya çıkan “begoodto.me” uygulamasını, kurucularından Esin İmer Haşlaman OGÜNhaber'e anlattı.
Cebe Sığan İyi Hikayeler
Sosyal medya platformlarında, her temanın işlenebildiği bir uygulama bulabilmek mümkün. Bu uygulamalardan birisi de günlük hayatta, her an yaşanan “iyihikayeleri” görmemizi ve bu hikayeleri başka insanlarla paylaşmamızı sağlayan 'begoodto.me'. İnsanların hayatta 'iyi' olan her şeye yüzünü dönmesini ve fark etmesini sağlayan bu uygulamayı kurucularından Esin İmer Haşlaman'a sorduk.
Kendisine “Hayatta ne yapmak istiyorum?” sorusunu soran ve uzun süre dijital sektörde kazandığı deneyimin de uygulamanın ortaya çıkmasında etkisi olduğunu ifade eden Haşlaman şunları söyledi:
“Son işim ise bir yolculuk paylaşım platformunun ülke müdürlüğüydü. Yolculuk paylaşımı birbirini tanımayan insanların, aynı yöne giderken araçlarını paylaşmaları esasına dayanıyor. Maalesef konuyla ilgili endişe dolu çok fazla yorum aldık. Ancak arka tarafta biz öyle güzel hikayelerle beslendik ki, begoodto.me'nin ilk kıvılcımı oradayken doğdu.”
İyiliği mobil uygulama ile birleştirme ve milyonlarca insana ulaşma fikri Esin Haşlaman ve arkadaşlarını harekete geçiren nokta olmuş. Cep telefonunda kaydettiği notlardan yola çıkarak, projeyi çocukluk arkadaşı Selen Ataç ve bu proje sayesinde tanıştığı Erkin Deveci'ye anlatmış. 3 kişi başladıkları uygulamada ise şu anda 7 kişi çalışıyor.
Kullanıcılar “begoodto.me” uygulamasını ücretsiz olarak indirip; Facebook hesapları veya e-posta adresleriyle üye olabiliyor. Üyeler sadece kendilerinin yaptıkları değil; aynı zamanda kendilerine yapılan veya görüp duydukları iyilikleri, pozitif haberleri uygulama üzerinden fotoğraf, video ya da metin şeklinde paylaşabiliyor. Asıl amaç ise “iyipuan” kazanmak. Uygulamada üyeler iki farklı şekilde “iyipuan” kazanabiliyor. Bunlardan birisi profil bilgilerini doldurmak. Diğeri ise, kendi “İyihikayelerini” paylaşmak, paylaşılan “İyihikayelerin” beğenilmesi, başkalarının “İyihikayelerini” uygulamada ya da sosyal medya hesaplarında paylaşmak ve uygulamaya arkadaşlarını davet etmek.
Kullanıcıların kazandıkları “iyipuan”ları birkaç farklı şekilde harcayabildiklerini ifade eden 'begoodto.me' kurucularından Haşlaman,
“İyipuanlarını markaların uygulamada açtığı sosyal sorumluluk projelerine aktararak, hiç tanımadıkları kişileri mutlu edebiliyorlar. Örneğin hayatında hiç sinemaya gitmemiş 500 çocuğun ilk defa sinema ile tanışmasının bir parçası olabiliyorlar. İyipuanlarını markaların hediye çekleri veya indirim kuponlarına aktararak, kendilerini mutlu etmek için de kullanabiliyorlar.”
diyor. Tabi bu kazanımlar aynı zamanda başkalarını mutlu etmek için de kullanılabiliyor.
