Ah o eski derbiler

Futbol mabedi Mithatpaşa O zamanlar İstanbul’un tek stadı şimdiki adı İnönü olan Mithatpaşa Stadı’ydı. İki kapalı bir açık tribünü vardı. Derbilere ev sahipliği yapan statta tribünler Fenerbahçe, Galatasaray ve Beşiktaş şeklinde üçe ayrılmıştı.

Bilet kuyrukları hiç bitmezdi Derbi öncesi bilet bulmak ve satın almak oldukça zordu. Taraftarlar bir gün önceden stadın önüne gelip sıraya girerdi. Kimi battaniyesi, kimi yastığı ile stadının önünde sabahlayarak maçın biletini almak için beklerdi.

Futbolcular tekmelik giymezdi FUTBOLDAN geçmişte büyük paralar kazanılmazdı. Yine de hayatını buradan kazanan oyuncuların birbirlerine olan saygıları sertliğe müsamaha göstermezdi. Futbolcular, konçlarında tekmelik bulundurmazlardı.

Herkes kendi marşını okurdu G.Saray taraftarı, “Cimbom sarı kırmızı, elimizde bayraklar, gönül verdi size milyonlarca taraftar” tezahüratını yaparken, F.Bahçeliler de “Mazinde bir tarih yatar, yaşa Fenerbahçe!” nidalarıyla karşılık verirdi.

Top değil, meşin yuvarlak Günümüzde meşin yuvarlak olarak anılan futbol topları meşinden yapılırdı ve üstü sibopluydu. Önceden yağlanır ve yumuşamaya bırakılırdı. Toprak saha ve suyla karıştığında ise ağırlığı bir o kadar artardı.

Tribünler yarı yarıyaydı F.Bahçe ve G.Saray taraftarları ezeli rekabetin ilk dönemlerinde birlikte maç izlerdi. Zamanla tribünler yarı yarıya ayrıldı. Ancak aralarındaki rekabet her zaman aynı olarak kaldı.

Formalarda reklam yoktu FUTBOLUN büyük bir ekonomi olmadığı yıllarda ezeli rekabet sadece sahada yaşanırdı. Geçmiş dönemlerde kulüplerin sponsorları olmadığı gibi futbolcuların formalarında da reklam yer almazdı.

Bayraklar sopaya sarılırdı TARAFTARLAR için o dönem kulübün özel ürünlerini satan mağazalar yoktu. Bayraklar terzilerde yaptırılır ve tahta sopalara sarılırdı. Bayraklardaki sopalarsa, şimdiki gibi yasaklı maddeler arasında yer almazdı.

Sahaya giren muhabirler Video paylaşım sitelerinde tıklanma rekorları kıran görüntülerde, maç sürerken sakatlanan futbolculara soru soran, gol sevincini paylaşan tv muhabirleri vardı.

Tam bir futbol bayramıydı Ligin bir adı olmadığı gibi localar da yoktu. İnsanlar futboldan rant sağlamıyordu. Fenerbahçe ile Galatasaray arasındaki derbi futbol bayramı şeklinde geçerdi.
OGÜNhaber