360’ta 'Stüdyo360' programına konuk olan TESEV Yönetim Kurulu Başkanı Can Paker, 17 Aralık operasyonu ve paralel devlet tartışmalarıyla ilgili önemli açıklamalarda bulundu.

TESEV Yönetim Kurulu Başkanı Can Paker, 'Stüdyo360'a konuk oldu

Kendisi için Türkiye’nin en önemli sorununun Kürtlerin haklarının verilmesi olduğunu söyleyen Paker, “Ne Taksim olayları ne de paralel devlet Kürt vatandaşların sorunlarının çözülmesi kadar önemli değil. Başbakanımız bu konuda hiçbir yavaşlama olmadığını söyledi” dedi.

“HUKUK DEVLETTEN ÜSTÜNDÜR, YARGIÇLAR DEĞİL”
TESEV Yönetim Kurulu Başkanı Can Paker, dün akşam Turkmedya Grup Başkanı Cengiz Özdemir’in sunduğu “Stüdyo360” programına konuk oldu.

85 yıldır Türkiye’yi askeri bürokrasinin yönettiğini belirten Can Paker, paralel devlet tartışmalarıyla ilgili “Hakimler ve emniyetle toplumdan yüzde elli oy almış iktidarı yenmek sosyolojik ve tarihsel olarak mümkün değil” dedi.

“Hukuk devletten üstündür, yargıçlar değil” diyen Paker, yargının tarafsız olmasının bağımsız olmasına kıyasla çok daha birincil önemde olduğunu belirtti.

Paker, kuvvetler ayrılığı konusunda çözümün dar bölge seçim sistemi ve başkanlık sistemi olduğunu söyledi.

“YARGI İLE EMNİYETLE HÜKÜMETİ YENMEK MÜMKÜN DEĞİL”
Fetullah Gülen’in yazdığı mektubun siyasi iktidar paylaşma anlamı taşımasının kabul edilemez olduğunu söyleyen Paker “Bu büyük bir yanlış ve yanılgı. İnanç ve ideoloji hizmet için kullanılır. Hakimler ve emniyetle toplumdan yüzde elli oy almış iktidarı yenmek sosyolojik ve tarihsel olarak mümkün değil” dedi.

“ASKERİN YAPMADIĞINI SİVİL BÜROKRASİ YAPAMAZ”
Bugün yürütülen kampanyanın da eskiden askerin yaptığı gibi sivil siyasetin kararlarını etkilemeye yönelik olduğu söyleyen Paker, “Derin devletle paralel devlet arasındaki fark askerin birinde olup diğerinde olmamasıdır. Türkiye’de artık askerin darbe yapamadığı bir dönemde sivil bürokrasinin devlet darbesi yapması, paralel devlet kurması mümkün değil” dedi.

“HALK DARBEYE DİRENEN PARTİLERE OY VERİYOR”
Halkın, 1950'den itibaren devlete yakın partilere değil darbeye direnen partilere oy verdiğine dikkat çeken Paker, “Halk siyaset dışında bir güce müdahalede bulunamayacağını düşünüyor. Bu nedenle Ak Parti'yi eleştirse bile siyasete sahip çıkıyor” diye konuştu. Ak Parti’nin anayasayı değiştirememesine rağmen askeri, siyaset alanından gerilettiğini söyledi.

“YENİDEN YARGILAMA YARGININ ÜZERİNDEKİ GÖLGELERİ KALDIRACAK”
Yeniden yargılama önerisinin CHP tarafından gelmesinin önemli olduğunu ifade eden Paker, “Yeniden yargılama siyasetin itibarını arttıracaktır. Geniş tasvip görecektir. Yeniden yargılama yargının üzerindeki gölgeleri kaldıracaktır” dedi.

Barolar Birliği Başkanı Metin Feyzioğlu ve CHP eski lideri Deniz Baykal’ın son süreçteki girişimlerini de değerlendiren Paker, “Birçok konuda hükümete muhalefet eden Barolar Birliği'nin bu konuda hükümetle aynı fikirde olması paralel devlete karşı tavırdır. Paralel devlete karşı ciddi bir tavır var. Metin Feyzioğlu'nun da Deniz Baykal'ın da tanık olduğumuz girişimleri paralel devlet konusundaki kaygılarından kaynaklıdır. Deniz Baykal bu paralel devletin mağdurudur” diye konuştu.

Genel af tartışmalarına da yorumlayan Paker şunları söyledi: “Genel af siyasi ortama bağlıdır, kolay olmaz. Devlet insanların birbirlerine yaptığı suçu affedemez, kendine olanı affedebilir”.

“CEMAATİN BİR KISIM PARALEL YAPI İÇİNDE”
Paker, paralel devlet ve cemaatin aynı yapı olup olmadığına ilişkin ise “Cemaatle paralel devlet arasında bir ilişki var ise bunun hizmet networkünün bir kısmının içinde olduğunu düşünüyorum.” değerlendirmesinde bulundu.

“BAŞBAKAN SÜRECE HAKİM VE RAHAT”
Hükümetin sorunun çözümü konusunda sürece hakim olduğunu söylen Paker, Dolmabahçe toplantısında “Telaş ve panik görmedim. Başbakan'ın rahat  olduğunu ve de A, B hatta C planlarının olduğunu gördüm” dedi.

“OPERASYON İÇERİDE BAŞLADI, DIŞARDAKİLER FAYDALANDI”
Paker, 17 Aralık operasyonunda dış mihrakların rolüne ilişkin soruyu ise şöyle yanıtladı:
“17 Aralık operasyonu ülke içinde başlamıştır ancak dışarıdaki bazı odaklar da bundan faydalanmak istemiştir. Bu işin arkasında ABD var demek yanlış mesela hangi ABD? Örneğin Obama'nın olduğunu kesinlikle düşünmüyorum. Dış odak denilen merkezleri bir bütün olarak görmemek lazım. Dış ülkeleri düşman camia olarak görmek yanlıştır.”
OGÜNhaber