“Yapılan iyilik söylenmez” anlayışının yaygın olarak kabul görülmesi, iyiliklerin sosyal medyada paylaşılması, herkes tarafından görülmesi ve bilinmesi, Esin İmer Haşlaman ve arkadaşlarının üzerinde çok düşündükleri bir konu olmuş. Uygulamayı oluştururken etraftan da benzer yorumlar alınca da farklı bir opsiyon geliştirmişler;
“Begoodto.me’yi oluştururken bu anlayışı çok düşündük. Kültürümüzde iyilikleri, iyi davranışları göstermek çok alışılagelmiş olmadığı için de, küçük iyilikleri daha büyük iyiliklere dönüştürebilecek bir kurgu ekledik. Kullanıcı adı opsiyonunu geliştirdik. Kullanıcılar eğer anonim kalmak isterlerse, isimlerinden farklı olarak seçecekleri bir kullanıcı adı ile bunu yapabilirler. Ancak 2 noktayı belirtmek gerek. İyilik denilince hep maddi yetersizlik içerisindeki birine yardım etmek geliyor aklımıza. Biz ise begoodto.me’de sadece iyiliklere değil, “İyihikayeler"e yer veriyoruz. Buna ek olarak biz artık, zamanın, “İyihikayeleri” paylaşma zamanı olduğuna inanıyoruz. Eskiden toplumlar daha kapalı ve küçüktü; herkes birbirini tanıyordu ve o zaman için bu ifade doğru olabilirdi. Ancak şu an, toplumlar milyonlardan oluşuyor. Etraftan çok fazla olumsuz davranış örneğine maruz kalabiliyoruz. Bunların olumlularla dengelenmesi gerekiyor ki, gelecek nesillere, doğru örnekler bırakabilelim.”
Uygulamada yer alan sosyal sorumluluk proje bedellerinin markalar tarafından karşılandığını söyleyen Esin Haşlaman, ekip olarak herhangi bir proje açma bedeli almadıklarını da ifade etti.
Şu ana kadar 12 proje başlattıklarını anlatan Haşlaman,
“Amacımız farklı temalarda, farklı projeler yaratabilmek. Bu projelerle çocuklara, yaşlılara ve hayvanlara dokunduk. Aslında birçok marka, sosyal fayda odaklı projeler gerçekleştiriyor. Biz, begoodto.me’nin bu markalar için ortak bir platform olmasını istiyoruz. Markalar, projelerini uygulamamızda açtıkça, kullanıcılar bu projelerin bir parçası olmak için kendi İyihikayelerini yaratıyorlar. Dolayısıyla her bir proje, kullanıcılarımız için bir motivasyon kaynağı.”
diyerek yeni projelerin de yakında başlayacağını belirtti.
Esin İmer Haşlaman, uygulamanın henüz 5 aylık olmasına rağmen gelen tepkilerin oldukça iyi olduğunu ve “iyihikayeleri” paylaşmak, görünür kılmak gibi pek çok amacın kullanıcılar tarafından anlaşılmış olmasından dolayı oldukça mutlu olduklarını belirtti.
Kendisine “Hayatta ne yapmak istiyorum?” sorusunu soran ve uzun süre dijital sektörde kazandığı deneyimin de uygulamanın ortaya çıkmasında etkisi olduğunu ifade eden Haşlaman şunları söyledi:
“Son işim ise bir yolculuk paylaşım platformunun ülke müdürlüğüydü. Yolculuk paylaşımı birbirini tanımayan insanların, aynı yöne giderken araçlarını paylaşmaları esasına dayanıyor. Maalesef konuyla ilgili endişe dolu çok fazla yorum aldık. Ancak arka tarafta biz öyle güzel hikayelerle beslendik ki, begoodto.me'nin ilk kıvılcımı oradayken doğdu.”
İyiliği mobil uygulama ile birleştirme ve milyonlarca insana ulaşma fikri Esin Haşlaman ve arkadaşlarını harekete geçiren nokta olmuş. Cep telefonunda kaydettiği notlardan yola çıkarak, projeyi çocukluk arkadaşı Selen Ataç ve bu proje sayesinde tanıştığı Erkin Deveci'ye anlatmış. 3 kişi başladıkları uygulamada ise şu anda 7 kişi çalışıyor.
Kullanıcılar “begoodto.me” uygulamasını ücretsiz olarak indirip; Facebook hesapları veya e-posta adresleriyle üye olabiliyor. Üyeler sadece kendilerinin yaptıkları değil; aynı zamanda kendilerine yapılan veya görüp duydukları iyilikleri, pozitif haberleri uygulama üzerinden fotoğraf, video ya da metin şeklinde paylaşabiliyor. Asıl amaç ise “iyipuan” kazanmak. Uygulamada üyeler iki farklı şekilde “iyipuan” kazanabiliyor. Bunlardan birisi profil bilgilerini doldurmak. Diğeri ise, kendi “İyihikayelerini” paylaşmak, paylaşılan “İyihikayelerin” beğenilmesi, başkalarının “İyihikayelerini” uygulamada ya da sosyal medya hesaplarında paylaşmak ve uygulamaya arkadaşlarını davet etmek.
