Gün boyu oturmak, Tip 2 diyabet de dahil olmak üzere birçok rahatsızlığa neden oluyor.

Oturmanın korkutucu zararları

Modern hayat, bizleri sürekli olarak oturmaya zorluyor. Araba kullanırken, ofiste çalışırken, kitap okurken ya da televizyon izlerken sürekli olarak oturmak zorunda kalıyoruz.

İnsanların favori aktivitesinin, yani oturmanın, insan sağlığına ne denli zararlı olduğunu hepimiz biliyoruz. Bu sefer koltuktan kalkıp harekete geçmek için çok önemli bir sebep daha var: Tip 2 diyabet.

Geçtiğimiz yıl, konu üzerine yapılmış 47 araştırmayı mercek altına alan bilimsel bir değerlendirmede ise, oturma eyleminin, egzersiz yapılsa bile insanların ölümüne neden olabilecek durum ve hastalıkları tetiklediği belirtiliyordu. Hollanda’da yürütülen ve Diabetologia’da yayımlanan yeni bir çalışmada ise, koltukta ekstradan 40 dakika oturma davranışının, Tip 2 diyabet hastalığına yakalanma riskini belirgin bir şekilde artırdığı belirtiliyor.

Araştırmanın yazarları, bu sonuca 8 gün boyunca insanların kalça hareketlerini incelemelerinin ardından kanlarındaki glikoz seviyelerini ölçerek vardılar. 2497 katılımcı arasından, büyük çoğunluğun gün içerisinde en az 9 saat oturdukları belirlendi. Oturma eylemi bu süreyi aştığında ise, tip 2 diyabet riski %22 oranında yükselirken, metabolik sendrom riski de %39 oranında artış gösterdi. Araştırmacılara göre ise oturma eylemi ile Tip 2 diyabetin önlenmesi arasında kuvvetli bir bağ var.

Eğer ofiste gün boyu bilgisayar karşısında çalışıyor, ardından eve araba ile dönüyor ve televizyon izlemeye koyuluyorsanız, Tip 2 diyabet riski altında olabileceğini bilmelisin. Araştırmada yer alan Tip 2 diyabet hastalarının ise diğerlerine oranla daha fazla sigara içtikleri ve vücut kitle indekslerinin daha yüksek olduğu tespit edildi.

Peki oturma süresini kısaltmak için ne yapılabilir?

Oldukça basit yöntemler var. Uzmanlar, öncelikle ne kadar süreyi oturarak geçirdiğinin farkına varmanın işe yarayacağını söylüyorlar. Kendinize saat başı birkaç dakikalığına ayağa kalkmak gibi bir hedef belirleyebilir, hatta bu konuda teknolojinin imkanlarından da faydalanabilirsiniz. Ofiste ise ayakta da çalışabilecek şekilde bir düzen değişikliğine gidebilirsiniz. Eve geldiğinizde televizyonun başına geçiyorsanız, en azından reklam aralarında dolaşmayı seçebilirsiniz. Ne yaparsanız yapın, ama asla hareketsiz bir şekilde sürekli olarak oturmayı seçmeyin. Hareket ettikçe vücudunuz size fazlasıyla teşekkür edecek.

Konu üzerine daha önce yapılan araştırmalar ise, oturma eyleminin Tip 2 diyabet haricinde kardiyovasküler problemlere, kansere ve başka kronik rahatsızlıklara yol açtığı kanıtlanmıştı. Fiziksel açıdan aktif olmamak ise, Dünya Sağlık Örgütü’ne göre ölüm riski faktörleri arasında 4. sırada yer alıyor.

Peki oturma süresini kısaltmak için ne yapılabilir?
OGÜNhaber