Arılarıyla hem yeni şeyler öğrendiğini hem de eğlendiğini ifade eden Aslıyüksek, şunları kaydetti:
"Her zorun bir güzel yanı var. Buradan kazanç elde ediyorum, kazanç olunca her şey güzel oluyor. Sevince daha güzel oluyor. Bu bölgede arı üretimi yapan kadın bir tek ben varım. Diğer arkadaşlar hep eşlerine yardım ediyor, bu şekilde arıcılık yapıyorlar. Benim gibi tek başına uğraşan, benim gibi olan kimse yok. Gelir var. Hakkı ile bu işi yapabilirsen, arılarla çocuğun gibi ilgilenirsen kazanç var. İlgilenmek, sevmek lazım. Sevdikten sonra zaten gerisi geliyor."
DAGEM Müdürü Kekeçoğlu
DAGEM Müdürü Doktor Öğretim Üyesi Meral Kekeçoğlu da merkez olarak arıcıların her zaman yanında olduklarını bildirdi.
Son zamanlarda kadın arıcıların da gururla bu işi yapmaya başladığını vurgulayan Kekeçoğlu, DAGEM'in kurulduğundan bu yana sosyal ve bilimsel projeleriyle bölgeye katkı sağladığını aktardı.
Bilimsel çalışmaların devam ettiğini, yeni arıcıların da eğitimi için yoğun uğraş verdiklerini dile getiren Kekeçoğlu, "Her yıl özellikle sezon öncesi eğitimler veriyoruz. Bu eğitimlere erkek arıcıların yanı sıra kadın arıcı olmak isteyenler de katılıyor. Bazen de bu kadın arıcı olmak isteyenler arasından örnek arıcılar çıkıyor. 1-2 kovanla bu işe başlayıp 250 kovana ulaşanlar oluyor. Burada kendi işinin patronu, kendi parasını kazanan ve evinin ekonomisine destek olan kadınlarımız çıkıyor, bu da bizi çok mutlu ediyor. Melek hanım da bu örnek arıcılardan biri." şeklinde konuştu.
Kekeçoğlu, kadınların çok başarılı olabilecekleri iş sahaları bulunduğunu, arıcılığın; kadınların hem ev işini yapabileceği, çocuklarıyla ilgilenebileceği hem de evinin önüne koyacağı birkaç kovanla para kazanabileceği bir meslek olduğuna vurgu yaparak, üniversite olarak bölgeye, bölge arıcılarına, kadın arıcılara katkı vermenin kendilerini memnun ettiğini sözlerine ekledi.