Rizeli Emine Turgut, 24 yıl önce askerde geçirdiği ameliyat sonrası hava değişimi için geldiği evden birliğine dönmek üzere ayrılan ancak ortadan kaybolan oğlu Sefa Turgut’tan gelecek umutlu haberi bekliyor.

Rizeli annenin 24 yıllık evlat hasreti

Çocukluğunda geçirdiği trafik kazası nedeniyle bacağından yaralanan ve 20 yaşına geldiğinde büyük bir heyecanla askere giden Sefa Turgut, vatani görevini yapmak üzere gittiği Ardahan’da komutanlarının tavsiyesi üzerine bacağından ameliyat oldu. Erzurum’da gerçekleşen ameliyatın ardından dinlenmek için Rize’deki evine gelen Sefa Turgut, 60 günlük bir hava değişimi süreci yaşadı. 2000 yılının Mayıs ayında hava değişiminin bitmesi ile otobüsle Ardahan’a gitmek üzere yola çıkan Sefa Turgut isimli askerden bir daha haber alınamadı. Komutanlarının "Sefa gelmedi, hava değişimi süresi doldu, gelsin" diyerek kendilerini aradığını dile getiren Sefa Turgut’un annesi Emine Turgut, o ana kadar oğlunun askerde olduğunu bildiğini söyledi.
Oğlu Sefa Turgut’un 11 yaşında geçirdiği talihsiz bir kaza sonrasında bacağındaki yara nedeniyle tedavi gördüğünü belirten anne Turgut, “Çocuğum 11 yaşında trafik kazası geçirmişti. Kemiğinde ufak bir rahatsızlık vardı. Doktorlar 20 yaşında iken ameliyat olabilir demişlerdi. Asker olacaktı ama şubeye gittiğinde ’Olamazsın’ dediler. Şehir dışında hastaneye gitmişti. Sevinerek geri döndü, ‘Anne ben hasta değilim, rapor almama gerek yok’ dedi. Çok sevinmiştim. Ardahan’da 5 aya yakın askerliğini yaptı. Komutanları rahatsızlığını öğrenmiş, ‘Oraya buraya gitmene gerek yok, seni burada ameliyat ettirelim’ demişler. Geldi bana sordu. Olabiliyorsan ol oğlum dedim. Birkaç gün oradaydım. Doktorlar ‘Teyze, sen git. Sefa’yı biz göndeririz’ dediler. Birkaç gün sonra geldi fakat ben bu kadar ağır bir ameliyat geçireceğini bilmiyordum. Diz kapağının altındaki sorun için vücudunun diğer bölgeleriyle yama yaptılar. 80 tane dikişi vardı. 45 gün buradaydı. Son zamanlarda iyice rahatsızlanmaya başladı. Doktora götürdük, ilaç aldı. ‘Oğlum böyle olmaz, seni iyi bir doktora getirelim. Rapor falan verirler’ dedim. Askere gitmek için bu kadar mı istekli olunur?” ifadelerini kullandı.

“Sefa gitti, komutanı gelmedi diye aradı”
Oğlunun hava değişiminin bitmesinin ardından yeniden askerlik yaptığı Ardahan’a gitmek üzere yola çıktığını ancak sonrasında komutanlarının arayarak ‘Oğlun gelmedi’ demesiyle şaşırdıklarını ifade eden anne Turgut, “25 kişilik otobüse bindi ve gitti. O zaman telefonda ayda bir konuşabiliyorduk. Telefonu açıp komutanı dedi ki ‘Hava değişimi doluyor, Sefa birliğe gelsin’. Öyle Sefa gitti. Oraya gitti buraya gitti ama ayağı çok ağrıyordu. O ayakla hastaneye gidip dinlenmesi lazımdı. Polisi aradık ve devreye girdiler. Uzun bir süre araştırdılar, hatta 10 sene içerisinde sürekli arayıp duruyorlardı ‘Teyze gel ifade ver’ diye. Böyle böyle 10 yıl geçti” şeklinde konuştu.

“Oğlumu nasıl nüfustan sildireyim”
Resmi kurumlarda oğlu Sefa olmadan işlem yapamadıkları konular olduğunu, bu nedenle kendisine ‘gariplik kararı’ alması gerektiklerini söylediklerini ancak bu durumu bir türlü kabul edemediklerini ifade eden anne Turgut, “Birkaç yıl önce de ‘İstersen teyze kayıttan sil onu’ dediler. Bazı resmi kurumlarda Sefa olmadan işlem yapamıyoruz. Buna rağmen ‘Ben sildiremem. Oğlumu nasıl nüfustan sildireyim’ dedim. Oğlumun ya ölüsünü ya dirisini bulacağım umuduyla bekliyorum” dedi.

“24 yıldır oğlum bensiz durmazdı”
Hava değişiminden dönerken oğlunun PKK’lı teröristler tarafından kaçırıldığı ihtimalini de düşündüklerini anlatan Turgut, “Babası 8 sene önce vefat etti. Yine de Sefa’m bir yerden çıkacak diye bekledim. Merak ettim, teröristler mi aldı, dizi yüzünden bir yere mi düştü, çıkamadı? Her yer sessizleşti. Yer ile gök bilir. En azından bir mezarı olsun, bulunsun. Hevesle bekliyorum. Ölüsüne bile razıyım. 25 yıldır oğlum bensiz durmazdı. İnsanlar askerlik yapmayayım diye paralı askerlik yapıyor ama benim oğlum asker olmak için kendini yırttı. Biri mi kaçırdı diye düşünüyorum. Acaba biri arabadan inip, bunun önünü kesip kaçırdı mı diye. Eskiden PKK’lılar hep yolları keserdi. Lokantaya indi de biri mi aldı onu? Bu çok zor bir şey, rabbim hiç kimseye yaşatmasın. Ölüm Allah’ın emri. Benim çocuğum bulunacak diye umut ediyorum. Bulunmazsa da ben köyüme şehit mezarlığı istiyorum. Türk bayrağını gelip oraya dikecekler, ben de toprağını öpeceğim, oğlumla ahirette buluşacağım” diye konuştu.
OGÜNhaber