Çok yaşa diyor ve hapşırmak hakkında bilinmeyenleri anlatmaya başlıyoruz…

Hapşırmak hakkında bilmediklerimiz...

Fakat hapşırmanın tanımı bu kadar basit değil. Çünkü hapşırmak, sandığınızdan çok daha karmaşık bir yapıya sahip. Mesela mı?

Burnunuz kaşınmaya başlar, nefesiniz derinleşir, nefesinizi tutarsınız ve hapşırırsınız. Hapşırmak, burnunuzu toz, kir, polen ya da kedi tüyü gibi istenmeyen etkenlerden temizlemeye yarayan bir reflekstir ve vücudun bu istenmeyen etkenleri akciğerlere dahil olmalarını engellemek için kullandığı bir yöntemdir.

1- Güneş, hapşırmayı tetikleyebilir.

Güneşe baktığında hapşırabilirsiniz. Hatta bu durumu tanımlayan bir sendrom bile mevcut. Mesele sadece güneşten ibaret de değil; parlak herhangi bir ışık da reaksiyona neden olabilir. Bilim insanlarına göre bu durum, insanların %10’u ila %35’inde bulunuyor ve nedeni tam olarak açıklanamıyor. Bazı teoriler otonom sinir sistemi ile alakalı olduğunu, bazıları ise evrim ile alakalı olabileceğini belirtiyor. İsviçre’de 2010 yılında yapılan bir çalışma ise bu sendroma sahip insanların beyinlerinin, diğer insanların beyinlerine kıyasla daha kolay uyarıldığını öne sürüyor.

2- Fiziksel aktiviteler neden olabilir.

Evet, seksten sonra hapşırmak, sandığından çok daha yaygın bir durum. Araştırmacılar, bunun nedenini tam olarak bilemiyor. Ancak onların inancına göre, kalp ritmi ve sindirim gibilerini düzenleyen otonom sinir sistemi ile ilgili bir durum söz konusu olabilir.

3- Hız meselesi…

1950’lerde Harvard biyoloğu William Firth Wells, hapşırığın saniyede 100 metre mesafe katedebileceğini hesaplamıştı! Onun hesaplaması günümüzde biraz abartılı bulunuyor olsa da, hapşırığın oldukça hızlı olduğu ortada. Singapurlu bir grup bilim insanının hesaplamaları ise, bu hızın gerçekte Wells’in hesapladığının yaklaşık 20’de 1’i olduğu yönünde.

4- Uykuda hapşırmak diye bir şey mümkün değil.

5- Asla gözlerinizi açamazsınız.

Çocukluğunuzda birileri sizi hapşırırken gözlerinizin fırlayacağını söyleyerek kandırmış olabilir. Bunun mümkün olmayacağını bir de bizden duyma zamanı. Çünkü hapşırırken gözlerimizi kapatıyoruz. Bu ise tamamen refleks ile alakalı. Burundaki sinirler, gözlerde bulunan sinirler ile bağlı olduklarından, hapşırma esnasında gözlerimiz de istemsiz olarak kapanıveriyor.

Neden hapşırarak uyandığını hiç merak ettin mi? Bu sorunun yanıtı, bilim insanları için fazlasıyla karmaşık. Uzandığınız zaman, burnunuzdaki muköz membranlar kabarır ve buna bağlı olarak da toz partiküllerine karşı daha duyarlı olursunuz. Fakat, uykunun en derin olduğu ve rüya gördüğünüz REM döneminde, gözü kontrol eden kaslar haricindeki tüm kaslarınız devre dışı kalır. Bu kaslara, hapşırmanızı mümkün kılanlar da dahildir. REM döneminde olmadığınız zamanlarda da hapşırmanızı sağlayan kaslarınız baskılanır. Yani, uykuda hapşırmak mümkünmüş gibi görünse de bunun gerçekleşebildiğini söylemek güç.

6- Kalbi durdurmaz. Ama yavaşlamasına neden olur. Hapşırma hissi belirdiği zaman ilk gösterdiğiniz tepki derin bir nefes alıp nefesini tutmaktır. Bu derin nefes, göğsünüzdeki kasların sıkılaşmasına ve akciğerlerinizdeki basıncın artmasına neden olur. Tüm bunlar ise kalbe kan akışını keser ve anlık olarak kan basıncını düşürerek kalp ritmini artırır. Tüm bu havayı tek bir hamlede dışarıya saldığınızda ise, tansiyonunuz tekrar yükselir ve kalp ritminiz yavaşlar. Bu ani değişim, kalbinizin durduğu hissine kapılmanıza yol açabilir.

7- Ağzınızı kapatmanız gerek. Anneniz size öksürürken ya da hapşırırken ağzını kapatmanızı söylediğinde, bunu sizi azarlamak için yapmıyordu. MIT araştırmacıları, hapşırmanın ardından burundaki partiküllerin (buna bakteriler de dahil) oldukça uzun süre havada kaldıklarını belirtiyor.

Evet, seksten sonra hapşırmak, sandığından çok daha yaygın bir durum. Araştırmacılar, bunun nedenini tam olarak bilemiyor. Ancak onların inancına göre, kalp ritmi ve sindirim gibilerini düzenleyen otonom sinir sistemi ile ilgili bir durum söz konusu olabilir.
OGÜNhaber