Kayseri Büyükşehir Gazeteciler Cemiyeti ve Türkiye İnternet Gazeteciliği Derneği Genel Başkanı Okan Geçgel, 30 Ağustos Zafer Bayramının yıldönümünde "Tarihin tanığı ve günümüze taşıyıcısı" gazetecilerinin zafere giden yoldaki gayretlerini konu alan bir açıklama yayınladı.
30 Ağustos 1922 tarihi aşıldığında gazetelerin birinci sayfaları, kurtulan ilçe ve şehirlerin isimleriyle doluydu: "Alaşehir alındı, Ordularımız Aydın ve Nazilli'ye girdi, Orhaniye ve Gemlik'te Türk bayrağı dalgalanıyor…" ifadelerini kullanan Geçgel şu ifadeleri kullandı;
Şanlı tarihimiz yazılırken bizlerde meydanlardaydık..
Gazeteciler tarihin zafer yapraklarını mürekkepleri ile işlemiştir.
Başkomutan Mustafa Kemal Paşa, Sakarya Savaşının yapıldığı günlerde bütün harekât planlarının İngilizlerin eline geçmesinden ders çıkararak gazetelerle işbirliği yapmış ve 25 Ağustos 1922 günü Anadolu'nun İstanbul'la haberleşme kanallarının kesilmesini istemişti. Büyük Taarruz, ordu ve gazeteler işbirliği ile Müttefiklerden ve Yunanlılardan bir süre gizlenmiş oldu.
Büyük taarruzda, Sakarya’da, Gürcü cephesinde, Ermeni ve Rusya cephelerinde bizlerde vardık.
27 Ağustos Pazar gününün Anadolu gazeteleri, Hâkimiyeti Milliye, Yenigün, Öğüt, Yeni Adana dün sabahtan itibaren ordunun bütün cephelerde saldırıya geçtiğini coşkun başlıklarla yayımladılar.
28 Ağustos Pazartesi günkü Anadolu gazeteleri, gitgide büyüyen başlıklarla ordunun cephenin her noktasında düşman hatlarını yardığını, Afyon'un kurtarıldığını, çok esir ve ganimet ele geçerildiğin yazdı. Öğüt "Ateşli bir sel gibi işgal edilmiş diyarlara akan ordumuz" diye yazdı.
29 Ağustos Salı günkü Anadolu gazeteleri coşmuştu. Hâkimiyeti Milliye "Ey Türk yürü! Yürü ki senin bu yürüyüşün tarihte yeni bir devir açıyor. Şark âlemine saadet ve hürriyet temin ediyor. Yürü ki bütün İslamiyet gülsün. Yürü ki bütün Şark mesut olsun!" diye yazdı. Öğüt "Nur, zulmete galebe çalıyor" başlığını attı.
30 Ağustos 1922 Çarşamba günkü Hâkimiyeti Milliye'de Ruşen Eşref'in yazısının başlığı "Vatan Gülüyor" idi.
- Müşir (Mareşal) Mustafa Kemal (Atatürk), Başkomutan olarak,
- Birinci Ferik (Korgeneral) Mustafa Fevzi (Çakmak), Genelkurmay Başkanı olarak,
- Mirliva (Tuğgeneral) Mustafa İsmet (İnönü), Batı cephesi Komutanı,
- Miralay (Albay) Asım (Gündüz), Batı Cephesi Komutanlığı Kurmay Başkanı,
- Mirliva (Tuğgeneral) (Sakallı) Nurettin İbrahim (Konyar), 1. Ordu komutanı,
- Mirliva (Tuğgeneral) Yakup Şevki (Subaşı), 2. Ordu Komutanı..
olarak cephede savaşırken, bizlerde "Hatt-ı müdafaa yoktur. Sath-ı müdafaa vardır. O satıh, bütün vatandır. Vatanın her karış toprağı vatandaş kanıyla ıslanmadıkça terk olunmaz." diyen gazeteciler olarak, vatan savunmasındaydık!..
Dün olduğu gibi bugünde bu toprakları vatan kılmanın azmi içerisinde olanların en yakın destekçisi, gerektiğinde mürekkeple gerektiğinde kan ile savunmamıza devam edeceğiz.
Tarih boyunca hür ve bağımsız yaşamayı şiar edinmiş; devlet olmanın onurunu, ulus olmanın gururunu, vatan sevgisinin kutsiyetini, Cumhuriyetimizin önem ve değerini her zaman yüreğinde hisseden ve yaşatan yüce Türk milletine var oluşunun mühürü bu eşsiz büyük zaferi kazandıran, canları ve kanları pahasına bize bu cennet vatanı armağan eden, başta ebedi Başkomutanımız Gazi Mustafa Kemal Atatürk ve silah arkadaşları olmak üzere, şehitlerimizin aziz hatıraları önünde saygıyla eğiliyor, kahraman gazilerimize ve yüce Türk milletine şükranlarımızı sunuyoruz.
30 Ağustos Zafer Bayramımız hepimize kutlu olsun.