Aşk'ı en güzel yazan hatta okurken yaşatan, bazen uzaklara yolculuk yapmamızı sağlayan Uğur Babat'ın yeni romanı 'Aşk Tek Kişilik Deliliktir' haftasonu sevenleriyle buluşuyor.

Uğur Babat'ın yeni romanı 'Aşk Tek Kişilik Deliliktir' haftasonu sevenleriyle buluşuyor

Yüreğinin dağınıklığında kendime yer açabilmek için içerisinde ne varsa dışarıya çıkartmaya karar vermiştim. Her yer de sana acı veren bir anın, tüm odalarında bir ayrılık hikayen ve üzerine kilitlerle kapattığın mahkumların vardı. Tarumar edilmiş hatta yağmalanmış cennetlerinin tüm kapıları kapalıydı. Sonra diğerlerine yaptığın gibi bana da bir kapı açtın. Ama ben yürek işçisi misali içeride ner varsa sırtıma yükleyip sana kocaman bir yer ayırdım yani kalbinde her ne sakladıysan onları değersizleştirip dışarıya çıktım. Şimdi beni yani o yürek işçisi olan delirmiş çocuğu içeriye alır mısın? ugrBBT

Herkes seni yazdığımı düşünürdü, oysa ben ağlar gözlerimi beyaz sayfalara siler, kimsenin okumaya cesaret edemeyeceği şiirler yazardım... Aşk benim yazmayı beceremediğim tek şiirdi. ugrBBT

Ben ''AŞK''ın üç harf olmadığını BABAM dan öğrendim... ugrBBT

İnsanların zenginliği sahip olduğu dostlarla ölçülebilseydi eğer, ben zengin bir hayat yaşayan adamdım... ugrBBT

Seni neden sevdiğimi bilseydim, kalbimin eksik yanını tamir eder ona dokunmana müsaade etmezdim... ugrBBT

Reankarnosyona inanıyorum . İnanmak istiyorum. Çünkü benim bir daha dünyaya gelip en çok kendimi sevmem gerek… ugrBBT

Onlar haklıydılar gitmekte çünkü yalnızlık sorunlarım vardı benim. Kendimle baş başa kalamıyordum. Çünkü ben yalnızlaşınca çoğalıyordum. Hayallerim şizofrenleşiyor sevdiğim kadınla tartışıyordum. ‘’Beni neden az arıyorsun’’ sorusuna cevap arıyor, bulamayınca da onu kendime karşı savunmaya başlıyordum. Onu ondan daha güzel savunuyor, kendime inanabileceğim yalanlar söylüyordum. Bu yüzden onların aşkı muhteşemleşirken ben hep eksiliyordum... ugrBBT

Onlar haklıydı gitmekte. Belki bende olsam terkederdim beni çünkü KİMSE BÖYLE GÜZEL SEVİLMEYİ HAKETMEMİŞTİ... ugrBBT

Oysa aşk sevdiğinden değil, kendinden vazgeçmekti. Göğüs kafesinden başka bir beden yaratıp kimsenin bilmediği bir dünya kurmaktı. Aşk; bedeninin arkasına sığınmış küçük çocuğa elini uzatıp onu kuyulardan tutup çıkarmaktı. Tüm güzelliklerden vazgeçip her şeyi onun gözüyle güzelleştirmekti... Aşk Züleyha’nın sofrasından ağlayarak kalkmaktı. Belki de Yusuf’um düşmesin diyerek önceden o kuyuya içindeki züleyhaları dökmekti. Aşk gözün görmediğini görebilmekti. Yoksa gömlekteki kan ne işe yarardı gözdeki aşk olmasaydı? ugrBBT

Belki de Aşk; onu ne kadar sevdiğinin ispatı için ona bir şiir yazmak değil de onun için bir şiirini yakabilmekti... ugrBBT

Kadınların dediği gibi erkekler odundur. Çünkü onlar tüm güçlerini, gelecekte meyve olacak bir yaprağa ya da çiçeğe hayat vermek için tüketirler… ugrBBT

Kadınların dediği gibi erkekler odundur. Çünkü onlar tüm güçlerini, gelecekte meyve olacak bir yaprağa ya da çiçeğe hayat vermek için tüketirler… ugrBBT

