Dashi-Dorzho Itigilov, 1852-1927 yılları arasında yaşamış Buryat bir budist rahiptir. Öğrencileriyle meditasyon yaptığı sırada yaşama veda etmiştir ve vasiyetine bağlı kalınarak 30 yıl sonra mezarından çıkarıldığında, Itigilov'un hala aynı görünümü ve pozisyonu koruduğu görülmüştür. İşte 10 madde ile, bugün 100 yıla yakın zamandır meditasyon durumunda olan Itigilov'un akıllara durgunluk veren hikayesi.

30 yıl sonra mezarından çıkarıldı

1927 yılında bir gün, Dashi-Dorzho Itigilov öğrencilerini yanına çağırır ve öleceğini ilan eder. Öğrencilerini birlikte meditasyon yapmaya davet eder ve vücudunun öldüğü şekilde gömülmesini, ölümünün otuz yıl sonrasında ise mezarından çıkarılmasını vasiyet eder. Lotus pozisyonunu alır ve meditasyon sırasında yaşamını yitirir.

Rahibin ölümünü izleyen yıllar Rusya'da tüm inanç grupları için oldukça zor ve sancılı zamanlardır; özelllikle de Moğolistan sınırında bulunan Buryatya gibi bakımsız ve fakir bir ülke için. Stalin yönetimindeki Sovyetler Birliği, o dönemde tüm dini inançları baskılamış, yüzlerce budist rahibi idam etmiş ve toplamda 46 budist tapınağını yerle bir etmiştir. Ancak nasıl olursa 2. Cihan Harbi'nin ardından Josef Stalin merhamete gelir ve budistlere Buryatya yakınlarındaki bir vadiye ibadethanelerini tekrar inşa etmeleri için izin verir. İbdatlerini gerçekleştirmeleri için uygulanan baskı tamamen ortadan kalkmasa da budistler tapınaklarını inşa eder ve burada yaşamlarını sürdürmeye başlarlar.

Stalin artık ölmüştür ancak Sovyet katılığı hala devam etmektedir. Bu sebeple öğrencileri, ustalarının bedenini tuzlayarak gizli ve isimsiz bir mezara tekrar gömerler. Itigilov'un öğrencilerinden bir olan Damba Ayusheyev, olayı şöyle açıklıyor: "Onu yeni tapınağımıza taşımak yasaktı, imkânsızdı. Bu yüzden saklamak dışında hiçbir seçeneğimiz yoktu."

Dorzhiyev ilk olarak Itigilov'un mezarından çıkarılışına şahit olmuş 88 yaşında eski bir budist rahibi bulur ve ondan mezarın yerini öğrenir. Ölümünden tam 75 yıl sonra mezar tekrar açılır ve bu kez olay gizli değildir; olayın kaydı tutulur, onlarca şahit, iki adli tıp uzmanı ve fotoğrafçılar bu sıradışı vakayı görmek için mezarın başında bulunur. Netice olarak mezarından çıkarılan Itigilov'un bedeninin, aradan geçen 75 yıla rağmen aynı şekilde korunduğu görülür.

Zamanın dini lideri olan Hambo Lama Ayusheyev'in emriyle ceset tapınağın korunaklı bir bölümüne yerleştirilir. Ayusheyev'in konu hakkındaki düşünceleri şöyledir:"Bu benim için hayatta gerçekleşebilecek en büyük mucize. Öyle görünüyor ki, zamanın üzerinde hiçbir söz sahibi olmadığı olaylar yaşanabiliyor."

Öğrencileri 30 yıl aradan sonra eski ibadethanelerinin bulunduğu bölgeye giderek rahibi mezarından çıkarırlar ve ustalarını hala lotus pozisyonunda oturur halde ve vücudu neredeyse hiç bozulmamış bir şekilde bulurlar. Itigilov'un bedeni doğal bir süreç olan çürümeye direnmiş ve 30 yıl boyunca sapasağlam kalmıştır.

Çok küçük yaşta öksüz kalan Itigilov, 16 yaşında Buryatya'daki budist tapınağına katılarak eğitimine başladı. 1911 yılında birkaç diğer rahiple birlikte Hambo Lama (bölgenin dini lideri) olmaya aday gösterildi ve bu ünvana sahip olduğu dönemde yaşadığı bölgede budizm inancını güçlendirerek dinin farklı fraksiyonlarını tek bir çatı altında topladı.

Moskova'da bulunan Biyomedikal Teknolojiler Merkezi'nden uzman Vladislav L. Kozeltsev, tabutun içine koyulan tuzun çürümeyi yavaşlatmış olabileceğini ancak durumu açıklamak için tek başına yeterli bir veri olmadığını ifade ediyor. Göz önünde bulundurulan diğer bir ihtimal ise bölgedeki toprak cinsinin ya da tabutun pozisyonunun bu korunumu mümkün kılmış olabileceği yönünde. Ancak süreç boyunca mezarın yeri değiştirildiği ve tabut, rahibin ölümünden 30 yıl sonra tuzlandığı için bu ihtimaller pek akla yatkın görünmüyor.

Itigilov'un bedeni bugün hala Ivolginsk Tapınağı'nda, üzerine sarı bir cüppe ve mavi bir kuşak giydirilmiş şekilde sergilenmektedir. Yüzü elbette yaşayan bir insanın canlılığına sahip değildir fakat 1913 yılında çekilmiş fotoğrafıyla kıyaslandığında hala tanınacak haldedir; cildi görece hala yumuşak ve sıcaktır. "Pek çok insan bu kadar bariz olan bir şeyi görmüyor. Çoğu kişi onu görse bile bunun mümkün olduğuna inanmıyor."

Kozeltsev'e göre akla en yatkın ihtimal, Itigilov'un genetiğinde vücudun çürümesini engelleyecek bir farklılık barındırıyor olması. Araştırmacı, aynı zamanda bedenin bir şekilde mumyalanmış olup olmadığını da bilemeyeceğimizi belirtiyor. Hambo Lama Ayusheyev'e göre ise Itigilov'un bu durumu, aydınlanmanın en yüksek mertebesi olan "Shunyata"ya erişmiş olması ile alakalı.
OGÜNhaber