Türkiye'nin en çok dinlenen Radyosu Radyo 2000'de, Geniş kitlelerin ablası Selda ablayı bulduk ve onunla sizin için konuştuk.

Alemde abla çok! Bizim bir ablamız var, O da Selda abla...

Neden Selda abla?

- Çünkü ben gerçek hayattan hepsinin Ablasıyım. Önceleri Saygı belirtme anlamında "Abla" diye hitap ederlerdi. Ama Zaman geçtikçe bir aile olduk ve onlar benim Kardeşlerim ben de onların Ablası oldum. Yaklaşık 28 yıldır bu işin içindeyiz. Aslında Radyoculuk önceleri benim tercihim değildi, Boş zamanlarımda orada görev alıyordum. Tıpkı Bayrampaşa sinema filmindeki gibi sürekli "Ben kalıcı değilim" pozisyonundaydım ve Tıpkı filmdeki gibi orada kaldım.

Çocuk da yaparım kariyerde

Şöyle bir baktığımızda çok uzun yıllardır bu işin içerisindesiniz. Hiç Ara vermeyi düşündünüz mü?

- Sadece oğlum doğduktan sonra 8 ay ara verdim. Aslında o Sütten kesilene kadar devam edecektim ama 8. ayda dönmem gerekti. O süreçte koşuştururken sütüm kesildi. Ben de o gün karar verdim. Hem çocuğumu büyüteceğim hem de İşimi sürdüreceğim. O gün bugündür oğlum Çağatay'la İş hayatındayız.

Geçtiğimiz günlerde Çağatay Bey'in de iş hayatına başladığı yönetime katıldığını duyurdunuz?

- Evet. Lise bitti, üniversite derken zaten doğdu doğalı Radyoculuğun içinde. Artık aktifleşmek, görev almak istiyorum dedi ve başladı. Onunla gurur duyuyorum. İnanıyorum ki Radyo 2000'de güzel işler yapacak...

Tam 28 yıllık bir başarı çizgisi. Kolay değil. Neye borçlusunuz?

-Tabii ki ilk önce eşim İlhan ÇALCI'ya. Onun destekleri ile beraberce yılmadan çalıştık. Güzel ekibimize çok şey borçluyuz. Ama biz İşçi patron değil, Hep Abla Kardeş, Abi Kardeş olduk. Tabii bunların yanında Radyoculuk bir Aşktır. Ancak bu Aşkı Kalbinde taşırsan başarılı olabilirsin.

Yıllardır bu işi yapıyorsunuz. Aslında baktığımızda Bir Odada kendi kendinize bir şeyler anlatıyor ve şarkılar dinliyorsunuz. Bu zor olmuyor mu?

- İnanır mısınız yayıncılığa başladığım ilk günden bugüne bir an bile bunu hissetmedim. Çünkü o mikrofona konuşmaya başladığınızda bütün duvarlar yok oluyor ve karşımda yüzbinlerce insanı görüyorum. Hatta Alkışlar, ıslıklar. Bunların hepsi beynimde canlanıyor. Hele de gelen SMS'ler ve tüm mesajlarda, bana orada yalnız olmadığımı hatırlatıyor.

Radyo yayıncılığının hayatınızda size birçok getirileri olmuştur götürüleri oldu mu peki?

- Radyo yayıncılığında her daim yenilenmek, Zihnen. Üretim yapmak zorundasınız. Sanıyorum en yorucu kısımlardan biri de bu. Bir de bizim işimizin tatili yok. Depremde, Savaşta, Yasta Ve her türlü olayda işinizin başında olmanız gerekiyor. Senelik tatillerimin dışında benim haftalık iznim yoktur. Ama şikayetçi miyim? Asla! Neden? Çünkü radyoculuk bir aşktır.

Çok teşekkür ederiz bize zaman ayırdığınız için. Son olarak Sizin söylemek istediğiniz bir şey var mı?

Ben hafta içi her gün 16-18 saatleri arasında yüreğimi ve duygularımı ortaya koyuyorum. Duygularını paylaşmak isteyen herkesi 90.6 Radyo 2000'de Selda ile Sevgi'ye yolculuğa bekliyorum.

Kişi sevdiğini Allah'a emanet ederse Onu görmeden ölmezmiş O halde ben sizi Allah'a emanet ediyorum...



*İçerik tanıtım yazısı olarak girilmiştir. OGÜNhaber editörlerinin bir müdahalesi bulunmamaktadır.
OGÜNhaber