Çocukların ayakkabı ve kıyafet giymekte zorlandığını ve uygun ayakkabı, giysi bulamadıklarını anlatan Ayhan, bu çocukların görünümlerinden ötürü arkadaşları tarafından alay konusu olabildiğini söyledi. Ayhan, "Ergenlik döneminde cinsel organları etkilenen çocuklarda yaralar ve enfeksiyonlar gelişebiliyor. Çocuğun kendine güveni azalıyor, depresyona varan psikososyal sorunlar ortaya çıkabiliyor." açıklamasında bulundu.
Fil hastalığı tedavisinde, fizik tedavi ve rehabilitasyon hekimi yanında fizyoterapist, psikolog, cerrah, onkolog, dermatolog, çocuk hastalıkları uzmanı ile birlikte bir ekip işi olduğunu belirten Ayhan, "Tedaviyi üstlenmek özel masajları, bandajları yapmak hatta yaraları tedavi edebilmek ve hastaların takibi için haftalar süren özel eğitim gerekli." diye konuştu.
Hacettepe Üniversitesinde de 2015'te Lenfödem Uygulama Araştırma Merkezi kurulduğunu aktaran Ayhan, bu merkezde dünyada erken tanıda ve takiplerde çok önemli yeri olan ve Türkiye'de sayılı merkezlerde bulunan cihazıyla kanser cerrahisi sonrası fil hastalığının dakikalar içinde teşhis edilerek, tedaviye başlandığını sözlerine ekledi.
"Kendimi iyi hissediyorum"
Lenfödem tedavisi gören Fikret Arı da AA muhabirine yaşadıklarını anlattı.
Toplardamardaki kanın kalbe doğru değil ters yöne akması sonucu meydana gelen ve venöz yetmezlik olarak tanımlanan sağlık sorunu bulunduğunu belirten Arı, bilek ve kasıklarının ardından son dönemde bacaklarında da sıkıntı yaşadığını, ağrı duyduğunu, hareketlerini kısıtlayacak şişlik görüldüğünü söyledi.
Bu sorunlardan ötürü yürümekte zorlandığını, ağrı nedeniyle yaşam kalitesinin düştüğünü dile getiren Arı, "Yaklaşık 10 yıldır hastayım. Yatarak ve ayaktan olmak üzere iki kez tedavi gördüm. Şimdi tedavi sonrasında yaşamım değişti, rahatladım, artık uzun mesafe yürüyebiliyor, çorabımı giyebiliyorum, kendimi iyi hissediyorum." ifadeleriyle duygularını anlattı.
Hasta ve hasta yakınlarının da katıldığı programda, hastalara tedavi yöntemlerine ilişkin bilgilendirme yapıldı ve uygulamalı egzersiz örnekleri gösterildi.