Kullanıcıların kazandıkları “iyipuan”ları birkaç farklı şekilde harcayabildiklerini ifade eden 'begoodto.me' kurucularından Haşlaman,
“İyipuanlarını markaların uygulamada açtığı sosyal sorumluluk projelerine aktararak, hiç tanımadıkları kişileri mutlu edebiliyorlar. Örneğin hayatında hiç sinemaya gitmemiş 500 çocuğun ilk defa sinema ile tanışmasının bir parçası olabiliyorlar. İyipuanlarını markaların hediye çekleri veya indirim kuponlarına aktararak, kendilerini mutlu etmek için de kullanabiliyorlar.”
diyor. Tabi bu kazanımlar aynı zamanda başkalarını mutlu etmek için de kullanılabiliyor.
“Yapılan iyilik söylenmez” anlayışının yaygın olarak kabul görülmesi, iyiliklerin sosyal medyada paylaşılması, herkes tarafından görülmesi ve bilinmesi, Esin İmer Haşlaman ve arkadaşlarının üzerinde çok düşündükleri bir konu olmuş. Uygulamayı oluştururken etraftan da benzer yorumlar alınca da farklı bir opsiyon geliştirmişler;
“Begoodto.me’yi oluştururken bu anlayışı çok düşündük. Kültürümüzde iyilikleri, iyi davranışları göstermek çok alışılagelmiş olmadığı için de, küçük iyilikleri daha büyük iyiliklere dönüştürebilecek bir kurgu ekledik. Kullanıcı adı opsiyonunu geliştirdik. Kullanıcılar eğer anonim kalmak isterlerse, isimlerinden farklı olarak seçecekleri bir kullanıcı adı ile bunu yapabilirler. Ancak 2 noktayı belirtmek gerek. İyilik denilince hep maddi yetersizlik içerisindeki birine yardım etmek geliyor aklımıza. Biz ise begoodto.me’de sadece iyiliklere değil, “İyihikayeler"e yer veriyoruz. Buna ek olarak biz artık, zamanın, “İyihikayeleri” paylaşma zamanı olduğuna inanıyoruz. Eskiden toplumlar daha kapalı ve küçüktü; herkes birbirini tanıyordu ve o zaman için bu ifade doğru olabilirdi. Ancak şu an, toplumlar milyonlardan oluşuyor. Etraftan çok fazla olumsuz davranış örneğine maruz kalabiliyoruz. Bunların olumlularla dengelenmesi gerekiyor ki, gelecek nesillere, doğru örnekler bırakabilelim.”
Uygulamada yer alan sosyal sorumluluk proje bedellerinin markalar tarafından karşılandığını söyleyen Esin Haşlaman, ekip olarak herhangi bir proje açma bedeli almadıklarını da ifade etti.
Şu ana kadar 12 proje başlattıklarını anlatan Haşlaman,
“Amacımız farklı temalarda, farklı projeler yaratabilmek. Bu projelerle çocuklara, yaşlılara ve hayvanlara dokunduk. Aslında birçok marka, sosyal fayda odaklı projeler gerçekleştiriyor. Biz, begoodto.me’nin bu markalar için ortak bir platform olmasını istiyoruz. Markalar, projelerini uygulamamızda açtıkça, kullanıcılar bu projelerin bir parçası olmak için kendi İyihikayelerini yaratıyorlar. Dolayısıyla her bir proje, kullanıcılarımız için bir motivasyon kaynağı.”
diyerek yeni projelerin de yakında başlayacağını belirtti.
Esin İmer Haşlaman, uygulamanın henüz 5 aylık olmasına rağmen gelen tepkilerin oldukça iyi olduğunu ve “iyihikayeleri” paylaşmak, görünür kılmak gibi pek çok amacın kullanıcılar tarafından anlaşılmış olmasından dolayı oldukça mutlu olduklarını belirtti.