En zoruda buydu galiba ŞİMDİ SENİ KİM SEVECEK? ugrBBT

Ne çok SENİ SEVİYORUMlarımız vardı. Elleri intiharın eşiğinde ne çok aşkı yakmıştık kalbimizde... Aşkı aşksız kalplerin sıcaksızlığında yaşamıştık. Güvendiğimiz dağların karlarında üşütmüştük kalbimizi. ugrBBT

Seninle ben eski bir şarkıda ayrılık nakaratıydık. Seninle ben biz olmayı beceremeyen iki sokak dilencisiydik… ugrBBT

Eski bir aşkın gözaltı nasırlarında kaybolmak üzereyken bulmuştum seni. Sen bir önceki aşkın tıkanan yollarında üstün başın yırtılmış yürürken, ben saçı sakalına karışmış koca bir yalnızlıktım. İkimiz de depremden arda kalan artçı sarsıntılardık. Ayrı dallarda kurumadan toprağa düşen bir yaprağın yaşayamadığı ilkbahardık. Sonbaharda solan yapraklar gibi bir bir kaybetmiştik aşkı. İlacını almak istemeyen çocukların ağzında acı bir şuruptu artık aşk. Ben ise bir çocuk parkında elinde küreğiyle kaybolan bir çocuğun kalbindeki son hayal kırıklığıydım. Seninle ben, hızla aynı yöne doğru ilerleyen iki akarsuyun, denizin tuzlu suyuyla buluştuğu yerde tatlı bir su damlası, yazılmayı bekleyen bir romanın iki kahramanıydık… Seninle ben hayallerini bir parkın salıncağına asmış iki küçük yağmur damlasıydık ve aynı parkta bulmuştuk birbirimizi... ugrBBT

Gün gelecek, herkes senin girdiğin bu kalbi kıskanırken sen O KALBE OK BATIRIP CANIMI ACITIYOR OLACAKSIN . ve herkes ogünden sonra bunun adına AŞK DİYECEK ugrBBT

SENİ SEVİYORUM. Cümlesindeki özne sen yüklem ise hep ben oldum. Ama özne sabit kalırken YÜKLEM HEP DEĞİŞTİ ugrBBT

Bitmeyeceğinden emin olduğumuz aşkların bitişlerinde rastlamıştık birbirimize. Sen biten bir filmde alt yazı, bense hiç başlamayan bir hikâyede önsözdüm. ugrBBT

Yeni bir yazıda sana hayat vermek için kalemi elime alıyorum. Günlerce kalem beyaz bir sayfanın üzerinde duruyor. Yazamıyorum. AŞKIM dediğimde kelimeler boğazımda düğümleniyor ve ben yine konuşma özürlü oluyorum. ugrBBT

Şimdi sen yoksun ya? Ben hergece bu bankta yalnızlığın elinden tutar hayali kağıtlara binlerce kez SENİ SEVİYORDUM diye yazmaya kalkarım ugrBBT

Kimse terk etmez sevdiğini. Gidenler siz izin verdiğiniz için uzaklaşır... ugrBBT

Bir gün karşına öyle biri çıkar ki konuşamazsın. Şuranda çocuklar koşuşturmaya başlar. Ona tam “seni seviyorum “ demeye yani tam “Hadi gel BİZ olalım” demeye hazırlanırsın… Gider. Öyle bir gider ki tüm harflerini de yanına alıp götürür. İşte o sırada bir şair sana seslenir, “Hadi ne duruyorsun kalemi eline alıp ona olan aşkını yaz...” ugrBBT

Yüreğinin dağınıklığında kendime yer açabilmek için içerisinde ne varsa dışarıya çıkartmaya karar vermiştim. Her yer de sana acı veren bir anın, tüm odalarında bir ayrılık hikayen ve üzerine kilitlerle kapattığın mahkumların vardı. Tarumar edilmiş hatta yağmalanmış cennetlerinin tüm kapıları kapalıydı. Sonra diğerlerine yaptığın gibi bana da bir kapı açtın. Ama ben yürek işçisi misali içeride ner varsa sırtıma yükleyip sana kocaman bir yer ayırdım yani kalbinde her ne sakladıysan onları değersizleştirip dışarıya çıktım. Şimdi beni yani o yürek işçisi olan delirmiş çocuğu içeriye alır mısın? ugrBBT
OGÜNhaber