"MEVZUATIMIZI, GELİŞMİŞ ÜLKELER SEVİYESİNDE UYUMLAŞTIRDIK"
Hükümet olarak iş sağlığı ve güvenliği meselesinde de yaratılmışların en şereflisi olan insanı merkeze aldıklarını ifade eden Selçuk, "Bu yüzden bir yandan istihdam dostu büyüme politikalarımızla iş gücü ve istihdam oranlarımızı artırırken, diğer yandan insan onuruna yaraşır çalışma koşullarını sağlamayı temel görevimiz olarak görüyoruz. Böyle bir alanda başarı, sadece devletin atacağı adımlarla sağlanamayacağını da biliyoruz. Bu konuda üniversitelerin, sivil toplum kuruşlarının, özel sektörün, meslek kuruluşlarının ve basının işbirliği ve koordinasyon sağlaması çok önemli. Biz de bu bilinçle istişare ve ortak akla önem veriyoruz." dedi.
Selçuk, iş sağlığı ve güvenliği alanında tüm paydaşların dahil edildiği Ulusal İş Sağlığı ve Güvenliği Konseyini kurduklarını belirterek, şöyle konuştu:
"İş Sağlığı ve Güvenliği mevzuatımızı, gelişmiş ülkeler seviyesinde uyumlaştırdık, denetim ve rehberlik faaliyetlerimizi etkinleştirdik ve toplumumuzdaki sağlık ve güvenlik kültürünü geliştirmeye yönelik adımlar atıyoruz. 2012 yılında, Sayın Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan'ın desteğiyle hayata geçirilen İş Sağlığı ve Güvenliği Kanunu ülkemiz adına önemli bir dönüm noktası oldu. İş sağlığı ve güvenliği hizmetlerinin gerçekleştirilmesinde hem çalışanlar hem de işverenlerimizin yanındayız. 10'dan az çalışanı olan 'tehlikeli' ve 'çok tehlikeli' sınıftaki işletmelerimize iş sağlığı ve güvenliği hizmetlerinde kullanılmak üzere maddi olarak devlet desteği sağlıyoruz. 2019 yılında tehlikeli sınıfta yer alan iş yerlerinde çalışan başına 35,82 lira, çok tehlikeli sınıfta yer alan iş yerlerinde ise 40,93 lira destek veriyoruz."