İSTANBUL / AA - Bahçeşehir Üniversitesi Medeniyet Araştırmaları Merkezi tarafından düzenlenen "Felsefe, Din ve Bilimde İbrahimi Yansımalar" konferans serisi kapsamında İstanbul'a gelen Amerikalı, İngiliz, İranlı ve Pakistanlı öğrenciler ülkelerindeki Türkiye algısını ve Türkiye'de bulundukları süredeki izlenimlerini anlattı.
Amerikalı ve İngiliz öğrencilerde son yıllardaki bölgesel gelişmelerin medya ve siyasetçiler tarafından şekillendirdiği Türkiye algısı, Pakistanlı ve İranlı öğrencilerde ise tarihi, kültürel ve siyasi ilişkilerin yansımaları göze çarpıyor.
Ülkelerindeki Türkiye algısını ve İstanbul'daki izlenimlerini AA muhabirine anlatan öğrenciler, özellikle Türkiye'nin zengin kozmopolit dokusuna ve ortak yaşama kültürüne dikkat çekiyor.
"Türkiye Doğu ve Batı'nın zengin bir karması"
Notre Dame Üniversitesi Felsefe Bölümü doktora öğrencisi Amerikalı Samuel Murray, Türkiye'ye birçok ön yargı ve yanlış bilgiyle geldiğini belirterek, bu algının gerekçelerini ve İstanbul'da yaşadığı tecrübeleri şöyle anlattı:
"İstanbul'a ilk defa geldim. İlk izlenimim Türkiye'nin gerçekten bir Avrupalı devlet olduğuydu. Buraya gelmeden önce ister istemez medyadan takip ettiğim kadarıyla biraz tedirgindim. Amerikan medyasında maalesef Türkiye hakkında çıkan haberler buranın tehlikeli bir ülke olduğu imajını yaratıyor. Suriye'de devam eden savaş çok yakında olduğu için sanki Türkiye'de de savaş varmış hissine sahip oluyoruz. Hatta bazı tanıdıklarım 'Neden Türkiye'ye gidiyorsun? Orası tehlikeli bir yer.' demişti ama ben onlara inanmaktan ziyade kendim keşfetmek istedim. İstanbul'a geldikten sonra Beşiktaş, Taksim ve Fatih'e gittim. İstanbul'un dış mahallelerine de gittim. Bazı yerlerde Türkçe konuşmayan ve Suriyeli olduğunu öğrendiğim kişiler vardı. Türkiye'nin milyonlarca mülteciye ev sahipliği yapan bir ülke olduğunu biliyordum, bunu kendim görmüş oldum.
İstanbul'da gerçekten bir kültürel zenginlik göze çarpıyor. Türkiye Doğu ve Batı'nın zengin bir karması gibi. İstanbul'un her tarafından farklı mimarilere sahip camiler, gerçekten çok güzel saraylar var. Eskileri hatırlatan bu yapıların yanında modern bir şehir izlenimi de var. Amerika'ya gelenler için bu kadar zengin yapılar olduğunu söyleyemem. Türkiye'ye geldikten sonra fikirlerimin gerçekten değiştiğimi söyleyebilirim."
ABD'de İslam felsefesi üzerine araştırmalar yaptığını dile getiren Murray, "Türkiye'de İslam üzerine çalışan öğrenci ve akademisyenlerle görüştüm. Aslında Müslüman olmanın ne demek olduğunu pratikte burada öğrendim. Türkiye'ye geldikten sonra bu konuda daha fazla çalışmam gerektiğini düşündüm."ifadelerini kullandı.
Notre Dame Üniversitesi Felsefe Bölümü doktora öğrencisi Amerikalı Philip Neri Reese de Türkiye'ye bir takım ön bilgi ve hislerle geldiğini anlattı.