Röportaj: Belgin Öztürk
Duygulu anlar yaşadığımız röportajda Yılmaz Köksal bakın Yeşilçam'ı ve Artiz Kahvesi'ni nasıl anlatıyor?
'AKTÖR OLABİLDİK Mİ?'1964'de başladım sinemaya Dormen kökenliyim Dormen Tiyatrosu'nda 10 sene oynadım ondan sonra da sinemaya başladım. Biz arkadaşlar bir araya geliriz Cüneyt'i, Fikret'i, Tamer Yiğit'i hep beraber oturur konuşuruz. Sonunda da deriz ki 'aktrist ve aktör olabildik mi' bu iş o kadar kolay iş değil. Bir ömür tüketti bizim jenerasyon tiyatro ile birlikte tam 57 senem geçti. Biz hala kendimize aktör diyemiyoruz.
'BEN DİZİLERDE OYNAMAM'Banu Kaptanoğulları dizinin senaristi bana senaryo ile geldiğinde dedim ki ben dizilerde oynamıyorum. Ama ismini duydugumda 'Artiz Kahvesi' ilgimi çekti senaryoyu istedim. Senaryo geldiğinde içinde olan şeyler beni çok eskilere götürdü. Ben 60'lı 70'li yıllarda yaşadım bu durumu. Artiz Kahve'lerinde gider otururduk. O anları tekrar yaşattı bana..
Banu Hanım sanki orada bizlerle yaşamış gibi yazmış senaryoyu. Bu yaşta o anların yaşayarak yazılmış olması beni çok duygulandırdı. 'Artiz Kahve'sinin en güzel yanı her bölümde çok değerli eski Yeşilçam'dan sanatçılarımızı ağırlayacak olmamız. 'Artiz Kahvesi' aslında bir nostalji-komedi, bu absürt bir dizi olacak.
Ben orada eski bir prodüktörü oynuyorum. Film çekimlerinde olan bir olaydan sinirlenip kendi köşesine çekilmiş bir prodüktörü canlandırıyorum. Mesleği bıraktıktan sonra emekçiler adına bir şey yapmak istemiş ne yapayım diye düşünürken bir kahve açıyor. Kısacası Habababam Sınıfı gibi değişik sahneler konularla geleceğiz.
Bir yandan da eski Yeşilçam'da oluşan bu figürasyon dediğimiz zümrenin acılarını konu şeklinde izleyicilere ulaştıracağız. Sinemayı sinema yapan o figürasyonların hayatı geliyor.
'GÜCÜMÜZE GİDİYOR'Yeşilçam'a ait filmleri kimi beğeniyor kimi beğenmiyor. Genelde yeni jenerasyonda Yeşilçam filmi deyip geçiyorlar. Bizim en çok gücümüze giden de bu zaten. Bir kere biz o filmleri çekmeseydik bugünkü duruma gelemeyeceklerdi.
Bizim o tarihte yaptığımız işler 1957 model kameramız Arıfleks; yavaşı hızlı hızlıyı yavaş yapar başka hiç bir şey yok. Bizler o zamanın verdiği imkanlardan, yokluklardan sanatı işlerdik.
O dönemlere ait Yeşilçam'ı bilen insanlar tarafından bir çok kitaplar yazıldı. Yeni jenerasyonun yapması gereken eleştirmeden önce okuyacak geçmişi ne, geçmişini bilmeden söz söylemeye hakkın yok! Geçmişinden yararlanamayan bir jenerasyon doğdu!
Bu ağır dille eleştiri, küçümseme kendi sanatımıza yapılan haksızlıktır. Bu kadar mı hain olunur Yeşilçam'a sanatçılarına?
Bu insanlar en az elli senesini vermiş bu mesleğe! Hiç mi insafları yoktu?
Hepimiz teker teker gidiyoruz, zaten hepsini toplasan 10 kişi kalmadık belki.
Yeni jenerasyonda takdir edilecek bir çok aktör ve yönetmen var. Bunları görmezden gelemeyiz. Lakin bir kısımda var, bu işlere o kadar lakayitler ki..
'Artiz Kahvesi'yle o günleri tekrar yaşayacağız o sıcaklığı herkeze ulaştıracağımıza inanıyoruz.